27.⭑Bebeğimiz?⭑

7.1K 673 532
                                    

İyi okumalar...♡♡♡

<><><>

Omega, oturduğu sandalyeden geriye doğru belini bükerek gerilmiş, son zamanlarda çok fazla gelen uykusu yüzünden hafifçe esnemişti. Nedeni belki de sabah erkenden uyanmasıydı.

Erkenden uyanıp eşinden beklediği mektupları muhafızlara soruşturuyordu. Onun haricinde Kral yokken halktan gelen gider alım işlerine falan bakıyordu.

Yavaşça yerinden doğrulup eşinin feromonları sinmiş olan yatağa ilerlemiş, cenin pozisyonu alarak Alfa feromonları kokan yastığa sıkıca sarılmıştı.

"Yaklaşık 1 ay oldu ve çok özledim seni. Kızgınlığında bastırıcı mı aldın? Kurdun ile iletişimimiz çok zayıf."

Felix her zaman ki gibi içini kendi kendine konuşarak döküyordu. Neyse ki hâlâ hayatta olduğunu biliyordu eşinin, ara sıra mührünü giren acı dolu hafif sızlamalar oluyordu ama çabucak geçiyordu.

"Akşam yemeğine inecek misiniz?"

Kapının arkasında duyduğu tanıdık sesle gülümsemişti. Ardından hiç beklemeden göz yaşlarını silerek ayağa kalmış, kapıya ilerleyip açmıştı.

"Çok acıktım, gidelim."

Sarışın Alfa bu bir haftadır görmeye alışkın olduğu dolu gözler ile kafasını eğmiş, önden ilerleyen Omega'yı takip etmeye başlamıştı.

"Biliyor musun? Hyunjin bana yardım ettiğini öğrenirse cidden seni dövmekten beter eder."

Omega, kıkırdayarak konuşup merdivenleri inmeye başlamıştı. Arkasından ilerleyen Alfa'ysa Omega'nın neşeli haline burukça gülümsüyordu.

"Ben bilmiyordum eşi olduğunuzu. Hem ilk alıştırmamdı ve birden Kralın karşıma geçmesi gerdi beni. Hem siz de güzeldiniz."

"Bunu duymasın Alfa'm. Kelleni alır."

Sarışın Alfa duyduğuyla hafifçe kıkırdamıştı.

"Sarayda ki küçük çocuklara Rusça eğitimin nasıl gidiyor?"

Yemek salonunun olduğu kata gelince Omega olduğu yerde durarak Mark'ın yanına gelmesini beklemişti. Evet, tahmin ettiği gibi zindan da olan Alfa'yı çıkarmış, Rusça bildiğini öğrenince sarayda konaklayan Korece bilen çocuklara ek olarak Rus öğretmenliği yaptırmaya başlatmıştı. Tabii Sarışın Alfa da bunu istemişti.

Felix'e asla yan gözle bakmıyordu, Mühürlü eşi vardı ve bu ahlaksızca olurdu zaten. Başta ki dedikleri düşünmeden olan şeylerdi.

"Biraz zorlanıyorlar ama yakışıklılığımla kurtarıyorum."

"Egolu seni."

Yanına gelen Alfa ile yemek salonunun kapısının önüne gelmiş, yavaşça aralamıştı. Masa da oturan Jeongin ve Jisung ile kocaman gülümsemişti. İkilinin keyfi olmadığı çok belliydi. Jeongin'in Ruh eşi ile uzakta olduğu için canı yanıyordu, Jisung ise Minho'dan bu kadar ayrı kalmasına alışkın değildi.

"Lixie? Mark?"

İkiliyi ilk fark eden Jisung olmuştu. Yüzüne gerçeğinden hiçbir farkı olmayan bir gülüş yerleştirmişti.

"Çok beklettim mi?"

"Yok hayır. Bizde geleli fazla olmadı."

"O zaman size afiyet olsun. Benim bir kaç işim var."

Mark saygıyla eğilerek arkasını dönmüş, Felix de masaya doğru ilerlemişti.

"Haber var mı?"

Soul Mate/Hyunlix√Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin