AFERİN ÇAYLAK

1.4K 70 23
                                    

Evet multimedyaya bir taş bıraktım.

Özür dilerim bu kadar geç bölüm geldiği için cici okumalaaarr

♡♡♡♡

Gelen bildirimlerle sinirle yeniden dişlerimi sıktım. Planı uygulamaya başladığımızdan beri bilmem kaç gruba eklenmiştim Whatsapp üzerinden. Hiç biriyle cidden arkadaş olmamama rağmen hepsi beni çok sevmişti.

Bu durum her ne kadar Ömer'in hoşuna gitmesede tabi.

Bütün dershane neredeyse beni tanıyordu. Ayşıl'a bir şey anlatamıyordum ve bu sanki dostluğumuzu zedeliyor gibi hissetmeme sebep oluyordu. Ne vardı ki anlatsam. Ucunda ölüm yoktu ya. Abartmaya ne gerek vardı.

Bildirimlere baktığımda hep goygoy hep geyik yapılıyordu. Bazıları sevgiliydi bazıları kaşar bazıları da birbirine yavşayarak öyle yuvarlanıp gidiyorlardı işte. Nerede olduğuma dair tahminler sunuyorlardı. Şöyle bir göz attığımda bazıları Esra Erol'a gitmeleri gerektiğini bazıları da Müge Anlı'ya gitmeleri gerektiğini düşünüyorlardı. Resmen koca grup Esra Erol Müge Anlı olarak ikiye ayrılmıştı.

İşsizlik. Normalde bende girerdim bu sohbete ama daha önemli işlerim var.

Bildirimleri titreşime alıp önümdeki noodleden yemeye devam ettim.

Bildirimlerimi genelde kapatırdım çünkü annem hep kontrol ederdi. Evet 18 yaşımda olmama rağmen. Pardon daha 18 olmadım. Şüphelenmeye başlıyordu ama benim üstün yalanlarımla bu baya imkansızdı.

Noodlemi bitirdikten sonra kitabımı elime aldım. Bir bilinmeyen uğruna hayatımı mahvedemem. Önümde bir sınav var ve öğretmenim sevgilim de olsa bilinmeyen diye bir kırıkta olsa bu sınavı kazanmalıydım. Benim bu evden tek çıkışım bu sınavla olacak.

Yıllardır baskılarına dayanıyordum. Telefon kontrol etmeler, sevgili yasağı. Neden bir öğrencinin sevgili yapması ailelerine bu kadar koyuyor anlamıyorum bir türlü. Tamam şuana kadar karşılıklı hoşlanmalar oluyordu şuan adını dahi hatırlamadığım çocuklarla ama sadece öylece kalıyordum. Annem hep okulumu ziyaret ediyordu çünkü.

İki sağlıkçının tek kızı olmak beni mecbur bir disipline koysa da ben özgür bir insan olduğuma kendime inandırdım. Tabi öyle mi tartışılır. Zaten anneme sorun ettiğim bir şeyi söylediğim anda hemen bir şekilde haklı çıkar. Bi ağlaması kalır yani o kadar.

Bunları kafamdan siktir edip soruya odaklandım.

Kesintisiz iki saat boyunca soru çözmüştüm. Gözlerim hafiften kaşınmaya başlayınca kitabı kapattım. Telefon titreşimlerim durmuştu derken bir tane daha bildirim geldi. Sıkıntıdan sohbete girmeye karar verdim.

Ama telefonu açtığımda daha farklı mesajlar gördüm. Kalbimin atışını hissediyordum.

Bilinmeyen: Selam Şevvalcim. Ben bilinmeyen. Tabi canın sevgilin sana anlattı onu uyarmama rağmen ama olsun.

Bilinmeyen: Seni kendi elleriyle ateşe attı yani. Yazık.

Bilinmeyen: Sana bir zararım dokunmayacak. AMA! Eğer işlerime burnunu sokarsan ve sevgilini kurtarma gibi bir çabaya girersen o zaman olacaklardan ben sorumlu değilim.

Tabii ki de sokucam burnumu. Bu burun niye var sokmayacaksam işlere.

Bilinmeyen: Bir sonraki sefere koluna gelen o kurşun bakarsın Ömerciğin alnının ortasında.

HOCAM'A | TAMAMLANDI✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin