Herkes merhabaa
Umarım iyi bir zamanda okursunuz.
Bölüm şarkıları,
Sena Şener - Sevmemeliyiz
Palaye Royale - LonelySınır, 30 oy / 45 yorum
İlk defa sınır koyuyorum. Bölüm sonunda açıklamasını yaptım!❤️
🗝️🥀
•••18. BÖLÜM "EN YAKINIM EN YABANCIYDI"
Acılarım, alışkanlıklarım, yaralarım, hüznüm ve sahte gülüşüm, lütfen bir sefer de olsa beni duyun. Ben buradayım ve her şeye rağmen ayaktayım. Ben buradayım, hayatın bana sunduğu her bir acıyı yaşıyorum ve dimdik duruyorum. Şuan için kanayamıyorum ama bir gün ruhumun kanayacağı günü bilerek yaşıyorum.
Ben, kendi sonumu getirdiğimi bile bile nefes alıyorum.
Son iki gecedir hayatımın en kesintisiz ve derin uykularını çekmiştim çünkü hayatımda hiç olmadığım kadar güvende hissediyordum. Kabuslarım beni terk etmiş ve sürekli diken üzerinde hissettiğim yataklarda artık huzura kavuşmışluğun verdiği tarifi mümkün olmayan derinliklerdeydim.
Barlas genelde üst kısmında bir şey olmadan uyurdu, bunu biliyordum fakat onunla uyuduğum şu iki gecedir üzerinde mutlaka bir tişört oluyordu ve bunu düşünmüş olması benim hoşuma gidiyordu.
O da hoşuna gidiyordu.
Bu sefer iç sesimi yalanlayamadım. Uyanmıştım ama yataktan kalkmak istemediğim için üzerimdeki örtüye daha sıkı sarılarak sol tarafıma döndüm ve tekrar uykuya dalmayı denedim.
Son günlerde nikah hazırlıklarından dolayı oldukça yorulmuştum ve yatağa girdiğim an uyuyakalıyordum. Bilimcim yarı yarıya açıkken sırtımda ve belimde hissettiğim büyük eller beni sağ tarafa yani kendine doğru çevirdi ve arkama bir yastık yerleştirdi.
Artık alıştığım için homurdanmamayı öğrenmiştim. Barlas, kalp krizi geçirdiğim için beni sürekli sağ tarafıma doğru yatırıyordu. Tekrarlanmaması için küçük ama etkili bir önlem olduğuna inanıyordu. Aslında içini rahatlatmaya çalışıyordu. Bazen sol tarafıma doğru yattıktan bir süre sonra gerçekten kalbim sıkışıyor gibi hissediyordum ve o beni sürekli kolluyor gibiydi.
Barlas uykulu olduğundan hafif pürüzlü çıkan bir sesle, "Ne zaman sağ tarafa doğru yatman gerektiğini öğreneceksin?" Diye sordu. Kendi kendine konuşur gibi bir vaziyette söylemişti bunu ve uyanık olduğumdan bihaber gibiydi. Yüzüme ufak bir gülümseme koydum ve gözlerimi bir anda sonuna kadar açarak ona baktım.
Gözlerini devirdiği sırada, "Al işte," diye iç çekti. "Bir vampir vakası daha." Uykuluyken çok güzel gözüküyordu. Koyu kahve saçları dağılmış ve biçimli kaşları hafifçe çatılmıştı. Düz ama yüzüyle oldukça orantılı düzgün burnu ve üst dudağına göre daha dolgun olan alt dudağıyla yandan bakınca adeta bir tablo gibi duruyordu. Sert çene hattına da göz attığımda onu süzdüğümü fark ettim ve yanaklarıma pompalanan kan ile tekrar gözlerimi kapatıp çaktırmamak için, "Göz devirmek sana çok yakışıyor, Atasoy. Kimden öğrendin?" Diye çabucak bir soru yönelttim ona. Oda, koyu renk güneşliklerden dolayı hafif karanlık denilebilecek bir seviyedeydi fakat karşımdaki kişiyi de rahatlıkla görebiliyordum.
Barlas, "O çeneni kapat ve uyu. Sonra olur olmadık yerlerde uyuyakalıyorsun," dediğinde kaşlarım çatıldı. Saat kaçtı? Anlamış gibi anında cevap verdi, "Saat altı." Başımı sallayarak diğer tarafa dönecektim ki sesi beni durdurdu, "O tarafa dönme diyorum sana! Kalbinin üzerine yük binmesinden zevk falan mı alıyorsun?" Hadi ama, tıpta böyle bir şey var mıydı gerçekten?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK NÂLE (Mafya)
Romance"Orada mı duracaksın?" Diye sordum pürüzlü çıkan sesimle. "Uyu artık." Fısıltısı gözlerimin tekrar kapanmasına neden oldu. "Sana demiştim Barlas Atasoy. Gerçekler ortaya çıkmasın diye dökülen kanlar, ama kanlar döküldükçe ortaya çıkacak gerçekler...