TAPINAKTAKİ MUCİZE

SEBEPSİZ YANGIN

Kimse lucas'ın sözüne anlam verememişti. Julia adalante'e dönüp anlamsızca baktı. Lucas yine güçten düşmüştü, kendini yatağına bıraktı. Adalante onu rahatsız etmek istemiyordu, Julia'yı kolundan kavradı;

- Hadi gidelim

Ve odadan çıktılar. Julia acıktığını fark etti, yiyecek bir şey bulma ümidiyle evi aradı ama evde şarap, su ve benzeri içeceklerden başka yiyecek olmadığını fark etti. Tam Adalante'in odasına bunu bildirmek için gidiyordu ki kapının tokmak sesiyle irkildi. Parmak uçlarıyla kapıya doğru ilerledi, kapı gıcırdayarak açıldı. şimdiden Julia'nın yüzü domatese dönmüştü bile, gelen Elian'dı. İki elinde ve at arabasında torbalarla yiyecek getirmişti, ellerinde ki torbaları yere koydu ve alnından akan bir kaç damla teri  elinin tersiyle sildi:

- Julia, son anda eve yemek getirmediğimizi fark ettim. umarım geç kalmamışımdır

Julia torbalara uzanırken cevap verdi;

- Ah, hem de tam zamanında geldin Elian. Bende acıkmıştım

- Dur dur, taşımana yardımcı olayım.

Elian önce Julia'nın elinden torbaları aldı ve eve taşıdı. Tekrar dönüp arabadaki torbaları da aldı ve eve girdi. Torbaları yere koydu, arkasını dönüp Julia'ya baktı. Julia stresli gibiydi;

- İyi misin, bir şey mi oldu?

- Aslında, yemekle bir alakam yok. Bana biri ne yapacağımı söylemeden tek başıma yapamıyorum.

Elian torbalara baktı, sessizliği yine Julia bozdu;

- Biliyorum şuan garipsiyorsun, ne de olsa kadın yemek yapmayı bilmeli.

Elian hemen sözü kesti;

- Hayır, öyle bir kural yok. yemek yapmayı bilmenin cinsiyeti yoktur Julia. Şimdi senin için kolay bir şeyler hazırlayacağım, beni izle ve öğren tamam mı?

Julia sevinçle kafasını iki yöne salladı.  Elian beyaz eldivenlerini çıkardı, Julia hemen atıldı ve eldivenleri aldı. Elian torbalardan bir kaç sebze çıkardı, o sırada Julia'da sobayı yaktı. 

- Çömleğe biraz su koyup kaynatır mısın Julia, dedi sebzeleri doğrarken Elian

- Hemen koyuyorum!!

___.___.___

Suyun fokurtusu duyulunca Elian sebzeleri çömleğe koydu, sonunda dinlenebilecekti. Bir köşeye oturdu. Julia'da hemen yanına kıvrıldı, Elian gülümseyerek;

- Çorba piştikten sonra giderim herhalde

- Hayır, o kadar çaba gösterdin yemeğini yemeden göndermem!!

Elian şaşırdı, ellerini teslim oluyormuş gibisince havaya kaldırıp;

- Sakin ol prenses, tamam hiç bir yere gitmiyorum.

Julia yanaklarını gizlemeye çalıştı. Eh, Elian'da kör değildi onun utancını görebiliyordu.  bir süre sonra Elian sordu;

- Şarabınız var mı?

Julia şaşırmıştı;

- Ama, içki için yaşın-..

- Şşş, burada yaşın bir önemi yok. 

Julia seslice yutkundu;

- Bekle bakayım

Ayaklanıp içeceklerin saklandığı odaya ilerledi, geri döndüğünde gözlerini kocaman açıp Elian'a baktı. Üniformasını çıkarıyordu, elleri titriyordu neredeyse bardağı düşürecekti. Elian onu fark edince gözlerini sıkıca kapadı Julia. Elian'ın kıkırdaması duyuluyordu;