Önceki bölümü hatırlamıyorsanız bu bölümü okumadan önce, önceki bölüme göz gezdirmenizi tavsiye ederim. Yorum ve oy atarsanız çok mutlu olurum. İyi okumalar.
******
"Hadi Hyunjin dilek tut." Diyerek heyecanla söylenmişti Seungmin. Yaşadıkları kötü olayın üstünden aylar geçmişti ve ilkbahar gelmişti. Bugün Hyunjin'in doğum gününü kutluyorlardı. Ona yurtlarında -artık bara gitmemeye yemin etmişlerdi- bir doğum günü sürprizi hazırlamışlardı.
Hyunjin, "Tuttum." diyerek mumları üflemiş. Ve böylece evde ıslıklar ve alkışlar artmıştı.
"O zaman parti başlasın!" Diyerek müziğin sesini açmış ve içecekleri getirmek için mutfağa ilerlemişti Jisung.
Seungmin ve Minho ise gülerek dans eden diğer arkadaşlarına bakmışlardı. Onlarda ritme ayak uydurarak birbirine sarılmış, çok hareketli fakat çokda yavaş olmayan şarkıya eşlik etmeye başlamışlardı.
Herkes çok huzurlu hissediyordu.
Hyunjin aylar önce baskıcı sevgilisinden ayrılmış, üyelerde -özellikle jisung- atlatması için onu teselli etmişlerdi.
Ve başarılı olmuşlardıda.
Herkes kendi halinde eğleniyorken, Jisung elinde tepsiyle geri dönmüştü. Bıçakla pastayı dilimlemiş ve tabaklara yerleştirerek üyelere dağıtmıştı.
Hyunjin ise pastasını ve içeceğini alarak ve Jisung'u çağırarak, odasında bulunan balkona geçmişti.
"Ne oldu doğum günü çocuğu?" Diye sormuştu Jisung. Bir yandan da pastayı yiyiyordu. Hyunjin onun bu haline gülmeden edemedi.
"Bir şey olmadı. Minho ve Seungmin'in yiyişmesini izlemek istemedim." Demişti, az önce gördüğü görüntüye hitaben.
Hyunjin'in bu söylemine ikiside birbirine bakarak gülmüştü. Hyunjin'in bir anda gözü Jisung'un dudağının kenarında kalan pasta kremasına takıldı. Aklındaki şeyi yapıp yapmamak arasında kalsada, ani bir kararla Jisung'a, "Kıpırdama." Demiş ve eğilerek dudaklarını Jisung'un dudaklarına değdirerek kremanın kendi dudaklarına bulaşmasını sağlamıştı.
Geriye çekilerek dudağına bulaşan kremayı yalamış ve karşında gözleri yerinden çıkarcasına açılmış olan küçüğüne bakmıştı.
"S-sen ne yaptın öyle?" Dedi Jisung, şaşkınlıkla kekelemesine engel olamadan.
Kalbi maratona çıkmışcasına atıyordu.
"Ne yapmışım? Sadece dudağında kalan kremayı aldım." Dedi Hyunjin pişkince. Küçüğünün üzerinde bıraktığı etkiyi seviyordu.
"B-bana söyleyebilirdin. Öpmene gerek y-yoktu." Dedi Jisung. Bundan ümitlenmeli miydi? Ama Hyunjin onu en yakın arkadaşı olarak görüyordu? Bu nasıl olabilirdi ki?
Hyunjin ise bu hareketi daha önce Seungmin ve Jisung'u konuşurken duyduğu 'Hyunjin'i seviyor olabilirsin ama ona arkadaş gözüyle bakmaya alışman gerek. Yoksa çok üzülürsün Ji.' Cümlesine dayanarak yapmıştı.
Seungmin'in bu cümlesinden sonra Hyunjin kendini sorgulamış ve ne hissettiğini anlamaya çalışmıştı. Birkaç hafta sonra Jisung'a farklı gözle bakmaya başlamıştı. Şu an'a kadar hiçbir erkekten etkilenmeyen Hyunjin Jisungtan etkilenmeye başlamıştı.
"Seni seviyorum Jisung. Arkadaştan öte olarak. Minho ve Seungmin'in birbirini sevdiği gibi. Ben seninle onlar gibi olmak istiyorum." Demişti Hyunjin küçüğünün ellerini tutarak. Ardından devam etti. "Seninde beni sevdiğini biliyorum. Benim sevgilim olur musun? Bilmiyorum hâlâ beni arkadaştan öte olarak görüyor musu-" Hyunjin'in sözlerini bölen şey bir çift ince dudaktı. Aynı şekilde küçüğünün öpücüğüne karşılık vemişti Hyunjin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arkadaştan Öte / 2min SKZ
Fanfiction"Minho, Seungmin'den hoşlanıyorsun öyle değil mi?" "...." Minho, Seungmin'e karşı arkadaştan öte hislerinin oluşmasıyla ondan uzak durmaya çalışır ama bu pek mümkün olamaz.
