19 bölüm

626 44 19
                                    


Eylül:Günaydın aşkoo (10:48)

Eylül:Uyuyormusun sen hala? (11:01)

Eylül:Poyrazcaaaan

Poyraz:Günaydınn

Poyraz:Bir sesli mesaj*

'Valla uyandırmasan öğlene kadar uyuyabilirdim aşkım'

Sesinin öyle bir tınısı vardı ki, insanı kendine aşık ettirenlerdendi.Yeni uyandığı belli olan erkeksi bir sesti.

Eylül:Öğlen oldu öğlen

Poyraz:Bir hafta öncesine kadar ablam uyandırırdı

Poyraz:Alışmıştım :/

Poyraz:O gidince de bir garip oldum

Poyraz:Herşeyden sıkıldım

Eylül:Ben varım

Eylül:Benden de mi sıkıldın

Poyraz:Herşeyden dedim, herşeyimden demedim

Poyraz:Senden sıkılır mıyım hiç ben

Eylül:Sorun uyandırmaksa ben uyandırırım seni

Poyraz:Öyle mi?

Eylül:Evet

Poyraz:Yalnız sen öyle bir şey yaparsan bir tek beni uyandırmazsın :)

Eylül:Sapıklığın yine kaynıyor poyrazcan

Poyraz:İçimdeki hisleri dedim ama, sen yine ne anladıysan :)

Poyraz:Akşam gelsene kafeye

Poyraz:Yemek yeriz

Eylül:Oluur, gelirim.

Poyraz:Gel bakalım :)

Çabucak bir duş aldıktan sonra, saçlarımı kuruttum.Odama geri döndüğümde, dolabın karşısında durdum.Kıyafetlerime kısaca göz gezdirdikten sonra sıkıntıyla ofladım."Giyecek hiç birşeyim yok ya!"

Dolabı kapatıp, odadan çıktım.Abimin odasına bodoslama daldığımda."İnsan kapıyı çalar hayvan!" Diye bağırdı abim.Ayakta dikiliyorlardı, sanki bir şey mi yapıyorlardı!

"O kadar meraklıysan kapıyı kilitleseydin!"
"Bir şey yapmıyorduk zaten Eylül'cüm." Demişti İdil.Omuz silktim.
"Onu bunu boşverin, bana kıyafet lazım."
"Benim pantalonlardan vereyim diyeceğim ama küçük olur sana." Dedi sırıtarak abim.

Kaşlarımı çatarak üzerine yürüdüğümde, İdil karşıma geçmişti."Gel birşeyler ayarlayalım sana.." elimden tutarak dolabına doğru çekiştirdi beni."Sen orda oturmayı düşünüyor musun!?" Dedim abime dönerek.Sabır dilenerek, ayağa kalktı.Ve odadan çıktı.

İdil gülerek ellerimi tuttu."Poyraz'la mı buluşacaksın?!" Kafamı salladım.
Dolabını açtı ve içerisini aradı.Siyah dekolteli ve yırtmaçlı bir elbiseyi bana uzattı."Bu sana yakışır.."
"Kız sen beni ne sandın!? Bu ne böyle genel evde çalışır gibi! Yok mu düz bir şeyler." Dediğimde, gözlerini devirmişti.

Bu seferde dolabından beyaz, dizden aşağı ve yırtmaçlı bir elbiseyi çıkardı.Bu kızın yırtmaçlarla sorunu neydi!?
"Başka yok mu?"
"Ne yani, bunuda mı beğenmedin?" Dedi şaşkınlıkla."Evet."
"Kızım nesini beğenmedin yahu!" Sıkıntıyla nefes aldım ve her iki elbiseyi alarak odadan çıktım.

Kafeden içeri girdiğimde, masaların bazılarının dolu olduğunu farkettim.Gözlerim etrafta Poyraz'ı ararken, sol tarafta mutfağa inen kısımda, takım elbiseli orta yaşlarda olan bir adamla ciddi bir şeyler konuştuğunu gördüm.Ellerini göğsünde kenetlemiş ve gömleğinin kollarını kıvırmıştı.O yine çok yakışıklıydı ve ben onu kelimelere sığdıramıyordum..

Bir an göz-göze geldiğimizde tebessüm etti.Yanındaki adama bir şeyler söyledikten sonra bana doğru gelmeye başladı.Gülümseyerek ellerini belime doladığında, yüzünü boynuma gömmüştü.Bu haraketi çok hoşuma gidiyordu!

Geri çekilirken elini yanağıma koydu."Ben gelip alıcaktım seni.."
"Süpriz yapayım dedim."
"Hayatımdaki en güzel süpriz.Tabii senden sonra.." dediğinde, gülümsedim.Gözleri baştan aşağıya beni süzdüğünde, dudakları üste doğru kıvrıldı."Geçelim mi?" Dediğimde, kafasını salladı.

Elini belime yerleştirerek bana yön verdiğinde, cam taraftaki bir masaya yerleştik."Ne alırsın? Salata dersen bozuşuruz." Dediğinde gülümsedim, bakışları bu seferde gülüşümde takılı kaldı.Gülüşüne öldüğüm adam!
"Yok canım ne salatası! Açlıktan masayı bile yiyebilirim, sen bana salata diyorsun." Sandalyesinde geriye yaslandı.

"Masayı değil ama beni yiyebilirsin." Sonra küçük bir kahkaha attı."Telefondan konuşması kolaydır Eylül hanım..Ben daha soğuk su içeceğim." Dedi çapkınca gülümseyerek.Poyraz mevlütte olduğunda ona attığım fotoğrafın ardından, dalga geçmek için bir de soğuk su iç üzerinden demiştim.Salak değilsem ondan bahsediyordu!

Yemeklerimizi yerken aynı zamanda sohbet ediyorduk.Eve geç kalacağım için, beni idare etmesi için İdil'e mesaj atmıştım.
"Bu gün için teşekkür ederim, geçirdiğim en güzel günlerden birisiydi." Gülümsedi."Ben teşekkür ederim.." dedi.
"Ne için?" Dedim, öne doğru eğilerek.Öne doğru eğildiğimde göğüs dekoltem açılmıştı.Gözleri bir saniyeliğine aşağı doğru baksa da sonra gözlerime baktı.Benim gibi öne doğru eğildi."İlk önce varlığın için.." diye fısıldadı.

"Başka ne için?"
"Beni sevdiğin için." Dediğinde, yanağına bir öpücük kondurup, yerime oturdum.O şaşkınlıkla olduğu gibi dururken."Soğuk su iç.." dedim.

Bilinmeyen Numara|TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin