Spordan sonra hızlıca duş alıp Defne'nin yanına gittim.
"Operasyon var demiştin.""İptal oldu. İşini halletmeni istediğim adamı, başkası halletmiş bile. Ne kadar ibnelik yaptıysa artık" dedi Defne. Başımı salladım sadece.
"O zaman ben odamdayım" deyip odama geçtim ve kapıyı kilitledim.
Dizüstü bilgisayarımı çıkarıp yatağıma koydum. Madem bu hacker işini biliyormuşum, Azat'ın, Okay'ın hatta Hazal'ın ve ailesinin kim olduğunu bulabilirdim öyle değil mi?
Parmaklarımı tuşlara dokundurup gözlerimi kapattım. Yapabilirdim.
Bir şekilde dosyaları bulabilirdim. Derin bir nefes alıp gözlerimi araladım ve işe koyuldum. Tamamı ile iç sesimi dinleyerek bir şeyler yapıyordum. Uzun bir uğraştan sonra bilgilerin bulunduğu programa ulaştım. Tam sevinecek iken şifreli olduğunu farkettim. Tabi ki şifreli olacak deli misin Esin? Belediyenin sana bilgi dağıtacağını falan mı sanıyordun?İç sesime küfrettikten sonra yaklaşık iki saattir şifreyi kırmaya çalışıyordum ama nafile. Keşke şifreyi nasıl kırdığıma dair bir vizyon görsem. Hadi eski kişiliğim, bir yardım et...
Bir kaç denemeden sonra pes edip yatağıma attım kendimi. O sırada kapı tıklatıldığında hızla ayağı kalkıp laptopumun kapağını kapattım.Kapıyı açtığımda Defneyi görmem ile gülümsedim.
"Efendim Teyze.""Esin, bizim Tarık abinle bir işimiz var. Bir kaç saate döneceğiz, haberin olsun. Sen de kendine dikkat et ve evden çıkma olur mu?"
"Ne işi? Operasyon falan mı var? Ben de geleyim mi?"
"Hayır öyle bir şey değil, biz hallederiz. Görüşürüz."
"Görüşürüz Teyze."
Çatık kaşlarla kapıyı kapattım. Ne işi olabilirdi ki? Ayrıca sorumu geçiştirdiği dikkatimden kaçmamıştı. Her neyse, çıkar kokusu nasılsa.
Odamda volta atarken sinirden dizüstü bilgisayarımı parçalamak istiyordum. Güzel beynim, hadi bul şu şifreyi ya!
Oflayarak yatağımda zıplama başladım. Belki beynime kan gider ve çalışmaya başlar. Benim bu bilgileri almam lazım. Azat kim? Okay kim? Hazal kim?
Hazal? Hazal!!!Tabi ya! Defne'nin odasına dinleme cihazını yerleştirirken, Defne bir kaç dosya kurcalıyordu. Tesadüfen Hazal ismini okumuştum. Kahretsin neden daha önce aklıma gelmedi ki?!
Sanırım zıplamak cidden işe yaramıştı. Bol bol yapsam hafızam geri gelir mi acaba?Bunu düşünmeyi sonraya bırakıp hızlı ve sessiz hareketler ile odamdan çıktım. Etrafa bakınarak Defne'nin odasına yaklaştım ve kulpu sessizce indirip odaya sızdım. Kapıyı ardımdan kapattığım an dosyaları aramaya başladım. Burada değil. Burada da değil. Burada hiç değil...
Ofladığım an çalışma masasının altındaki çekmeceyi farkettim. Açmaya çalıştığımda tabi ki hiçbir şey gibi, bu da kolay olmayacaktı. Kilitliydi. İşin yoksa anahtar ara.
Anahtar arama seansı da yarım saat sürmüştü. Defne'ler neredeyse gelecekti ben hala dosya arıyordum.Anahtarı yanında mı taşıyordu acaba? Oflayarak odadan çıkacaktım ki, aklıma bir yer daha gelmişti. Omuz silkip çalışma masasının altına doğru eğildim. Kafamı kaldırdığımda ise masanın altına yapıştırılmış olan anahtarı gördüm. Klasik kurnaz Defne.
Sırıtarak anahtarı aldım ve yuvasına yerleştirdim. Çekmece açıldığında bu gün en azından bir şeyi başarabildiğime sevindim.Elimi çabuk tutarak kağıtları karıştırdım. Sonunda ihtiyacım olanları bulup yatağı oturdum. Anlaşılan Defne herkes için ayrı dosya yapmıştı. Hazal'ı en sona bırakarak Azat'tan başladım. Dosyayı açtığım an fotoğrafı ile karşılaştım. Demek Azat sensin. Kısaca bilgilerini gözden geçirdim. Dosyanın kapağında bulunan küçük kağıt dikkatimi çekmişti. Sanki Defne tüm dosyanın özetini yazmış gibiydi.
'Azat Güngören, Hazal Şahin'in üvey abisi. Defne Karahan'a ihanet etme sebebi ile Hazal Şahin'den sonra intikam alınacak ilk kişi.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
INTIKAM OYUNLARI 2 - Geri dönüşüm
Teen Fiction"Her şeyin bittiğini düşünüyorsun değil mi?" diye sorduğunda kaşlarımı çattım. "Hazal intikamını aldı. Defne'yi hapse tıktı ve şimdi mutlu, öyle mi? Öyle değil Hazal, öyle değil" dediğinde ise dişlerimi sıktım. "Ne geveliyorsun?" "Bitmedi Hazal, h...