1.BÖLÜM "YÜZ YÜZE"

3.1K 132 150
                                    

Merhaba 🤍
Keyifli okumalarr

Sol alt tarafta bulunan yıldıza dokunursanız sevinirim

Yorumlarda buluşalım 🤍

🗝️🥀
•••

1.BÖLÜM "YÜZ YÜZE"

Beş saat sonra...

Başım deli gibi ağrıyordu. Gözlerimi açmak istemiyordum.

"Kız neden uyanmadı hâlâ? Yanlış bir şey mi verdin?" Bu ses hiç tanıdık değildi.

"Valla abi her zamankinden sıktık. Acaba yan etki falan mı yaptı?" Dedi diğer bir ses.

"Başlarım yan etkine! Derhal kontrol ettir bu kız bize lazım!" Aniden bağırmasıyla kaşlarımı çatarak gözlerimi araladım. Vücudum inanılmaz derecede sızlıyordu.

"Abi uyanıyor galiba." Gözlerimi açtığımda karşımda gördüğüm iki adam bana dikkatle bakıyordu. Neredeydim ben? Hareket etmeye çalıştım fakat o an kendimi bir sandalyede bağlanmış vaziyette buldum. Gözlerim şaşkınlıkla ve korkuyla karşımdaki adamı buldu. Derhal gözlerimdeki korkuyu silmeye çalıştım.

"SİZ NE YAPTIĞINIZI SANIYORSUNUZ? KİMSİNİZ!" Önümdeki adamlar yüzlerini buruşturdı. Uzun zamandır konuşmadığım için sesim garip çıkmıştı.

"Bağıran insanlardan haz etmem." Karşımdaki adamın söylediği şey ile gözlerimi devirdim. Diğerine başı ile dışarı çıkmasını işaret etti.

Burası loş ve küçük bir odaydı.

Ne diyorsun? Sen de kimsin?" Tekrar sesimi yükselttiğimde bana öfkeyle baktı. Aptal adam. Gözlerini kısarak bana baktığında bende aynı şekilde gözlerimi kısarak tepki verdim.

"Hâlâ bağırıyorsun." Dedi siyah gömleğinin bilek kısımlarını yukarı doğru katlarken. Ne kadar da zekiydi böyle.

"Sana kim olduğunu sordum. Bağırıp bağırmadığımı değil." Diyerek karşılık verdim fakat her ne kadar sakin cevap versem bile ellerim titremeye başlamıştı. Stresli ve korku zamanlarımda hep titrerlerdi. Ama belli etmedim. Belli etmezdim.

"Gerçekten merak mı ediyorsun? Yoksa bir hamle yapmak için beni mi oyalıyorsun? Neyse ki ellerin bağlı. Aptal birine benzemiyorsun da." Dedi nefesini dışarı verip kafasını sağa sola sallarken. Yüzündeki sert hatlar kendini belli ederken rengini tam olarak anlayamadağım gözleri dikkatlice bana bakıyordu. İşte bu en garip olandı.

Başını dikleştirerek konuştu, "Ben, Barlas Atasoy. Ve sen bir süre benim misafirim olacaksın. Eyvah ki, ne eyvah." Ona öfkeyle baktım. Ne saçmalıyordu bu adam? Artık gerçekten kafam karışmaya başlıyordu.

"Ne saçmalıyorsun sen? Ne istiyorsun benden?" Beni çöz gibi bir şey söylemeyecektim çünkü çözmek istese bağlamazdı. Yavaş adımlarla yanıma yaklaştı ve gözleri gözlerimle aynı hizaya gelecek şekilde eğildi.

"Sana bağıranlardan haz etmem demiştim değil mi? Ama sen hâlâ bağırıyorsun. Ben seninle düzgün bir şekilde konuşuyorum. Fakat istersen bağırabilirim!" Bir anda bağırınca irkildim. Sinirle yanımdan uzaklaştı ve tekrar karşıma geçip koltuğa oturdu. Bir şeyler düşünüyordu ve bunu anlamak zor değildi ama burada bir şeyler düşünmesi gereken bendim.

"Tamam. Ne istediğini söyle. Para falan mı? Ne kadar istiyorsun? Ya da dur, dur, dur... Senin damarına kim bastı?" Dememle birlikte bir anda gülmeye başladı. Bu çok sinir bozucu bir gülüştü. Sanki benimle dalga geçiyordu.

KARANLIK NÂLE (Mafya)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin