Esin'den;
Kafam allak bullaktı. Neyin doğru, neyin yalan olduğunu kavrayamıyordum artık. Hafızamı zorladıkça beynim patlayacaktı sanki. Keşke uzun bir uyku çeksem, uyanınca her şeyi hatırlasam.
Defne'nin seslenmesi ile odamdan çıkıp sürüne sürüne salona geçtim."Gel Esin. Şimdi seninle biraz geçmişine gideceğiz."
"Nasıl yani?"
"Hafızanı zorlayacağız. Belki bir şeyler hatırlamanı sağlarız."
Neden birden böyle bir şey istediğini anlamamıştım.
"Pekala, ne yapmam gerekiyor?"Defne kaşlarını çatıp kısa bir süre düşündü. Ardından koltuğu işaret etti. "Uzan."
Dediğini yapıp koltuğa uzandım."Şimdi gözlerini kapat ve konsantre ol. Senden kaza ânını düşünmeni istiyorum. Kazaya dair ne hatırlıyorsan bana anlat. Başla bakalım."
Kafamı sallayıp gözlerimi kapattım. Defne kulağımın dibinde bir şeyler fısıldıyordu.
"Hastanede gözlerini açmadan önce neredeydin? Kaza nasıl oldu? İyi düşün Esin."Bir sussan konsantre olacağım ama neyse...
Düşüncelerimi iyice zorladım. Kaza ânını hatırlamaya çalıştım. Ama koca bir karanlıktan başka hiçbir şey yoktu. Tam pes edip gözlerimi açacakken görüntüler bir bir akın etti.
Bir cezaevindeydim ve tam karşımda ise Defne vardı. Yüzündeki çizikler, yaralar tazeydi ve neredeyse cildi görünmüyordu.
Görüntü bir anda kesildi. Gözlerimi daha sıkı yumdum ve hatırlamaya çalıştım. Görüntüler tekrar geldi.
"Sizi tek tek yok edeceğim Hazal. Bir tırnağınız bile kalmayacak. Yok edeceğim sizi. Oğlun Efe'yi bile."
"Defne!"
"Bitmedi Hazal! Oyun bitmedi!"
Cezaevinden çıktığım gibi telefonumu çıkardım ve Okay'ı aradım. Telefon çaldı, çaldı ama açmadı. Daha fazla endişelenip tekrar aradım.
"Hazal?"
"Okay, iyisiniz değil mi? Defne bir şeyler planlıyor Okay. Dikkat etmemiz gerekiyor."
"Bir saniye nefes al Hazal. Hiçbir şey anlamıyorum."
"Okay, Def-"
Kafama aldığım sert bir darbe ile yere yığıldım.
Görüntüler tekrar yok oldu. Bir süre zorladım ama nafile, hatırladıklarım bu kadardı. Burnumdan soluyup ayağı kalktım. Defne şüpheleyici bakışlar atıp ne gördüğümü merak ediyordu.
"Bir şeyler gördün mü?"
"Pek sayılmaz" dedim. "Sadece yoldaydım yani bir yerden çıktım. Sonra başıma bir darbe aldım. Ne ile veya nasıl bilmiyorum, görmedim. Ondan sonra da koca bir karanlık."
Defne pek ikna olmuşa benzemiyordu. Bir şeyler daha söylemeliydim.
"Hatırlamasam olmaz mı?" diye sorduğumda kaşlarını kaldırdı, merakla beni dinliyordu.
"Ne için çabalıyorum ki? Ben iyiyim böyle, buradayım seninleyim. En fazla ne hatırlayabilirim ki zaten? Şu Okay ve Azat'ı ortadan kaldırınca rahat nefes de alacağım. Daha ne olsun. Hem o kadar zaman geçti, hafızam geri gelmedi. Bu saatten sonra da geleceğini sanmıyorum. Bununla yaşamak zorundayım. Ama eğer bir şeyler hatırlarsam ilk sana geleceğim. Söz."Omuzlarımı silkip odamın yolunu tuttum. Yeterince etkileyici konuştuğumu düşünüyordum. Odama gelince kapıyı kilitledim ve yatağıma uzanıp görüntüleri düşündüm. Gördüklerim gerçek miydi? Defne'nin söyledikleri gerçek olabilir miydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
INTIKAM OYUNLARI 2 - Geri dönüşüm
Teen Fiction"Her şeyin bittiğini düşünüyorsun değil mi?" diye sorduğunda kaşlarımı çattım. "Hazal intikamını aldı. Defne'yi hapse tıktı ve şimdi mutlu, öyle mi? Öyle değil Hazal, öyle değil" dediğinde ise dişlerimi sıktım. "Ne geveliyorsun?" "Bitmedi Hazal, h...