38 bölüm

388 32 21
                                    


Kapıyı kapatarak odama girdiğimde, gözüm camdan dışarıda gürültüyle yağan yağmura takıldı.Kahvemi komidine bırakıp, telefonumu aldım.Whatsap'a girdiğimde, önce Poyraz'ın dışında gelen diğer mesajları yanıtladım.

Ali:Selam nasılsın?

Eylül:Selam

Eylül:İyiyim ya sen?

Ali:İyi

Eylül:Hayırdır?

Eylül:Sen bana boşu-boşuna yazmazsın

Ali:Yazasım geldi be yenge

"Yenge mi? Hangi dağda kurt öldü acaba." Diye mırıldandım kendi-kendime alayla.

Eylül:İyi misin sen?

Ali:Bilmem

Ali:Değilim sanırım

Eylül:Anlatmak istersen dinlerim

Ali:Sevdiğim kişi evleniyormuş bu gün

Ali:Ama sevdiği adamla

Eylül:Çok üzüldüm

Ali:Bende ama sonra mutlu oldum

Eylül:Neden?

Ali:Mutlu sonuçta

Ali:Her ne kadar beni terketse bile ben hep sevmiştim onu

Ali:Bırak o kendi sevdiğiyle mutlu olsun

Ali:Ve umarım sizde ayrılmazsınız

Çevrimdışı

Mesaj sayfasından çıkarak, Poyraz'a girdim.

Poyraz:Napıyorsun güzelliğim?

Eylül:Hiç oturup yağmuru izliyorum

Eylül:Sen ne yapıyorsun?

Eylül:Evde misin?

Poyraz:Burası evim, diyeceğim tek yer senin kalbin.

Eylül:Evindesin o zaman Poyraz

Poyraz:Evimdeyim.

Eylül:O ev sadece sana ait.Tek sen yaşa o evde :)

Poyraz:Sen benim kalbimin ihtiyacısın Eylül.

Eylül:Ne oluyor size ya

Eylül:Ali orada dram yapıyor.Sen burda romantik kelimeler söylüyorsun

Eylül:İçtiniz mi?

Poyraz:Biraz

Eylül:O biraz senin için geçerli sanırım??

Poyraz:Bizimkini terk eden kız,  evleniyormuş bu gün

Poyraz:Tek başına içmeye giderse başına bela açıcaktı

Poyraz:Yalnız bırakmak istemedim

Poyraz:Eylüüüülll

Eylül:Efendim

Poyraz:Seni görmem lazım

Eylül:Yağmur yağıyor Poyraz

Eylül:Yarın buluşuruz görürsün beni

Poyraz:Seni izlemek istiyorum

Eylül:Yarın izlersin doya doya

Poyraz:İnsan sana bakmaya doyamaz ki

Eylül:Romantik halinde pek güzelmiş be Poyrazcan

Poyraz:Bekle geliyorum

Poyraz:Üzerine bir şeyler al in aşağıya

Eylül:Manyak mısın?

Eylül:Üşütürsün gelme

Poyraz:Aşk bekletilmeye gelmez

Poyraz:Aşk'ı tadında yaşayacaksın

Eylül:Delirme

Eylül:Yarın görüşürüz

Eylül:Lan

Eylül:Geliyorsun dimi?

Poyraz:Evet

Eylül:Ne yapıcam ben seninle ya?

Poyraz:Sev

Eylül:Seviyorum

Poyraz:Bende

Kapuşonlumu kafama geçirerek, bir deliye uyup evden çıktım.Her ne kadar hasta bile olsanız, yağmurda yürümek, koşmak en güzel aktiviteydi.

Poyraz'ı ıslak dağınık saçlarıyla gördüğümde, yanına ilerledim."Islanmışsın." Dediğimde, beni bir anda kucağına alıp döndürmeye başladı.Yağmur üzerimize yağıyor ve gülümsememi ıslatıyordu."Aşığım be sana!" Dediğinde beni yere indirmişti.Elini uzattığında, elinden tuttum."Hadi gel koşalım." Kafamı salladığımda birlikte, su birikintilerine basarak koşmaya başlamıştık.

Nefes nefese kaldığımda durmuş ve onu da durdurmuştum.Öne doğru eğilerek nefes almaya başladım."Manyaksın sen!" Diyerek ıslak kaldırıma oturdum.O hala bana gülümsüyordu.Yeniden doğruldu ve boğazını temizleyerek bana elini uzattı.

Kafamı kaldırarak bir ona, bir de eline baktım."Benimle dans eder misiniz güzel hanımefendi?" Gülümsedim.
"Ama şarkı yok."
"Sizinle dans etmem için müziğe ihtiyacım yok.Size ihtiyacım var." Kafamı sallayarak elinden tuttum.

"Ama illaki müzik diyorsanızda..Bir dakika." Telefonunu çıkararak bir şarkı açtı ve geri cebine koydu.

Beni kendine çekerek, bir elimi avucuna alırken, diğer eliyle belimi sarmıştı.Bende elimi omzuna yerleştirdim.Ve biz yağmurun altında dans etmeye başladık.İki deli!

Gözleri gözlerimden bir dakika bile ayrılmazken, yağmur hala bizi ıslatırken dans ediyorduk."Eylül.."
"Hı?" Diye mırıldandım.Yağmur sesi bile insana huzur veriyordu.
"Günün en çok sana kavuştuğum anını seviyorum." Dediğinde, gülümsedim.Bana yaklaştı ve ıslak yüzüyle gülümsememden öptü.

"Dur bir dakika." Geri çekildiğinde telefonunu çıkardı ve fotoğrafımı çekti.Gülerek."Ne yapıyorsun?" Diye sordum.
"Güzel bir manzarayı yakalamışken kaçırmak olmaz."
"Delisin sen! Hasta olacaksın." Diye mırıldandım.
"Senin için hasta olacağımsa, bırak olayım.Şimdi seni görmek istemememin asıl sebebine geçelim." Dediğinde kaşlarımı çattım.

Bir iki adım geri çekildi."Seni sevdiğimi biliyor değil hissediyorsun Eylül.Biliyorum, çünkü ben en derinden hissediyorum.." dediğinde, ben sadece onu izliyor ve yüzüne bakıyordum.

"Seninle bu gün değil hergün dans etmek isterim, seninle hergün uyumak ve uyanmak isterim Eylül.Ben seninle her günümü beraber yaşamak isterim..Uzatmayacağım." dediğinde karşımda diz çökmüştü.Kaşlarımı çattım.Bir dakika ikinci bir şok geliyor..
"Karşısında diz çöktüğüm ilk ve son kadınsın.Benimle evlenir misin?" Şaşkınlıkla, elimle ağzımı kapattım.Dolu gözlerle karşımdaki adama baktım.Aşık olduğum adama.

Kafamı salladım."Evet Poyraz! Seninle evlenirim.Evet!" Dediğimde yüzüğü parmağıma geçirerek, ayağa kalktı.Dudağıma bıraktığı büyük öpücükten sonra, beni sımsıkı sararak döndürmeye başlamıştı.Gülerek kollarımı boynuna dolamış ve anın tadını çıkarmıştım."Sen benim bu zamana kadar ki, en güzel iyikimsin Eylül." Dediğinde gülümsemiştim.Gülümsememe gülmüştü.

Bilinmeyen Numara|TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin