Soul Mate/Hyunlix√

34.⭑Kıskanç Kurtlar⭑M⭑

Bölümde smut vardır bilginize😊

İyi okumalar...♡♡♡

<><><>

Omega kucağındaki Jinyong'u emzirirken, bir yandan kıkırdayarak yanında minik deltası ile birlikte kavga eden eşini izliyordu. Yongjin'in elleri sürekli Alfa'nın gözlerinin üstüne konuyor, babasının açık göğsüne bakmaması için büyük çaba sarf ediyordu.

"Babacığım, babanın mahrem yerine bakmayacağım tamam. Çek ellerini..."

Hyunjin, kucağında eli kolu durmayan bebek ile ağlayacak gibiydi, gülen eşinin aksine. Doğalı 4 hafta olmuştu ancak şimdiden babasını, diğer babasından kıskanıyordu ve bu Hyunjin'in eşiyle bebekler ileyken dokunamamasını sağlıyordu.

"Hadi minnoş Omega'm doyduysan ben seni kucağıma alıyım."

Felix, gülerek göğsünde uyuklayan minik bedeni yavaşça kendisinden ayırıp Alfasının kucağına bırakmış, kendisi de üstüne heyecanla atlayan Delta'yı göğsüne yatırmıştı. Hiç beklemen minik dudaklarını göğsüne kapattığında Felix yüzünü ekşitmiş, tek eliyle Delta'nın minik elini tutmuştu.

Alfa ise kucağında bir melekten farksız, kapandı kapanacak gözler ile yüzüne  bakan Omegayla burukça gülümsemişti. Onu herkesten saklamak istiyordu. Çok güzeldi ve bu güzellik başka gözler tarafından bakılmasını istemiyordu. Sadece kucağında onu göğsüne saklayıp hiç çıkarmamak istiyordu.

"Yine daldın?"

Alfa, Omegasının sesiyle kucağında uyumuş bedenden gözlerimi çekip parıldayan harelere çıkarmıştı gözlerini.

"Her Jinyong'a baksan dalıp gidiyorsun."

"Senin kopyan olduğu içindir. Zarif bir güzelliğe sahip ve bir baktın mı öylece kalıyorsun."

Hyunjin kısık sesle konuşup Omegasına uzanarak kaçamak bir öpücük kondurmuştu kırmızı dudaklara. Alfasının bu halleri Felix'e komik geliyordu. Deltası yanlarında olduğu sürece kendisinin de eşine dokunmasına izin vermiyordu bu tek Hyunjin'e özel değildi. Huyları tamamen Alfasına benziyordu. Kıskanç kurtlar...

"Ben Jinyong'u yatıracağım sende Deltamız uyuduktan sonra çalışma odasına gel tamam mı güzelim?"

Hyunjin fısıldayarak konuşup dudaklarına yan bir gülüş yerleştirip yataktan ayağa kalmıştı. Büyük, tahta beşiğe minik Omegasını yatırmadan önce burnunu miniğin boynuna gömmüş  yasemin kokusuyla ciğerlerini doldurduktan sonra usulca yumuşak yüzeye yatırmıştı Omega'yı.

Beşikten uzaklaşacağı sırada küçük mırıltılar kulaklarına dolmuş, serçe parmağını sarmalayan elle duraksamıştı. Küçük Omegası parmağını sıkıca tutuyordu. Bununla Alfa nefesini seslice dışarı verip ağlak tonda konuşmaya başlamıştı.

"Ben şimdi seni bırakıp nasıl gideceğim?"

Arkalarında kucağında pışpışladığı Delta ile eşini izleyen Omega burukça gülümsemişti bu hallerine. Her zaman böyle yapardı Jinyong, babası kendisinden uzaklaşacağı zaman minik eliyle serçe parmağını tutar uzaklaşmasına izin vermezdi.

Beşiğin yanında kalakalan beden ise öylece bebeğinin başında bekliyor, hiçbir hareket de bulunmuyordu. Omega'nın düzenli nefes alışları ve ağzından çıkan minik mırıltılarla öylece bakalmıştı minik bedene.

Bir süre sonra Sarışın Omega kucağında uyuduğuna kanaat getirdiği Yongjin ile yerinden kalkıp Alfasının yanına ilerlemiş, küçük bedeni de Omega'nın yanına dikkatlice bırakmıştı. Bununla küçük Omega, babasının parmağını bırakıp elini yanındaki bedenin elinin üstüne koymuştu.