İyi okumalar...♡♡♡
<><><>
Omega, kimsenin anlamadığı şekilde ortamı saran gerginlik ve kalçasında ki ağrı yüzünden yerinde rahatsızca kıpırdanıyordu. Hyunjin'in babası kendisine öyle rahatsız edici bakıyordu ki bir an masadan koşarak kaçmak, bu ortamdan uzaklaşmak istiyordu.
Ayrıca masa da başka saraylarda gelen Kralın çocukları, prensesler olsun bakışları ile delik deşik ediyorlardı Omega'yı.
Sabah öyle güzel uyandırılmıştı ki keyfi çok yerindeydi ta ki kahvaltıya inene kadar.
Mühürlü eşi yüzünün her bir yanını öpülerek uyandırmış, birazcık sızlayan mühür yerine rahatlaması için öpücükler sıralamış, acıyan deliği için bile krem sürmüştü. Kendi elleriyle Omegasını yıkamıştı.
"Bir sorun mu var?
Diyerek masanın üstündeki minik ele uzanarak büyük elleri arasına alıp hafifçe sıkmıştı Alfa. Felix eğdiği kafasını kaldırıp eşine bakmış, güller açan gülümsemesine karşı zorla gülümsemişti.
"Kraliçe Felix? İyi görünmüyorsunuz?"
Felix duyduğu erkek sesiyle kafasını eşinden çekip keskin yüz hatları olan düz ifadeye bakmıştı. Buna karşı Omega gerçekçi bir edayla gülümsemişti.
"Gayet iyiyim efendim. Teşekkür ederim. Peki siz iyi misiniz?"
Felix saygı çerçevesinden çıkmadan cevaplamış, bununla Kralın dudakları keyifsizce kıvrılmıştı.
"Yapmacık saygı gösterisi."
Kralın, Korece'den farklı alay dolu sesiyle masadakilerin hepsi kendisine dönmüş, bazıları söylediğini anlamış bazıları ise hiçbir şeye anlam verememişti.
"Baba!"
"Hae-woon!"
"Ne var? Hiçbir şey demedim. Muhtemen anlamıyor bile."
Hyunjin, babasından duyduklarıyla masadan ayağa kalkmıştı tıpkı annesi gibi babasına kaşlarını çatarak bakıyordu.
Felix ise şaşkınlıkla istifini bozmadan kahvaltısına devam eden bedene bakmaya devam ediyordu. Kendisinin dediğini anlamadığını mı sanıyordu? Yavaşça yutkunarak kendisi de düz ifade ile Kralın kullandığı dili konuşmaya başlamıştı.
"Böyle düşünceyi nasıl size karşı yansıttım bilmiyorum ama haksızsınız efendim. Ayrıca bu kadar kin doldu bakışları haketmiyorum. Sizce?"
Normalde bu şekilde konuşmak için canına susaması gerekiyordu ancak kendisini hiçbir şey yapmamıştı ve bu önyargı sinirini bozuyordu.
"Sen?"
"Sizi anlamadığımı mı sandınız?"
Bu sefer gözler Omega ile eski kral arasında mekik dokuyordu. Ortam resmen gerim gerim gerilmişti. Mühründe hissettiği alışık olmadığı Hyunjin'in şaşkınlığını da hissediyordu.
"3 dil biliyorum düşündüğünüzün aksine bunlar : İngilizce, Japonca ve Korece."
İngilizce konuşmaya devam etmiş ardından iştahının tamamen kaçmasıyla elindekileri bırakıp gülümseyerek sandalyesinden kalmıştı.
"Afiyet olsun."
Saygıyla eğilmiş, anında yüzündeki gülüşü solarak yemek salonundan çıkmıştı. Gerçekten babasının böyle tepki vermesine kırılmıştı. Statü farkı yüzünden cahil olduğunu mu sanıyordu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soul Mate/Hyunlix√
Fanfiction[TAMAMLANDI] Kral Hyunjin, uzun zamandır birlikte olduğu Omega'yı gerçek Ruh eşi olduğunu sanar ancak ormanda tesadüfen karşılaştığı saldırıya uğramış Omega ile inandığı her şeyin bir yalandan ibaret olduğunu görür. "𝑖𝑛𝑎𝑡𝑐𝑖 𝑏𝑖𝑟 𝑐𝑖𝑣𝑐𝑖�...