~11~

329 15 12
                                    

~11~

Defne'den;

Hazal bir hışımla odasına gittiğinde kaşlarımı kaldırdım. Çok sinirlenmişti. Onu ilk kez ağlarken görmüştüm ve itiraf etmeliyim ki birazcık etkilenmiştim. Gerçekten eksik hissediyor olmalıydı.
Kusura bakma biricik yeğenim ama ben de eksik hissetmiştim zamanında. Deden olacak o herif beni ortada bıraktığında!

Hazal tekrar aşağı indiğinde bana son bir bakış atıp evden çıktı. Kaşlarımı çattım.

"Ne işimiz var anlamadım?" diye soran Tarık'a "Hiçbir şey. Hazal'a küçük bir oyun oynadım sadece, tepkisini ölçmek için."

"Kafanda neler dönüyor çok merak ediyorum."

"Takip et" dedim onu aldırmadan. "Bir aptallık yapmasın."

Tarık harekete geçip tam evden çıkacak iken ekledim.
"Dikkat et, Azat ve diğerleri Hazal'ı görmemeli!"

—-

Esin'den (Hazal'dan);

Defne'nin tarif ettiği kütüphaneye yaklaştığımda etrafı iyice süzdüm. Oldukça sakin bir yerdi. Kütüphanede kimse yok gibi görünüyordu. Kapının camından içeriyi gözetlediğimde gerçekten kimsenin olmadığını tespit ettim. Saçımın ense kısmından, her zaman sakladığım tel tokayı çıkarıp kilidi açmaya çalıştım. Kısa bir süre sonra kilidi başarı ile açıp içeri girdim.

İçeri girmem ile gözlerimin önüne görüntülerin gelmesi bir olmuştu. Buğulu görüntüleri kafamdan atarcasına başımı salladım ve kütüphanede ilerledim. Çok güzel bir yerdi ve sebebini bilmiyorum ama burası bana hiç yabancı gelmiyordu. Sanki daha önce buraya gelmişim gibi bir his vardı içimde.
Arkamda bir ses işittiğimde hızla kitaplara uzandım ve elime gelen metali kavradığım gibi kapıya ilerledim. Etrafı kontrol ettiğimde tuhaf bir şey yoktu. Bakışlarım elime kaydığında kitapların arasında kavradığım şeyin bir bıçak olduğunu farketmemle şaşırmam bir olmuştu.

Ben bunun yerini nereden biliyordum?

Kitaplara ulaşıp elime almış olduğum bıçağı tekrar yerine bıraktım. Bir diğer kitabın alt kısmında uzandığımda gördüğüm şeyle aklımı kaybedecektim. Bir bıçak daha! Aynı hamleyi bir kaç kez daha yaptığımda sonuç aynıydı.
Sanki kendi ellerimle koymuşum gibi hepsinin yerlerini biliyordum!
Kafayı yemek istemediğim için sadece garip bir tesadüf olduğuna kendimi inandırdım. Gözlerim bir anlığına tekrar bıçaklara kaydı. O an garip bir şey farkettim. Bıçakların üzerlerinde bir şeyler yazıyordu. Yazan kelimeleri anlamadığımda gözlerimin önüne yine görüntüler geldi.

Arkamı döndüğüm an şok olmuştum. Yerde bir yazı vardı ama ateşler içinde. Mumlarla dizilmiş bile değildi bildiğiniz benzin ile yakılmıştı.

Ve 'Evlenme teklifini kabul ediyorum' yazıyordu.

Yazıyı okumam ile Okay'a döndüm ve omzuna sert bir yumruk geçirdim.
"Ben sana evlenme teklifi etmedim uyuz!" diye bağırdım gülerek. Pislik ya!

Tekrar yerde yazan yazıyı inceledim. Etrafında bıçaklar dizilmişti. Eğilip bıçaklardan birini elime aldım. Üzerinde bir yazı vardı.

'Uslu & Arıza'

Kaşlarımı çattım ve diğer bıçaklara baktım.

'Uysal & Psikopat'

'Akıllı & Deli'

'Hazinem...'

'Alkın ailesi'

INTIKAM OYUNLARI 2 - Geri dönüşümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin