BALO GECESİ

9 1 23
                                    

William birkaç dakika sonra mutfağa geldi. Yüzünü gizliyordu utançtan, bakamıyordu Julia'ya. Julia ise dört gözle Belaris'in gelişini bekliyordu. Sonunda o da mutfağa geldi ve enerjik bir "GÜNAYDIN." diledi. Adalante gülümsedi ve masa örtüsünü düzeltip tabakları yerleştirdi. Julia ona yardım ederken Belaris göz ucuyla William'ı süzüyordu.

Masa kuruldu ama Lucas daha gelmemişti. Bir süre sonra Adalante önlüğünü çıkarıp Lucas'ın odasına gitti. Kapıyı tıklayıp içeri girdi. Lucas huzurlu bir uyku çekiyordu. Adalante seslendi:

" Lucas, kahvaltı hazır hepimiz seni bekliyoruz."

Lucas keyfi sefasını bozmadı ve arkasını dönüp uyumaya devam etti. Adalante bu sefer ellerini Lucas'ın omuzlarına götürdü ve sarstı.

Lucas dönüp: " buyrun, yoksa beni öperek mi uyandıracaksınız?" Sorusu Adalante'in yüzünü kızarttı. Kendini toparlayıp,

" Kendine gel Lucas! Seni bekliyoruz giyin ve gel." Dedi ve hışımla odadan çıktı. Kızaran yanaklarını saklayamadan mutfağa gitti ve masaya oturdu. Masadan çıt çıkmıyordu. Sonunda Lucas geldi sendeleyerek.

Kısık sesle günaydın dedi ve masaya oturdu. Herkes sessizce kahvaltı yaparken Julia sabırsızca sordu,
" Eee balo bu akşam, heyecanlı mısınız?"

Adalante Julia'ya dönüp,

" Keşke senin kadar heyecanlı olabilseydim, bize yapılan bir suikast girişimiydi. Ardında kim olduğunu bulmadan balonun tadı çıkmayacak."

Belaris gayet rahattı, çayını yudumlarken,

" Adalante biliyorum bu durum sadece senin değil bizimde başımıza geldi. Ama bu kadar kendini yorarsan hiçbir şeyden tat alamayacaksın."

Adalante sadece kafasını salladı. William'ın bir sorusu vardı,

" Balodan sonra ne yapacağız?"
" Gideriz." Dedi Lucas kısık sesiyle.

Kahvaltı hızlı bir şekilde sona erdi, hepsi ellerine birer fincan kahve aldı ve yemek masasına tekrar oturdular. Adalante deri çantasından tılsım taşlarını çıkardı. Hepside taşları inceledi, birbirine geçirmeye, birleştirmeye çalıştı. Ama daha çok eksik parça vardı. Ve bu balodan sonraki arayışlarıda kalan taşları bulmak olacaktı. Kim bilir belki de balo taşları bulmaya vesile olacaktı.

Masada enerji yükseldi, herkes birlikte başlarından geçen maceraları anlatmaya başladı. Konu bu sefer Lucas'ın diğer alemde nasıl olduğuna geldi. Lucas duraksadı. Konuşmak istemedi, kahvesini yudumlayıp gözlerini bir yere odakladı. Sonra mecburen söze başladı,

" Herşey Adalante'i kurtardıktan sonra başladı. Ormanın içinde yalnız başıma kaldığımda beni aldılar. Beni kendi âlemlerine götürdüler. İşkenceler, sorgulamalar peş peşe beni bu hale getirdi. Sonra bilmediğim bir cin kavmi gelip beni kurtardı. Aralarında zerrumda vardı, sonra beni alıp sizin yanınıza getirdiler."

Adalante Lucas'ın bu haline üzülmüştü. Omzunu sıvazladı Lucas'ın. Sonra ortamın gerginliği azaldı, Belaris sordu,

" Adalante, balo için ne giymeyi planlıyorsun.?"

Julia ile bakıştı Adalante,
" Bu sabah aldığımız taşlı bir elbise, ya sen?"

"Ailemin yanından getirdiğim hediyelik bir kıyafetim var. Belki baloya uygun değildir bilemem, sana gösteririm."

" İyi de ben anlamam ki, bana da o elbiseyi Julia seçti."

Julia gülümsedi,

Belaris, " O zaman gel hadi Julia, sana kıyafeti göstereyim."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 08, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

TAPINAKTAKİ MUCİZEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin