Soul Mate/Hyunlix√

21.⭑Siktir! Ruh eşim?⭑

İyi okumalar...♡♡♡

<><><>

Alfa yavaşça içeriden gelen birbirine karışmış buram buram kokan tatlı kokuyla içindeki göz devirme isteğini bir kenara bırakıp yatakta sarılarak yatan ikiliye yürümeye başlamıştı.

Omegasının üstünde ince bir beyaz gecelik vardı ve bir bacağını karnına doğru çekmesi sonucu kasıklarına kadar açılmış, bembeyaz uykularını gözler önüne sermişti. Bu görüntü ile Hyunjin yavaşça yutkunmuştu.

Felix'i kendi odalarında göremeyince teker teker başka odalara bakmış, en sonunda da bu görüntü ile karşılaşmıştı işte. Chan ile çalışma odalarında uzun bir süre konuşmuş, ardından aralarına yüzü asık Changbin ile onun aksine duygularını kolay kolay belli etmeyen Minho'yu almış, kendi aralarında içmişlerdi.

En sonunda Changbin başka alemlere gitmiş, Minho desen kendi kendine konuşarak Jisung'u anlatmaya başlamış, Chan da bulduğu ilk yerde sızmıştı. Hyunjin ise o kadar fazla içme gereğinde bulunmamıştı. Yani durduk yere ağlayarak tüm sarayı ayağa kaldırmak istemezdi.

Evet, ağlamak... İçince hafifçe bir yere çarpsa bile kolu kopmuş gibi hüngür hüngür ağlayarak sarayda geziyor, 'bak kolum yok' kafasında dolaşıyordu. Bunu, sanırım en son yeni kral ilan edildiğinde yaşamıştı ve bir daha o kadar fazla içme gereğinde duymamıştı.

"Bebeğim?"

Hyunjin, usulca yatağa yaklaşıp tek elini ince bele atarak okşamaya başlamıştı. Bununla Felix, mırıldanarak sarmaladığı Jeongin'e daha çok sokulmuş, Alfa'nın göz devirmesine neden olmuştu.

"Omega'm uyan hadi... Yatağımıza gidelim."

Uykusu hafif olan Omega kıpırdanarak gözlerini kısıkça aralamış, gördüğü ay ışında parlayan beden ile uyku sersemliğiyle kocaman gülümsemişti.

"Gidelim Alfa'm~"

Sarıldığı bedenden nazikçe ayrılıp belini hâlâ okşamakta olan bedene iki kolunu bir bebek misali, kendisini kucağına alması anlamında uzatmıştı.

Hyunjin, Omega'nın bu tatlı haline sessizce kıkırdamış, kendisine uzatılan kolları boynuna sararak tek kolunu ince bele diğerini de Omegasının uyluğuna yerleştirip kolayca kucağına almıştı minik bedeni.

Bacakları otomatikman beline dolanmış, boynuna sarılan kollar sıklaşmıştı.

"Omega'nın kokusu üstüne sinmiş meleğim."

Alfa, odadan çıkıp koridorda yürürken memnuniyetsizce konuşmuştu.

"Mis gibi kokuyor bence."

"Peki, ben?"

Kaşlarını çatarak sitemle sormuştu Alfa. Omega bununla kafasını geriye çekip Alfa'nın yüzüne bakmış, gördüğü çatık yüzle kıkırdayıp burnuna öpücük kondurmuştu.

"Çok kıskançsın."

"Çok kıskancım."

Bu sefer Omega hiçbir şey demeyip yanağını Alfa'nın yanağına yaslayıp odalarına gidene kadar öylece durmuştu.

Odalarına girdiklerinde Alfa, Omega'yı ilk önce yatağa bırakmış, ardından kendi üstünü çıkarıp hiçbir şey giymeden yatağın içine girmişti.

"Pijamanı giymecek misin?"

Omega, kocaman açtığı gözleriyle konuşmuştu. Alfa ise kaşlarını onaylamaz şekilde arka arkaya havaya kaldırmış, kalp şeklindeki dudaklara sertçe kapanıp geri çekilmişti.