~3~

1.9K 142 124
                                    


~Aynı günün sabahı Jisung ~

"Hyung! Siyah ve dizleri hafif yırtmaçlı olan pantolonumu gördün mü?"

"Benim işim gücüm yok senin pantolonunu mu gözetlicem? Ne bileyim ben."

"Sordum sadece ne bu sinir?"

"Kusura bakma ya sana patladım. Moralim bozuk biraz."

"Ne oldu hyung, bi sorun mu var?"

"Yok bir şey, siz nereye gidiyorsunuz?"

"Changbin hyungla bir şeyler yapacağız ama ne yapacağımızı bende bilmiyorum. Ayrıca bir şey varsa bana söyleyebilirsin."

"Sağol, belki sonra anlatırım."

Minho hyung birkaç gündür böyle, canı bir şeye sıkkın ama niye sıkkın olduğunu bize söylemiyor. Bizde üzerine gitmemek için çok soru sormamaya çalışıyoruz ama sormadıkça içine daha da kapanıyor.

"Jisung hadi hazırlandıysan çıkalım." Diyen Changbin hyung'a başımı salladım ve aklıma gelen şeyle Minho hyung'a döndüm.

"Hyung sende bizimle gelsene hem kafan dağılmış olur." Diyerek Minho hyung'a baktım ilk başta itiraz etsede birazcık (!) zorlayarak onu ikna etmeyi başardım. Ve Minho hyung'un hazırlanmasını beklerken salona geçtim.

"Ooo, Hanji nereye böyle? Süslenmişsin." Diyen Seungmin'e göz devirmekle yetindim ve yanına oturdum.

"Her zaman ki halim canım, niye şaşırdın bu kadar?"

"Bilmem çok havalı olmuşsun da, altındaki pantalon benim yeni aldığım pantolona ne kadar benziyor."

"Hehe dimi, bence de çok benziyor."

"Bir dakika o zaten benim pantalonum değil mi? Hem bir sürü kıyafetin var niye benimkini giyiyorsun ki? Ben bile daha hiç kullanmamıştım onu."

"Kendi pantalonumu bulamadım ayrıca kombinime en çok uyan buydu bende ödünç alayım dedim. Hem bana senden daha çok yakıştı."

"Hmhm neyse, nereye gidiyorsun?"

"Minho ve Changbin hyung ile biraz takılacağız."

"Anladım." Gelen Changbin ve Minho hyung ile ayaklanıp Seungminle vedalaşarak yuttan ayrıldık.

"Nereye gitsek ki?"

Cevabıma yanıt olarak Changbin hyung, "arabaya geçelim de karar veririz." Dedi. Onaylar biçimde kafamı aşağı-yukarı salladım.

****

Arabaya geçtiğimizde Minho hyung alışılmadık bir şekilde çok sessizdi ayrıca her zaman ön koltuk için kavga ederdik fakat bu sefer kendiliğinden arka koltuğa geçmişti. Changbin hyung da buna dikkat etmiş olacak ki bize bakarak konuştu, "bara gitmeye ne dersiniz?" Bize söz hakkı tanımadan konuşmaya devam etti. "Hem kafamız dağılmış olur."

Ben tam itiraz edecek iken, "bana uyar." diyerek lafa atladı Minho hyung. "O zaman itiraz istemiyorum. Jisung sende geliyorsun. Hem söz fazla içmeyiz." Diyerek beni ikna etmeyi başardılar.

Arkadaştan Öte / 2min SKZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin