OTOBÜS FACİASI

5.7K 130 40
                                    

5 yıl önce

Sıkıntıyla telefonumu kapattım. O da artık beni sarmıyor. Yatmadan yarım saat önce banyo yapma zekasını gösterdiğim için kendimle gurur duydum şu kış vaktinde. Elimi attığımda biraz nemliydi. Migren artı astım olunca sıkıntı büyük. Elimle astım ilacımla oynuyordum öylece odanın karanlığında.

Artık uyumam gerekiyordu. Yarın hem okul hem de dershanem vardı. Yarın ilk defa başlayacağım için biraz heyecanlıydım. En son 8. Sınıfta gitmiştim çünkü. Az çok ortamı tahmin ediyordum. Sevecen hocalar. Zeki ve tembel öğrenciler olarak ayrılmış sınıflar...

Ne kadar saçma değil mi? Şu eğitim sistemindeki mantığı kim kurduysa onun beynindeki dinazorların anasını seveyim ben.

Ben her insanın zeki olduğuna inanıyorum. Hiç kimse gerizekalı değildir. Sadece Türkiye'nin eğitim sistemi boktan. Bence tembel öğrencilerin daha fazla üzerinde durulmalı. Derslerine çalışan öğrenci zaten çalışır.

Boşverin onları demiyorum yanlış anlaşılmasın.

Bu düşüncelerden sıyrılmam gerek farkındayım. Saçım daha fazla kurumuştu. Yatmam gerekiyordu. Stresli bir yıl beni belkiyor artık hiç bir şeye takılmadan üniversite sınavına girmem gerekiyordu...

_________

Sabah alarmın sesiyle beraber müthiş bir baş ağrısıyla kalktım. Gün güzel başlamadı gene iyi mi.

Hızla banyoya gittim ve ihtiyaçlarımı görüp çıktım. Odama geçtiğimde kendime aynadan bakmaya korktum açıkçası. Baktığımda kahverengi olan gözlerim kızarmış saçım bonus kafalılardan daha bonustu. Hem de kıvırcık saçlı olmamama rağmen.

Hızla üzerime okul üniformamı giydim ve dolabımdan düzleştiricinin fişini prize taktım. Sırf bu işler için erken kalktığıma inanamıyorum cidden. Ama artık çocuk değiliz nihayetinde. Aslında bu lafı 3 ay sonra söyleseydim sanki daha hayırlıydı ama neyse.

Fönümü çektim ve makyajlarıma döndüm. Severim makyajı. Nemlendiriciden sonra güneş kremimi sürdüm onlar kururken kulağıma gümüş halka küpelerimi taktım.

Nemlendiricinin kuruduğunu anlayınca üzerine lekelerimin olduğu bölgelere kapatıcımı sürdüm. Süngerle yedirdim. Ardından allıktan biraz sürdüm.

Kontürden elmacık kemiklerime sürdüm. Onu da dağıttıktan sonra parlatıcı sürdüm.

Yoruldum be.

Kirpik kıvırtıcıyla kirpiklerimi kıvırttıktan sonra rimel sürdüm. Kısacık bir eyeliner çekip göz pınarlarıma beyaz kalem sürdüm. Dudağım kalmıştı geriye.

Kahverengi kalemle çerçeveyi yapıp neredeyse aynı renk olan rujumdan pıt pıt sürdüm. Dudaklarım gayet doğal duruyordu bence.

Yüzüme son olarak gözlüğümü taktım. Gözlüğüm inek gözlüğü değildi. Gayette havalıydı. Siyahı sevdiğim için çerçeveyi de siyah almıştım.

Makyajı ailem görmemeliydi bence. Kendimi bu şekilde daha mutlu hissediyordum ama bu halimi babam görse evde net kıyamet kopardı.

İstediğimi yaparım. Onların hayır dediği her şey bana evetse onu hayatıma uygulamaktan çekinmiyorum. Makyaj da buna dahil, seviyorum ve yapacağım.

Az daha unutuyordum! Parfüm tabii ki. Sonrasında hazır olduğuma kanaat getirip montumu giyip çantamı aldım ve otobüs durağına koşar adımlarla yürümeye başladım.

Durağa vardığımda daha otobüsün gelmesine 10 dakika vardı. Kulaklığımı cebimden çıkarıp Mercedes Benz dinlemeye başladım. Bunu bir de sabahları dinleyince fena gaz veriyor var ya.

Bir yandan mırıldanırken otobüsün geldiğini farkettim. Hızla binip akbilimi bastım. Zaten bu saatlerde hep kalabalık olurdu otobüs. Tutunacak yer buldum en sonunda. Telefondaki şarkıyla o kadar havaya girmiştim ki başka bir aleme geçiş yaptım sanki.

Ben şarkımda kaybolurken birden arabanın fren yapmasıyla önümdeki benden biraz uzun olan adamın sırtına kafa atmam bir oldu.

Sırtın kası var!

Adam birden irkilmişti ama sanki ben hiç çarpmamışım gibi gram sarsılmamıştı.

Kafamı ovarken yavaş bir şekilde arkasına döndüğunde bir çift ela gözle karşı karşıya kaldım

-Dikkatli olun biraz.

Dedi uyarıcı bir ses tonuyla. Onu burada paylardım ama haklıydı. Kafa atmıştım sırtına.

-Pard-

derken arkasını dönüp durakta inmeye gidiyordu. Bende aynı durakta inecektim. Tam yan yana durmuştuk. Suratıma bile bakmamıştı. Özür dileyecektim halbuki çarptığım için. Katı birine benziyordu. Kapı kapanmadan gidecektim ki şoför inenleri görmemiş olsa gerek kapıyı kapattı. Kapının açılıp kapanmasını sağlayan demir ile basamak arasında ayağım kalınca çığlığı birden basıverdim. İnen yolcular ve otobüste olan yolcular bana baktılar. Az önce çarptığım adam bağırarak

-Kapıyı açar mısınız insanların yetişmesi gereken yerler var! Sen de bağırma alt tarafı ayağın biraz sıkıştı.

Ne diyor lan bu. Bacağım kopacak gibi. İşine sokayım senin.
-------

Şimdilik bitti😁

Ne düşünüyorsunuz?

HOCAM'A | TAMAMLANDI✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin