39

12 0 0
                                    

   Ata Demirhan sinirli bir şekilde salona doğru yürürken Mira' nın hemen yanına getirilmesini emretti. Asiler kapıya yönelirken o hızlı ama çevik olmayan adımlarla salona girdi. Mira onun koltuğuna oturup gözlerini ona dikmiş gülümsüyordu. Sağında Birkan, solunda Oğuz vardı.

  -(Mira)" Buna gökte ararken yerde bulmak deniyordu galiba. Ama beni gördüğüne pek sevinmedin sanki."

  - Ata Demirhan; " Sen... Sen nasıl geldin (Oğuz ve Birkan'a bir bakış atıyor)?"

  -(Mira)" Dedeciğim endişelenmeyin bu kadar. Dışarıda bizi avlamayı bekleyen asiler var biliyorum. Bu evi terk ettikten sonra buraya dikkat çekmeden sadece hekimliğimi karalayarak beni geri getirebilirdiniz; az önce de bunun için harekete geçtiniz. Korkmayın bakın ben buradayım. Ama sizi takdir etmemek elde değil, eve bağlı o kadar geçit yapmışsınız hiç söylemediniz. Sevgili dünürünüz öldüğünde ziyaretinize gelmiştim hani, hah işte o gün çalışma odanıza uğramasam haberim olmuyordu bu yollardan. Sonra orayı yıktın burayı patlattın diye bana kızıyorsunuz."

 - Ata Demirhan;" Madem geldin, o zaman eksik anlattığın yerleri tamamla. Kanbolat neden 2. Bölge'de seninleydi?"

 -(Mira)" Tesadüf desem? Tamam, ekşitme suratını; inandırıcı değildi. Iıımm... "

 -Ata Demirhan; " Fazla zamanımız yok, öğrenmek için uğraştırma artık beni. Biz bu adamlarla masaya oturacağız ve pek çok konuda uzlaşacağız, o yüzden..."

 -(Mira)" Pardon? Uzlaşmak için masaya oturmak mı? İki seçenek var. Birincisi huyunuz olmamasına rağmen şaka yaptınız. İkincisi gerçekten yaşlılıktan unuttunuz. Ben Demir Hekim'im, Ata Demirhan. Şu masada aldım ben o lakabı, seçimimi yaptım. Üzerinden en fazla iki yıl geçti, gerçekten unuttun mu?"

*****(Olaya gidiyoruz:

Masada Ata Demirhan ve Merkez hastanesinin başhekimlerinden D.Z. oturmaktalar. Mira içeri giriyor.)

  -Mira;" Buyurun Ata Bey, beni çağırmışsınız."

  - Ata Demirhan; " Başhekimlerden D.Z. sizinle ilgili benimle görüştü Mira hanım. Asistanlığınızı başka hastanelerde yapıp Hekim olarak hastanemizde çalışmaya başladınız. Dosyanızda daha çok ilaç yapımı hakkında çalıştığınız yazıyor. Hastanede Başhekim olmadan pek çok riskli ameliyata giriyormuşsunuz. Bununla ilgili D.Z. sizi bir kaç kez uyarmış, hasta takip verilerinizle birlikte bana geldi. Sizi ameliyatlara yanınızda başhekim olmadan girebilecek kadar yeterli bulmuyor. Sizi burada bu konuyla ilgili uzlaşmanız için çağırdım."

  -Mira; " Sayın Ata Demirhan, siz merkez hastane yönetiminden tüm merkezin bildiği gibi tamamen çekildiniz. Eğer bir meslek büyüğümüz olarak burada bulunuyorsanız bundan şeref duyarım. Ama eğer öyle değilse, lütfen şimdi bizi yalnız bırakın (Ata Demirhan kalkıyor) ve lütfen unutmayın, ben uzlaşmam.

  Sayın D.Z, izne ayrıldığınız ilk gün beni şikayet edercesine buraya koşmanız... İlaç yapımından ne kadar anlarsınız?"

  -D.Z;" Ben ilaç yapmam, ameliyat yaparım ve kullanılacak ilaçları yazarım. Otlarla uğraşanlarında sadece bu işlerle uğraşması gerektiğine inanırım. Ameliyathanemden uzak dur. Yoksa hastaneye dahi giremezsin."

  - Mira; " Kfvmjxd... Ameliyathanenizden uzak durayım demek... Gülüyorum ama sizin tabirinizle otlardan anlamamanıza üzüldüm. Zira anlasaydınız farklı olurdu. Ben ot toplamayı çok severim, onları işlemeyi farklı formlara getirmeyi, bunun hiçbir zaman hekimliğin diğer değerlerinden ayrılabileceğini düşünmedim. Çünkü bir hekim her şartta hekimdir ve neyi nerde uygulayacağını bilmelidir. Bir dakika içerisinde burnunuz kanamaya başlayacak, neyse ben devam edeyim. Beni şikayet etmek için buraya gelmeden önce neden bu kadar iyi olduğumu hiç düşündünüz mü? Aaa ama iyi değilim, değil mi? Dosyaya göre yaptığım ameliyatlarda epey ölü var. Siz başhekimlerin girmeye korktuğu ya da dosyalarındaki ölüm oranını arttırmamak için geri çevirdiği tüm ameliyatlara girdiğim için olabilir mi? Burnunuz kanıyor, önceden söylemiştim neden bu kadar şaşırdınız ki? Sizin şimdi başınız da dönüyordur."

  -D.Z;" Sen nerden biliyorsun? Bana ne yaptın?"

  -Mira; " Otları bilseydiniz farklı olurdu demiştim. Çok vaktinizi kalmadı D.Z. Ben size bir şey yapmadım. Ama ölüme sebep olmakla buna göz yummak arasında fark yoktur derler. Yemeklere bakmayın boşuna Ata Demirhan'da sizinle yedi ve önden panzehir almak hiç onun tarzı değil. Ata Demirhan'da bende sizin hastalıklarınızı biliyoruz, keşke o bilmeseydi. Ama artık çok geç. Aldığınız ilaçlarla odanın içinde yanan tütsü çoktan etkileşime girdi. Boşuna uğraşmayın tütsüyü söndürmenin artık hiçbir anlamı yok. Siz sırtınızı Ata Demirhan'a yasladığınızı zannederken onun için son kullanma tarihiniz çoktan dolmuş olmalı. Size son bir bilgi hastaneye beni almayacağınızı söylediğinizde güldüm, çünkü oranın yasal sahibi benim. Güle güle D.Z. " *****

 -Ata Demirhan; "Yaşlıyım ve seninle tartışacak ne enerjim ne de vaktim var, benimle oyun oynama zevk alamazsın. Konuşacaksan konuş simülasyon testinin denemesine gideceğim."

  -(Mira) " Yaşlandığını kabullendin yani, tuhaf. Bunun altından ne çıkacak bakalım. Asma hemen suratını dedikoducu teyzeler gibi oluyorsun bazen. Kim, nerde, ne yapıyor. Bazen her şeyi bilmek çok da gerekli olmuyor aslında, neyse. Kimseyle seni indirmek için birlik olmuş değilim merak etme. Benim seni indirmek için kimseye ihtiyacım yok. Kanbolat Toprak belki hissetti ya da Baronun torunu ile alakam var mı acaba diye düşündü bilmiyorum. Beni takip ettirdi ve evlenme teklif etti. Kim olduğumu hala bilmiyor ama."

  -Ata Demirhan;" Sen ne dedin peki?"

 -(Mira)" Sence? Tabi ki kabul ettim. Hatta şu an 4. Bölge'de düğünümüzü yapıyoruz. O kadar zeki adamsın, gelmişsin bilmem kaç yaşına neyin kafasını yaşadığını bir anlayabilsem."

  - Ata Demirhan;" Tamam, kes gevezeliği. Simülasyon testine gideceğim, şu ikisi de benimle gelsin. "

 -(Mira)" Hayır, ne Birkan, ne de Oğuz simülasyon testine seninle gelemez. Çünkü ben geleceğim."

 (Ata Demirhan kapıya doğru yönelir.)

 -Birkan;" Bırak gidelim."

 -(Mira, Birkan'a )" Fazla endişelisin, henüz bölgelerden kimse gelmedi. Sakin ol. Ben sana söz verdim, o simülasyona tekrar girmeyeceksin diye. Şimdi sadece sözümü tutuyorum Biz dönene kadar burada kalın. "

Mira' nın çıkışının ardından Oğuz;" Eğer Ata Bey simülasyonda bir şeyler bulursa..."

-Birkan; " Sus Oğuz sus. Bende bunun için endişeliyim."

" Baron'un Torunu"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin