Madison'un ağzından:
Sabah kahvaltıya indiğimde uzun süre sonra ilk defa tekrar aramızdaki ilişkinin güçlendiğini hissetmiştim. Yanlışla da doğruyla da herkes birlikte kalalım diye uğraşıyordu. Bunu fark etmem zaman alsa da böyle hissedebildiğim için memnundum.
"Maddie bana eşlik eder misin?" Dedi Sirius. Mutfağı toparlamaya yardım ediyordum ve bırakıp gidersem mahçup olacaktım.
"Rahatına bak tatlım." Dedi Molly.
Sirius'la birlikte merdivenleri çıktık ve onun odasına girdik. Oturmam için yatağı işaret etti.
"Sana bir icraat göster veya gösterme diye söylemiyorum Maddie ama Malfoy'la aranızdaki gerginliğin sebebini biliyorum."
Yutkundum. İşte başlıyoruz.
"Şunu söylemem gerekiyor ki ben kimsenin Draco kadar çabalayacağını düşünmüyorum. Ergenlik aşklarına inanmıyorum bilirsin ama Draco haberin olmadan hayatını kurtaracak onlarca şey yaptı ve hepsi de canına kast ediyordu. İstersen böyle devam et istersen sadece gerginliği hallet veya istersen eğer hala hoşlanıyorsan ama sadece kızgınsan bir şekilde üzerine düşeni yap. Siz bunu haketmiyorsunuz. Emin ol sana karşı en ufak olumsuz bir şey hissetseydi burada bizimle olmazdı." Diye bitirdi.
"Teşekkürler Sirius. Denerim." Dedim.
Elini omzuma hafifçe dokundurup odadan çıktı. Derken içeriye Draco girdi. Ona tuhaf tuhaf bakınca konuştu:
"Eşyalarımı sizin odaya taşımam gerekiyor da."
Ayağa kalktım.
"Geçen dönem için özür dilerim. Bu bir çıkma teklifi değil sadece kötü hissetmek istemiyorum artık bu konuyla ilgili. Cidden özür dilerim. Dediklerimin bir önemi yoktu." Dedim.
"Vardı Madison."
Uzun zaman sonra bana ilk defa böyle seslenmişti."Bir önemi vardı."
Eline sırt çantasını alıp odadan çıktı. Biliyordum işte aptaldım ben. Tanrı aşkına ne yapacağım?***
"Remus'tan haber var mı?" Dedi Profesör Moody.
"Henüz yok , hala araştırıyor." Dedi Tonks.
"Dışarıda böyle dolaşabilmesi riskli değil mi?" Dedim Sirius'a.
"Dışarıda bizden olduğu bilindiği sürece böyle dolaşamaz zaten. Ölümyiyenler de ona teşekkür edecekti." Dedi Draco elleri göğsünde somurtarak. Kalbimi kırmayı biliyordu.
"Malfoy." Dedi Sirius ona dik dik bakarak. Sonra bana dönüp 'konuşmadın mı?' der gibi baktı. Omuzlarımı silkmekle yetindim.
"Elbette kimse öyle dışarı çıkamıyor. Yoksa anlayacağın üzere burada hep birlikte kalamazdık. Çok özlü iksir kullanıyoruz veya gideceğimiz yerdeki işimiz kısaysa cisimleniyoruz Maddie."
Dedi Bay Arthur."Kime dönüşüyorsunuz?" Dedim. Bir yandan sorunun cevabını bilmek istemiyordum.
"Herhangi bir muggle'a." Dedi Tonks.
Toplantı bitti ve herkes işine dağıldı. İkizler burada değildi ve bu çok canımı sıkıyordu. Onlar olduğu zaman en çok zorlandığım zamanlar bile dünyanın en eğlenceli zamanlarına dönüşüyordu.
"Harry volta atmayı keser misin?" Dedi Ron bıkkınlıkla.
Harry de bu defa sandalyeye oturup bir ayağını yukarı aşağı titretmeye başladı. Ginny için endişeleniyordu. O da Hogwarts'taydı ve güvenlikden ötürü ne mektup yazabiliyordu ne de bir haber alabiliyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SILENCE / DRACO MALFOY
Fiksi RemajaÇok fazla seçenek var ve hiçbiri için düşünecek zamanım yok , neredeyim ben?