5

2.3K 116 41
                                    

Madison'un ağzından:

Buradaki bir ayım bitmişti. Hermione ile , Draco ile , Fred ile ve Ron ile aramı düzeltmiştim. Sanırım artık alışmaya başlıyorum.

"Ve işte bilirsin Profesör Trawnley'in düzenlediği yemekler herkesin canını sıkıyor , hatta Ron bile aç olmadığını söyleyip kusmak için lavaboya gitmişti. İnan bana olmaman daha iyi olmuş."

"Ron'un güveçten aldığı ısırıkla yüzünün girdiği hali görmem lazımdı."

Harry'yi ziyarete gelmiştim. 2 gündür buradaydı ve bir iki saate kalmaz taburcu olacaktı.

Bir iki gün içinde çok şey olmuştu ve hepsini Harry'ye anlattım. Draco'dan hala hoşlanmıyordu ama bana kesinlikle saygı duyup , onun yanında Draco'dan bahsetmemden rahatsız olmuyordu. Harry iyi biriydi. Hemde çok .

"Harry!" Diye bağırdı Hermione biz revirin kapısından çıkarken. Harry'ye sıkıca sarıldı.

"Yavaş olsana Hermione daha yeni çıktı." Dedi Ron.

"Bunu söylemek sana düşmüyor Ronald." Dedi Hermione Ron'a soğuk bir bakış atarak.

"Derse inmeliyiz acele edin." Dedi Ginny bize. Harry hariç. Onun beklemesini istedi.

"Aralarında bir şey olur mu dersiniz?" Dedim Ron ve Hermione'nin arasında yürüyerek.

"Umarım olmaz. Küçük Ginny ne ara büyümüş de en yakın arkadaşımla çıkıyormuş." Dedi Ron huzursuzca.

"Tabii abisi büyüdü de ne oldu acaba?" Diye yapıştırdı Hermione.

Yine atışmaya başlayacaklar tanrım. Hızla yürüdüm ve karanlık sanatlara karşı savunma sınıfına doğru ilerledim.

Draco'nun ağzından:

Maddie'yle barıştığımıza seviniyorum. Burada pek de arkadaşım yok ama onun bana karşı bu kadar inatçı ve ısrarcı olması beni mutlu ediyordu. Uzun zaman sonra ilk defa bana cidden değer veriyordu. Kısaca , iyi ki var.

"Dersimde tek bir asa görmek istemiyorum ve eğer ceza almak istiyorsanız çekinmeyin. Cüretkarlığınız ne olduğunuzu kolayca açıklar. Şimdi. Sayfa beş yüz altmış dördü açın. Ve ikinci paragrafı bir defa içinizden okuyun. Sözlüye kalkacaksınız. Hepiniz."

Neler oluyordu bilmiyorum , Karanlık sanatlara karşı savunma dersine Profesör Moody girmiyor muydu. Snape de neyin nesiydi ki şimdi?

"Efendim. Sizin iksir dersimize girdiğinizi sanıyordum." Dedi Lavender Brown. Bir işten de uzak dursa bir yerleri eksilecek.

"Size söz verdiğimi hatırlamıyorum bayan Brown.İtaatsızlığınızdan dolayı binanızdan puan kırmak zorundayım." Dedi Lavender'ın masasına eğilerek.

"Beğenmeyen çıksın sınıfımdan. Derhal." Dedi sınıfa dönerek.

Arkalardan birinin ayağa kalktığını gördüm. Kim bu kafayı sıyıran kuş beyinli?

Neville Longbottom mu? Şaka mı bu? Çantasını düzensizce eline aldı ve Snape'in yüzüne bakamayarak dersten çıktı.

Teneffüste Maddie yanımda bitti.

"Sence ne yapar?" Dedi çantasını eline geçirirken.

"Sonuçta çıkmak için izin verdi. Bir şey yapamaz. O kadar da şahit var." Dedim.

Haklıydım. İzin vermeseydi o zaman.

"Yani evet doğru ama Snape'in bunu göz önünde bulunduracağını hiç sanmıyorum." Dedi Maddie.

SILENCE / DRACO MALFOY Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin