32.⭑Üzüm suyu⭑

6K 597 839
                                    

İyi okumalar...♡♡♡

<><><>

Prenses, hazırladığı çantasıyla yatakta gergince oturuyordu. Tek bacağını sürekli hareket ettiriyor, kapının çalınıp Kralın girmesini dört gözle bekliyordu.

Onu bu sebepten dolayı saraydan gitmemesinin gerektiğini söylemesini umuyordu. Aksi takdir de aklından geçirdiklerini yapmak imkansız bir hâl alacaktı.

Bir kez daha derin bir nefes alıp vermişti. Ardından da kapı çalınmadan açılmış, görmek istediği beden ile karşılaşmıştı Prenses. Gülümseyerek hızlıca yerinden kalkmış, bir kaç adımla Kralın önüne gelmişti.

"Kral Hyunjin?"

"Hazır mısın?"

"Hm?"

"Dışarı da, sizi sarayınıza götürmek üzere olan araba hazır. Hazırsanız size eşlik edeceğim."

Prenses bu beklemediği şeyle gözleri kocaman açılmıştı. Hayır, şimdi gidemezdi. Şuan olmazdı...

"Kral Hyunjin gece vakti yola çıkmak uygun olur mu sizce?"

"Eğitimi üst düzey olan askerler size eşlik edecek Prenses. Endişelenmeyin. Sizi sağ salim sarayınıza ulaştırıp babanıza teslim edecekler."

Hyunjin, karşısında ki bedenin kendisini reddetmek için aralamak üzere olduğu dudakların açılmasına izin vermeden tekrardan konuşmaya başlamıştı.

"Ayrıca size ilk gün bahçe de dediğim gibi; Benim için eşim herşeyden önce gelir. Bu yüzden gözlerinize ve imalarınıza lütfen dikkat edin. Hele ki aklınızda kötü düşünceler barındırıyorsanız sonuçları hiç iç açıcı olmaz Prenses Sarah... Kapıda ki muhafızlar size aşağı kadar eşlik edeceklerdir. Şimdiden iyi yolculuklar. Babanıza sevgilerimi lütfen iletin."

Dedikten sonra put kesilmiş gibi duran bedeni arkasında bırakarak hâlâ açık olan kapıdan dışarı çıkmıştı Alfa. Daha fazla bu ortam da kalsaydı belki daha ağır laflar edecekti.

Oda da orta yerde kalakalan Prenses ise ilk önce sinirle büyük bir kahkaha atmış, ardından da makyaj masasının üstünde bulunan herşeyi tek hamleyle yerle buluşturmuştu. Ne sanıyordu ki? Kralın kendisini kabul edeceğini mi? Sarışın Omega kadar güzel bile değildi ki kendisi? Kralın ilgisi sadece babası yüzünden... Normal biri olsa dönüp ikinci kez bile bakmazdı.

Sinirle yere düşen eşyalardan ilk eline geleni alıp karşısındaki görüntüsü yansıyan aynaya fırlatmıştı. Ayna saniyeler içinde paramparça olup masanın üstüne dökülmüştü parçacıkları.

Sesi duyan kapıdaki Muhafızlar bununla içeri hızla girerek elinde kırık ayna parçasını tutan bedene bakmıştı. Böylece adımları durmuş, sertçe yutkunmuşlardı.

"Prenses sakin olun."

"Güzel değil miyim ben?"

Aniden sorduğu soruyla Muhafızlar hızla cevap vermişti. Aksi takdir de Prensese bir şey olursa kelleleri uçabilirdi.

"Çok güzelsiniz Efendim."

"Kralın eşi kadar mı?"

Duydukları soru ile iki muhafız birbirine bakmıştı. Ne söylemeleri gerekiyordu?

"Cevap verin!"

"Güzelsiniz.."

"Sadece güzelsiniz mi? O çok daha güzel değil mi? Yalan söylemeyin!"

Elindeki kırık aynayı sıktıkça avcuna battığını hissediyordu Omega. Ama acı hissetmiyordu şuan hareketlerini kontrol edemiyordu. Yere damlayan kan damlacıkları kahverengi parkenin üstünde her aynı yere damladığında daha çok alana yayılıyordu.

Soul Mate/Hyunlix√Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin