~13~

203 13 16
                                    

Okay'dan;

"Her şeyden önce Kütüphaneyi koruma altına almamız lazım."

"Benim tanıdığım bir kaç adam var, yani Hazal ablanın güvendiği adamlar, onları ayarlayabilirim."

"Sen nereden tanıyorsun adamları" diye soran Çınar'a öpücük attı Sedef.

"Kıskançlık yapma abi, Sedef'in önceden hırçın bir kız olduğunu unutma."

"Ben hala öyleyim be!"

Herkes gülerken, Senem devam etti.

"Adamlar sende o halde Sedef. Rüzgar, sen herkese kulaklık ayarla olur mu? Sürekli iletişimde olmalıyız."

Rüzgar başını sallayıp işini halletmeye gitti.

"Murat abi, senden laptopun başında durmanı istiyorum. Sahil'in canlı kamera kayıtlarından gözünü ayırmaman lazım. Hatta şimdiden başlasan iyi olur."

Murat ise hemen parmaklarını laptopun klavyesine dokundurdu. Makine hızıyla bir şeyler tıklıyordu. Bu işin ustasıydı resmen, onun için çocuk oyuncağıydı hack işleri. Hazal için de öyle.

Senem "Abi" deyip Çınar'a çevirdi bakışlarını.
"Sen arabayla, uzak bir mesafeden gözetle olur mu? Acil durum olursa, hazır bir vaziyette olalım."

Çınar'dan da onay aldıktan sonra Azat ve bana döndü.
"Siz ne yapacağınızı biliyorsunuz zaten. Tek istediğim Hazal'ı tehlikeye atacak hiçbir şey yapmamanız ve daima aklınızda bizi de bulundurmanız. Gördüğünüz duyduğunuz her bilgiye dikkat edin, en ufak şey bile çok yardımcı olabilir."

Azat Senem'e sıkıca sarıldı. Gülümseyerek izledim bu görüntüyü. Saçlarını bozduğunda ise Senem gülerek Azat'ın ellerinden kurtulmaya çalıştı.
"Sen büyüdün de bize akıl mı vermeye başladın bakalım bücür."

"Yaa Azat abi ya!"

"Bu yaptıklarını Hazal görseydi, seninle gurur duyardı Senem" dedi Sedef. Haklıydı.

"Hepimiz duyuyoruz" dedikten sonra bakışlarımı Sedef'e çevirdim. Ondan rica etmem gereken bir şey vardı. Sedef ise beni hemen anlayıp başını salladı.

"Efe bana emanet."

"Peki senin görevin ne tatlı şey?"

Çınar'ın sorusunun cevabını hepimiz merak ediyorduk elbette.

"Hazal ablanın ayak izlerinden gideceğim" deyip bodrum katına indi. İki dakika sonra elinde büyük bir çanta ile geri geldi. Bu çanta bana tanıdık geliyordu ama...

Senem çantayı koltuğa koyup içindekileri çıkarmaya başladı. Hepimizin gözleri fal taşı gibi açıldı. Ne yapıyordu bu kız!!

"S-Senem?"
Aramızda en çok şok olan isim; Çınar.

"Sorun yok sadece önlem alacağım" deyip sniper'ın parçalarını tamamen birleştirdi.

"Sen bunları ne zaman öğrendin kızım?"

"Hazal abla öğretti."

Tahmin etmesi zor değildi aslında. Ama kendini tehlikeye atmasını istemiyordum.

"Kendini tehlikeye atmamalısın Senem."
Azat sanki zihnimi okumuş gibi düşüncemi dile getirmişti.

"Tekrar ediyorum. Hazal abla öğretti, yani ustasından öğrendim. Ama merak etmeyin dikkatli olacağım. Ayrıca unutmayalım, bu gün benim borum ötüyor" deyip devam etti.

Bütün planın üstünden tekrar tekrar geçtik. Saat 8'e yaklaşmıştı. Artık yola çıkmamız gerekiyordu. Rüzgar'ın getirmiş olduğu kulaklıkları da takınca hazırdık. Efe'yi görmek için yanına gittim. Uyuyordu. Kokusunu içime çekip başından öptüm. Ardından hep beraber kütüphaneden çıktık.

INTIKAM OYUNLARI 2 - Geri dönüşümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin