Madison'un ağzından:
Sabah kalktığımda Draco yanımda değildi. Dün geceyi hatırlıyordum da , bir açıklama yapmadan gitmesi beni güçsüz hissettirmişti. Derken içeriye kahvaltı tepsisiyle girdi. Erken bir saat olduğundan şaşırmıştım.
"Günaydın bebeğim." Dedi iyice uzatarak. Yanıma oturdu ve tepsiyi kucağıma bıraktı.
"Gittin sandım." Dedim doğrulurken.
"Ne? Hayır tabii ki hayır. Sana dün geceyi yaşatıp öylesine kaçıp gideceğimi nasıl düşünürsün?" Dedi suratını ekşiterek.
Doğrusu bende merak ediyordum. Böyle bir şey yapar mıydı acaba? Ellerini saçlarımda gezdirdi. Alnıma küçük bir öpücük bıraktı.
"Seni seviyorum Madison." Dedi gözlerimi yakalayarak. Gülümsedim. O doğru kişiydi. İnanıyordum buna.
"Dün gece umarım sadece beni kırmamak için böyle bir şey yapmamışsındır." Dedim.
Tepsiyi aldı ve koltuğa bıraktı. Yatağa ,yanıma uzandı.
"Aksine sen rahatsız olma diye kendimi tutuyordum." Dedi gülümseyerek.
Suratım tuhaf bir hal alınca devam etti;
"Sapık değilim Maddie. Sadece bıkmam. Senden bıkmam ne kadar birlikte olursak olalım."
Gülmeye başladım.
"Sen bir salaksın Malfoy." Dedim. O da güldü. Tepsiyi aldı ve kucağıma bıraktı.
"Onlar bitmeden bir yere çıkamayız." Dedi işaret ederek.
Ben yemeğimi yerken o da büyü tarihine çalıştı. Ara ara beni kontrol ediyor , yediğimden emin oluyordu.
"Evet bakalım nasıl hissediyorsun?" Dedi Madam Pomfrey yatağıma yaklaşarak.
"Çok iyiyim ." Diye yalan söyledim.
"Pekala toparlanıp çıkabilirsin." Dedi bir şeyler karalayarak.
Dersler her zamanki gibiydi. Sıkıcı ve yavaş geçmişti. Gryffindor ortak salonunda biriken ödevleri halletmeye çalıştım. Biri yanıma geldi ve kaynattığım iksire biraz daha su ekledi.
"Draco! Nasıl buradasın?"
"Merak etme Mcgonagall benim için imza çıkardı."
Güldüm. Çalışmamda yardım etti. Biraz eli hızlıydı ona yetişemiyordum. Ama en nihayetinde o olmasa kesinlikle yetişmezdi. Yasak saati başlayınca benim odama geçtik.
"Üzerini değiştirmek istersen dışarıda bekleyebilirim." Dedi.
Önce gülümsedim sonra üzerimdeki turuncu Gryffindor sweatini üzerimden çıkardım.
Şapşalca gülümsedi . Başını aşağı eğmiş, elleri belinde yere bakmaya çalışıyordu.
Altımdaki eteği de indirince arkasını dönmek zorunda kaldı. Onu bana doğru çevirdim ve sırtını sertçe kapıya yasladım. Gülümsemeye devam ediyordu. Dudaklarını yakaladım ve hareket ettirmeye başladım. Karşılık vermek istemiyor gibiydi ama karşılık verdi.
"Bekle-" Dinlemedim.
"Mad-" Dinlememekte ısrarcıydım.
"Maddie lütfen." Dedi ve uzaklaştırdı beni.
"Buraya seninle yiyişmek için gelmedim."
"Ben çok özür dilerim." Dedim kaşlarımı havaya kaldırarak.
Yanıma yaklaştı ve bana sarıldı.
"Asıl ben özür dilerim. Bak sadece. Seni bu yüzden seviyormuşum gibi gözüksün istemiyorum." Sesi titriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SILENCE / DRACO MALFOY
Teen FictionÇok fazla seçenek var ve hiçbiri için düşünecek zamanım yok , neredeyim ben?