Önceki bölümü hatırlamıyorsanız bu bölümü okumadan önce, önceki bölüme göz gezdirmenizi tavsiye ederim. Yorum ve oy atarsanız çok mutlu olurum. İyi okumalar.
Yazım yanlışım varsa, uyarırsanız sevinirim. Bazen gözümden kaçabiliyor.
*******Minho ve diğer üyeler Seungmin'i görmeleriyle hemen yanına çömelmişlerdi.
"Ambulans çağırın!" Diye bağırdı Minho.
"Hayır hayır! Ambulansa gerek yok ben iyiyim. Telefonu almaya çalışırken bıçak sıyırdı. Yurda gitmek istiyorum sadece. Doktora söyleyin pansuman yapması için yurda gelsin." Diyerek reddetmişti anında Minhoyu.
"Kim yaptı, tanıyor musun?" Diye sordu endişeyle liderleri. Herkes endişeyle Seungmin'e bakıyordu. Hatta Felix ve Jeongin kendilerini ağlamamak için zor tutuyorlardı.
"Tanımıyorum ama yurda gitmek istiyorum, anlatacağım şeyler var." Dedi Seungmin. Korktuğu için ağlıyordu.
Minho Seungmin'in ayağa kalkmasına yardım ederek Hyunjin'in üzerindeki fuları aldı ve Seungmin'in yarasına sardı. Ardından yurda gitmek için arabaya doğru ilerlediler. Bu sırada ise Changbin ve Hyunjin'i kameralara bakmaları için mekanda bırakmışlardı.
Hızlı bir şekilde yurda gelmişlerdi. Doktora da arabadayken haber vermişlerdi. Gelen doktor Seungmin'in sağ kolundaki yaraya pansuman yapmıştı ve almaları gereken ilaçları ve kremleri söyleyerek yurttan ayrılmıştı. Saat gece bire geliyordu.
"Tamam artık ne olduğunu anlatabilir misin? Kim yaptı sana bunu?" Minho'nun sesi adeta yalvarırmışcasına çıkıyordu. Seungmin için çok korkmuştu.
"Kimin yaptığını bilmiyorum ama bi anda lavaboya girdi. Felix beni kapının önünde bekliyordu fakat onu orada göremeyince aceleyle çıkmak istedim. Ama çıkmama izin vermeden kolumu tuttu ve beni duvara yasladı." Jisung'un getirdiği sudan birkaç yudum alıp devam etti. "Bana sizin beni neden bu kadar savunduğunuzu ve kavga edilmeye değer olduğumla ilgili bir şeyler söyledi. Ne demek istediğini anlamadım ama." Dediğinde Minho sinirle dişlerinin arasından konuştu.
"Geçen barda kavga ettiğimiz piçler bunlar. Hani ceza alacaklardı?" Dedi liderlerine bakarak. Birine patlamamak için kendini zor tutuyordu.
"Bir hafta hapiste yattı, sonra da ikinci mahkemede cezayı para cezasına çevirdiler diye biliyorum. Demek ki daha akıllanmamış." Dedi en büyükleri kendini suçluyordu. 'Daha üyeleri bile koruyamıyorum.' Diye düşünüyordu.
"Neyse. Sonra ne dedi, sana bir şey yapmaya çalışmadı dimi?" Diye sordu Jisung. O piçin ne kadar takıntı yaptığını fark etmişti. Aklına bardaki kavgada söylediği şeyler gelmişti.
"Hayır. Fakat sonra telefonundan bi görüntü çıkardı. Video da, lavaboya gitmeden önce Minhoyu öptüğüm gözüküyordu. Eğer onunla birlikte olmazsam bu videoyu her yere yayıcağını söyledi. Hapse girmeyi bile göze alırmış. Hyung eğer o videoyu basına verirlerse, bizi şirketten atarlar. Benim yüzümden sizinde başınız belaya girecek." Diyerek ağlamaya başlamıştı. Tek istediği mutlu olmaktı fakat en mutlu günü zehir olmuştu.
"Hayır şapşal. Öyle deme. Bir yolunu bulacağız. Bırak basına söylerse söylesin. Onunla asla olmayacaksın. Hatta gidip onlardan önce şirkete biz söyleyelim sizin sevgili olduğunuzu. Bizden öğrenmeleri daha iyi. Sonra eğer basına verirse, şirkette haberimiz vardı der ve seni savunur. Şirketi biz ayakta tutuyoruz bizi kovmayı göze alamazlar. Ayrıca sizin görüntünüzü gizlice çekmekten ve yayınlamaktan hapse atılır." Demişti Felix. Ardından da arkadaşına sarılmıştı. Bu mantıklıydı. Şirket onlar olmadan bir hiçti. En fazla menajerlerinden ve patronlarından azar işitirlerdi. Tek sıkıntı fanlarıydı. Homofobik bir ülkede hatta dünyada oldukları için onlara olan nefretler artabilirdi. İşte bundan korkuyorlardı bu kadar iyi gidiyorken bir anda düşüş yaşarlarsa bunu kaldıramazlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arkadaştan Öte / 2min SKZ
Fanfiction"Minho, Seungmin'den hoşlanıyorsun öyle değil mi?" "...." Minho, Seungmin'e karşı arkadaştan öte hislerinin oluşmasıyla ondan uzak durmaya çalışır ama bu pek mümkün olamaz.