OBA VE MOĞOLLAR

40 11 0
                                    

Karşısında lexa'yı gören adalante'in gözleri fal taşı gibi açılmış sadece simsiyah gözleriyle karşısında ki kızı süzüyordu.
- bizden daha çabuk buraya gelmen imkansız
- yoo Kim demiş? , dedi dudaklarını gererek lexa.
- bizimle dalga mı geçiyorsun lan dingil!?, diye bağırdı William sırıtan kıza
- bu arkadaş çok kaba. Neden önce ona terbiye vermiyorsunuz?

Adalante parmaklarıyla şakaklarını ovaladı ve aklını kaybetmemeye çalıştı. O da fark etmişti ki lexa onları çok zorlayacaktı.
- bizden ne istiyorsun?, dedi mırıldanarak julia

Lexa ellerini bağlayıp kalçalarını sallayarak yaklaştı. Uzunca baktıktan sonra dudakları kıpırdadı :

- taşları. Çok basit, siz bana taşları verin ben de size para vereyim. Olmaz mı?

- ne yapacaksın onlarla?

- siz ne yapacaksınız?

Adalante cevap veremedi. Şuana kadar neden bunu yaptığını bilmiyordu. Bu taşların ne olduğuna dair tek bir bilgisi bile yoktu. Dudaklarını ayırıp mırıldansa da ağzından kelimeler çıkamadı. Bu sefer lexa kıkırdamaya başladı:

- amacınız bile yok ufaklıklar. Hadi şimdi uslu olun ve taşları bana verin, dedi elini uzatarak.

Adalante geri çekildi ve taşları almaması için eliyle çantasını sıktı. Sanki birileri ona bu taşları koruması gerektiğini söylüyor gibiydi.

- fazla inatçısın Adalante. Kavga mı istiyorsun?

- kavga istiyorsan verebilirim, dedi dişlerini sıkarak william

- sen çok kabasın biliyor musun genç adam? Ben bir kadınım

- uzun süre önce birileri bana kadınların çok güçlü olabileceğini göstermişti, yoksa sen değil misin?, dedi bu sefer Julia ve adalante'e bakıp gülümseyerek William.

- ahmak!, dedi lexa ve bir yumruk salladı william'a

William lexa'yı bileğinden tuttu ve olabildiğince çevirdi tersine. Lexa william'ın saçlarından çekip aşağı eğilmesini sağladı. Ve karnını tekmeledi. William öksürerek doğruldu ve lexa'nın arkasına geçip kollarını sıkıca kenetledi elleriyle.

Lexa bu sefer hareketsiz kalmıştı. Adalante lexa'ya yaklaştı, gözlerini gözlerine dikti. Ardından eliyle çenesini tuttu ve kaldırdı.
- aptallar, dedi lexa ve adalante'in yüzüne tükürdü. Adalante bir anlık şokla geri çekildi ve lexa'ya tokat attı.

Birden ormanın içinden gelen ses herkesin tüylerini diken diken etti. Kurtların ulumaları iyice yaklaşıyordu. Ardından bir grup kurt ağaçların arasından çıktı ve hırlamaya başladı. Adalante ısrarla :

- William gidelim.

- ama lexa?

- bırak onu burada

William lexa'yı bıraktı fakat umdukları gibi bir sonuç alamadılar. Lexa kurtlara :

- sakin olun köpekçikler, diye seslendi ve yanlarına gitti. Ardından sevincini sesine vurarak:

- sonra görüşürüz ahmaklar, dedi ve kurtlardan birisinin sırtına atlayıp gözden kayboldu

- o neydi lan!? Dedi Julia kaşlarını havaya kaldırıp

Üçüde şaşırmıştı. Kız resmen kurtlarla iletişim kurmuş bununla da yetinmemiş onları emri altına almıştı.

- babaannemin anlattığı masallardan birinde miyiz yoksa bana mı öyle geliyor? Kız gözlerimin önünde kurdun üstüne atlayıp gitti lan!!!

TAPINAKTAKİ MUCİZEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin