INTIKAM OYUNLARI 2 - Geri dönüşüm

Merhabalar!

Evet, uzun bir aradan sonra yine sizlerleyim. Sağlığım pek normal olmadığı için bir süre ara vermiştim ama Allah'a şükür şimdi biraz daha iyiyim. Bu nedenle sizleri daha fazla bekletmek istemedim ve yep yeni bölümlerle geri geldim.

'Anis'in hikayesi' ve 'Emir'in imtihanı'na da bölümler gelecek. Şimdi lafı uzatmayıp sizi 'İntikam oyunları 2 - Geri dönüşüm' ile baş başa bırakıyorum.

Not; Oy ve yorumlarınızı sekiz gözle -gözlüklüyüm- bekliyorum. :D

Dip Not; Sizi çok sefiyorummm ...

Keyifli okumalar!

---

~1~

Gözlerimi araladığımda ilk nerede olduğumu sorguladım. Yumuşacık bir yatakta yatıyordum ve felaket bir baş ağrım vardı. Ayaklanıp büyük odayı inceledim. Kocaman bir yatak ve kocaman bir dolap vardı. Fazla eşya olmamasına rağmen güzel bir odaydı. Odada iki kapı vardı. Tahminimce biri banyoydu, diğeri ise çıkış kapısı. Banyonun olduğunu düşündüğüm kapıya gidip içeri girdim. Haklıydım.

Musluğun önünde bulunan aynanın karşısına dikildim. Her şeyden önce kafamdaki sargıyı gördüm. Kafam neden sarılıydı? Başıma dokunduğumda hissettiğim acı ile elimi hemen geri çektim. Ne olmuştu? Düşünmeyi erteleyip aynaya daha fazla yaklaştım. Yanağımda bulunan çizik dikkatimi çekti. Korkunç görünüyordu. Nasıl olmuştu o? Ne zamandır vardı? Yüzümü inceledikten sonra gözlerimde durdum. Masmavi gözlerimi görünce bilinçsizce gülümsedim. O sırada banyonun kapısı açıldı. Bakışlarımı oraya çevirdim ve gelen adamı tanımadığımı farkettim.

"Uyandınız demek" dedi adam düz bir sesle. Kaşlarımı çatıp adamın söyleyeceklerini dinledim.

"Ben Tarık" deyip elini uzattı. Adamın elini sıktım.

"Ben de..." diyebildim ama sonra duraksadım. Kısa bir ân düşündüm. Benim adım neydi?
"Ben..."

"Siz de..." diye devam etti adının Tarık olduğunu öğrendiğim adam.
"Esin Karahan'sınız."

Esin Karahan mı? Benim adım Esin miydi? Güzel isimmiş ama ben neden bunu bir adamdan öğreniyordum. Başımı iki yana sallayıp karşımda dikilen adama döndüm. Başımı sallamamla yüzümü buruşturmam bir oldu. Başım ağrıyordu.

"Ben... Anlamıyorum. Neler oluyor? Ben neden buradayım?"

"Esin hanım. Siz bir kaza geçirdiniz ve üç gündür uyuyorsunuz" dediğinde kaşlarım olabildiğince çatıldı. Kaza mı?

"Ama... Ben..."

"Hatırlamıyor musunuz?" diye sordu Tarık. Başımı yavaşça iki yana salladım. Gözlerimin yandığını hissettiğimde derin bir nefes aldım. Hatırlamıyordum. Hiçbir şey hatırlamıyordum.

"Esin hanım, isterseniz biraz sakin olun. Ben size her şeyi anlatacağım. Ama önce doktor bey ile bir konuşalım. Buyrun" deyip odayı işaret etti. İtaat edip odaya geçtim ve beklemeye koyuldum.

"Dilan! Doktor beyi buyur edebilirsin!" diye bağırdı Tarık kapıdan dışarı. Kısa bir süre sonra doktor içeriye gülümseyerek girdi.

"Nasılsınız Esin hanım. Ağrınız var mı?"

"Biraz başım ağrıyor ama iyiyim" diye cevapladım doktorun sorusunu. Doktor başını onaylarcasına salladı. Sonra gözlerime ışık tutup bir kaç kontrol yaptı.

"Kaza ânını hatırlıyor musunuz? Nasıl olduğunu vesaire?"

"Ben... Hiçbir şey hatırlamıyorum. Adımı bile Tarık beyden..."
Devam edemedim. Hiçbir şey hatırlamıyordum. Adımı, olanları, geçmişimi, kendimi... Hiçbir şey. Sadece koca bir karanlık.