3

3.5K 153 103
                                        

Dumbledore'un odasındaydık. Bir şeyler yapmalıydım ne bilmiyorum ama Malfoy'a yardım etmek istiyordum.

"Yemin ederim Profesör. Bana inanmak zorundasınız."

"Sana zihnibend mi yaptığını düşünüyorsun? Hikaye bu mu?"

Dumbledore inanıyordu. Biliyordum inanıyordu düşüncelerini duyabiliyordum. Malfoy'un inanmasını istemiyordu sadece. Neden bilmiyorum.

"İyi gözükmüyorsunuz bay Malfoy. Revire gitmek istemez misiniz?"

Draco ayağa kalktı derin bir nefes aldı Dumbledore'un masasına yaklaştı.

"Beni deli olarak gören küçümser bakışlarınıza maruz kalmaktan iyidir Profesör. İyi günler." Dedi ve çekip gitti.

"Çıkabilir miyim Profesör." Dedim . Bende kızgındım. Neden inanmıyormuş gibi yapıyordu ki?

"Bayan Caroline biraz oturmaz mısınız?" Dedi tatlı tatlı. Karşımda Profesör olduğundan reddetme gibi bir şansım yoktu zaten.

"Biliyorsunuz değil mi?"

"Neyi?" dedim şaşkınca.

"İnandığımı. Malfoy'a. Biliyorsunuz." Dedi ciddileşmeye çalışarak.

"Neden inanmadığınızı söylediniz Profesör?" Dedim ses tonumu bastırarak.

"Çünkü bilmemesi gerekiyor. Size Harry anlattı değil mi?" Neyden bahsediyordu bu adam?

"Harry anlatmadı efendim. Nasıl bildiğimden emin değilim."

Dumbledore'un suratındaki ifade değişti. Bu sefer de çok büyük bir şok yaşamıştı. Bunu nerden biliyordum ki?

"Sizde mi bir cadısınız?" Dedi şaşkınca.

"Öyle miyim?" Dedim umursamayarak.

"Bence artık gitmelisiniz Bayan. Geç oldu." Resmen beni kovuyordu.

Bir şey demeden çekip gittim. Astronomi kulesine uğradım. Bu saatlerde boş ve huzurlu olurdu.

Ellerimi korkuluğa yaslamış dışarıyı seyrediyordum. Biri daha ellerini korkuluğa yasladı. Draco.

"Revirdeydin sanıyordum." Dedim ona bakmayarak.

"Neden bana yardım ediyorsun Caroline?" Dedi bana bakmaya karar vererek.

Gülmüştüm. Aksanı komikti. Soyadımı telaffuz ederken cidden zorlanıyordu.

Elleriyle iki bileğimi kavradı ve korkulukla arasına aldı.

"Derdin ne?" Dedim gözlerine bakmaya çalışarak. Sakın dudaklarına bakma Maddie yoksa kaybedersin ve oyun burada biter.

O ise dudaklarımı izlemekten çekinmiyordu.

"Sana bir soru sordum." Dedi.

"Evet , bende." Dedim hafifçe gülerek.

Bileğimi tuttuğu elini belime sardı ve beni içine çekti. İnanılmaz yakındık ve bu beni heyecanlandırıyordu. Kendine gelsene Maddie. Derdin ne?

"Sen çok güzel birisin Caroline." Dedi ve telaffuzuna bir kere daha güldüm.

"Seni öpebilir miyim?" Dedi daha da yaklaşarak. Konuşurken dudaklarımız neredeyse birbirine değiyordu.

Onu öpmek istedim. Hemde çok. Kiraz rengi dudakları. Bembeyaz teni beni çok heyecanlandırıyordu. Haklıydı. Derdim neydi benim?

Elimi ensesine doladım. Nihayet dudaklarına baktım. Artık kimse beni tutamazdı ve onu da. Gözlerini kapattı tam da dudaklarını benimkilere yerleştirmişti ki koridorun başından Profesör Snape'in ayak seslerini duyduk. Hemen birbirimizden uzaklaştık. Koridorun öbür tarafına doğru yürüdüm ve Draco'nun görüş açısından kısa sürede çıktım.

SILENCE / DRACO MALFOY Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin