27 bölüm

505 36 20
                                    

4 ay sonrası

Poyraz:GÜNAYDIN

Eylül:Günaydın Poyraz da

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Eylül:Günaydın Poyraz da

Eylül:Sen bu saatte neden uyanıksın?

Poyraz:Saat sabahın on'u?

Eylül:Ben neden bu saatte uyuyorum?

Poyraz:Nebileyim sjjshshsjd

Poyraz:Her neyse sen çok uyudun

Poyraz:Uyanda sevgiline yardım et

Eylül:Ne yardımı?

Poyraz:Yeni eve taşındım!

Eylül:Bana neden söylemedin?

Poyraz:Süpriz yapıcaktım da ondan

Eylül:Sen yaşayacaksın o evde, bana neden süpriz yapıyorsun?

Poyraz:İlla herşeyi bileceksin dimi!

Poyraz:Hadi üzerini değiştir ve konumu attığım yere gel

Eylül:Kahvaltı yapayım bari

Poyraz:Beraber yaparız sen gel

Eylül:Tamam

Poyraz:konum*

Taksi beni hiç bilmediğim apartmanlarla çevrili olan bir yerde indirdiğinde, etrafa iyice göz gezdirdim.Güzel bir yere benziyordu.

Apartmanın karşısında ellerini göğsünde bağlamış ve bakışlarını yere diken Poyraz'ı farkettiğimde, gülümsedim.Ona doğru yürüdüğümde, o da adım seslerini duymuş olacak ki, kafasını yerden kaldırmıştı.Beni görünce gülümsedi.

Ona yaklaştığımda kollarımı boynuna doladım.Oda beni sımsıkı sardı.

Geri çekildiğimde, yanağıma küçük bir öpücük kondurdu."Nasılsın?" Dediğinde birlikte apartmana girmiştik."İyiyim, sen nasılsın.Yeni eve taşınmışsın da haberimiz yok!?" Dediğimde gülümseyerek yanağımı sıktı.

"Oha asansörüde mi var?" Kafasını sallayarak, açılan asansörden içeri girdi.Bende hızla peşinden gittim.Dördüncü kata bastığında, kollarını belime yerleştirdi."Özlemişim seni.." dediğinde alnımdan öptü.Sonra dudağımdan öptüğünde, geri çekildi.

Dördüncü kata vardığımızda, elimden tutarak peşinden ilerlememi sağladı.Asansörün hemen sağ tarafında olan eve yaklaştık.Kapı beyazdı.Anahtarını çıkarıp, kapıyı açtı.

Birlikte içeri girdiğimizde."Ayakkabılarını çıkarma içerisi biraz pis." Dediğinde, kafamı sallayarak, ağzı beş karış bir şekilde etrafa bakmaya devam ettim.

Bu halimi gülerek izlemişti."Sen bu kadar büyük evi ne yapacaksın?" Dedim ona dönerek.Sanki cennete düşmüş gibiydim.Ev öyle güzeldi ki!

Geldi ve elimden tuttu.Kolidorun sağında olan odaya girdik."Burası mutfak.." tezgah ve duvardaki dolaplar çoktan yapılmıştı.Amerikan tipli mutfaklardandı.

Yeniden elimden tuttuğunda, bu sefer tam karşısındaki odaya girdik.Mutfaktan bile daha genişti.Ama oda bomboştu."Burası salon..Eşyaları daha yok tabii." Dedi gülümseyerek.

Salondan çıktığımızda bu seferde solundaki odaya girdik.Burası yatak odasıydı.Bir tek çift kişilik yatak vardı.

"Burası da yatak odası..Tabii şu anlık bir tek ben uyuyacağım." Kaşlarımı çatarak ona döndüğümde, geldi ve ellerimden tuttu."Bak Eylül..Şuan için sana çok erken gelebilir, istemeyede bilirsin ama ben bu evi bir tek onu hayal ederek aldım.Burası bizim evimiz Eylül.Senin ve benim.." gülümseyerek suratına baktığımda."Yani evlenince beraber yaşayacağımız ev.Bazı mobilyaları o yüzden daha seçmedim.." dedi elini omzuna götürerek.

Gülümseyerek kollarımı boynuna doladım."Burası çok güzel Poyraz!" Dediğimde, elleri belimi çoktan sarmıştı bile."Bu evin mobilyalarını birlikte dizeceğiz gülüm.." gülümsediğimde, cebinden bir anahtar çıkardı ve avucuma bıraktı."Bu evimizin anahtarı.Ev sahibinde olması gerek diye düşündüm.." parmak ucunda yükselerek dudağından öptüm."Çok tatlısın sen!" Ellerini belime sardı."Kahvaltı yapalım mı?" Diye sorduğumda, kafasını salladı.

"Bende bunu düşündüğüm için, az önce seni beklerken bir şeyler almıştım.Ama.."
"Ama?" Dedim soran gözlerle.
"Masamız eksik."
"Nasıl?" Dedim kaşlarımı çatarak."Yani masa daha gelmedi.Evde masa yok.."

"Akşam burada mı kalıcaksın?" Diye sorduğumda, kafasını salladı."Boş evde nasıl kalıcaksın?" Diye üstüledim.
"Kalırım sorun değil.Hem o evden temelli çıktım." Dediğinde bende onun gibi ayağa kalktım.
"İstersen bizde kalabilirsin." Dediğimde, dudakları yukarı doğru kıvrıldı.Üzerime doğru gelmeye başladığında, kaşlarımı çatarak geriye doğru ilerledim.

Ve o klasik an.Gidebileceğim yer alanı bitmişti ve benim sırtım duvarla birleşmişti.

İki elini de yanıma yerleştirdiğinde, gözlerime baktı."Sizde mi kalmamı istiyorsun?"
"Hayır..Ben..Burada-" dediğimde biraz daha bana yaklaştı.Dudakları dudaklarıma sürtmüştü."Söylesene." Dedi üsteleyerek.
"Evet." Dediğimde, gülerek geri çekildi.
"Telefonda konuşması kolay Eylül hanım.Yok seni şöyle yaparım yok böyle yaparım! Kediye döndün." Sinirle omzuna vurduğumda, gülümsedi.

"Hem gel bak sana ne göstereceğim." Diyerek elini uzattığında, eline vurarak ilerlemeye başladım.Bir anlığına kendimi havada hissettiğimde beni sırtına aldığını anlamıştım.Yeniden salona girdiğimizde, az önce durduğumuz yere bıraktı beni.Manyak mı bu adam?

Elini yeniden uzattı.Yeniden aynı şeyi yapma potansiyeli olan birisi olduğunu bildiğim için, bu sefer inat etmeden elini tuttum.

Birlikte yatak odasına girdiğimizde, yutkunamadan edemedim.Elimi bıraktı ve siyah perdeleri araladı.Camla kaplı olan bir kapı vardı.Sanırım orası balkondu.

Koşarak yanına ilerlediğimde, birlikte kocaman olan balkona çıktık.İki tane deri büyük koltuk ve ortada bir komidin vardı.Komidinin üzerinde de poşetler vardı.

Balkonun sağ köşesi saksılarla, güzel çiçeklerle çevriliydi."Poyraz burası çok güzel!" Dedim hayranlıkla.
"Senin kadar değil." Ellerini arkadan karnıma sardı."Bak bundan bir müddet sonra, seninle birlikte burada oturacağız."
"Bir müddet?"
"İki üç gün sonra." Dediğinde gülerek ellerimi ellerinin üzerine koydum.
"Seviyorum seni." Dediğimde.
"Benim kadar değildir heralde pis sarhoş." Demişti.Her ikimiz gülmüştük.

Ondan ayrılarak, yüzüne bakmak için arkamı döndüm."Açım!" Dediğimde gülerek yanağımdan makas aldı."Seni buraya ne için getirdiğimi sanıyorsun?" Diyerek, komidinin üzerindeki poşetleri gösterdi.Koşarak koltuklardan birine oturdum.O da gülerek karşıma oturmuştu.Ve biz daha masası bile olmayan, gelecekte yaşayacağımız evimizin balkonunda ilk kez yemek yemiştik.Bu an tanımlanamazdı.

Bilinmeyen Numara|TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin