Sevgi diyorlar

1.8K 112 27
                                    

"İstersen Dora'yı kucağıma ver çantayla beraber taşımak zor olmalı"

"Ah çok iyi olur" Dora, Ekinin yönlendirilmesiyle anında bana uzanırken koltuk altından tutup kollarımın arasına aldım.

Ekin bez çantasını karıştırırken bakışlarımı hissetmiş gibi kafasını kaldırmadan alttan baktı bana.

"Ne?"

"Siteye girdik artık oyalamasan mı?" Göz devirip ağzını aralamıştı ki, ona seslenen adamın sesiyle dudaklarını birbirine bastırdı.

Telaşlı bakışları bana dönerken Dibime girdi Ellerini, ellerime sarıp parmaklarımızı birbirine geçirdi. Karnım kasıldı heyecanla Ne?

"Yürüsene" beni çekiştirerek evin Önüne getirirken Orta yaşlı Adam ikimizi baştan aşağı süzdü memnun bir gülümsemeyle Ellini uzattı. Dora'yı saran ellimi çekemediğim için ellerimizi ayırmak zorunda kaldım. Bunu yaparken huzursuzlamıştım anlamsızca.

"Hoş geldiniz çocuklar. Ben Yankı" Mavi gözleri kendinden emin bakıyordu sanki yalan söylesek çat diye bilecekmiş gibi..

"Babacım kapıda mı dikilicez"

"Ee Girin tabi ki buyrun" önceliği bana verdiklerinde içeriye geçtim. Dora gayet rahhat ve huzurlu görünüyordu kucağımda. Salona geçtiğimde Diğer babası olduğunu düşündüğüm Esmer adam koltuğa oturmuş bacak bacak üstüne atarak gazetesini okuyordu diğerine göre daha ciddi biriydi sanırım.

Nasıl hitap edeceğimi bilemediğim için selam vermekten kaçınsam da O bunu sezmiş gibi gözlüğüne uzanıp parmaklarının arasına sıkıştırdı ve çekti gözlerinden.

"Hoş geldin Evlat" Sesi Düz ve soğuk gelse de altında yatan sefkat kendini beli ediyordu herhalükarda.

"Hoş buldum"

"Otursana" hemen arkamda kalan koltuğu işaret etti kaşlarıyla. Çok bekletmeden Dora'ya dikkat ederek oturdum. Dora'yı da bacağımın üstüne oturttup kolumu karnına sardım.

"Merhaba Babacım" Ekin salondan içeriye geçerken huzursuz ifadesi gözlerime çarptı. Bu kadar çok mu korkuyordu Ailesinden?

"Hayatım bana yardım eder misin mutfakta?" Yankı bey, kocasına karşın konuştuğunda adam hemen ayağa dikilip peşine takıldı. Ekin arkalarından derin bir nefes çekti içine bakışları bizi bulunca zıplayarak yanımıza geldi.

"Aşkımm" Dora'nın parmaklarını dudaklarını büzerek öpücükler kondururken bakışlarım dudaklarında takılı kaldı dolgun kıvrımlı pembe dudakları... vücudum yanıyordu....hava çok sıcaktı.. bunaldım..

"Evett Buyrun suyunuz" Yankı bey tepsiyi uzattığında bardağı alıp dudağıma götürdüm.

Çok iyi gelmişti boğazım kurumuştu.

"Eee çocuklar anlatmak istediğiniz bir şey yok mu?" Şu esmer adam beni çok geriyordu Sebebsiz yere değildi gerçekten.

"Baba-" Ekin gergin sesiyle kekelediğinde bilinçsizce Ellerimi, ellerinin üstüne sardım içimden birden öyle yapmak gelmişti..

Şaşkınca açtığı iri gözlerine baktım hayatımda ilk defa işim dışında gelişen bir olayda birini savundum

"Biliyoruz sizden saklaması sizi çok kırdı doğru da değildi bütün bunların bilincinde olan bireyleriz. Ama Ekin bunu benim yüzümden yaptı Benim bugün olduğu gibi, Lgbt bireyi olduğum için Linç edilmemden işimin zarar görmesinden korktuğu için kimseye bir şey söyleyemedi "

Tatmin olduklarını pek söyleyemem Sarışın Adam, Doğruluğu ölçmek için İkimize dik dik bakarken, Esmer olan çatık kaşlarıyla gözlerimin içine bakıyordu. Hala dediğim gibi bu adam beni çok geriyordu.

"Peki Nasıl tanıştınız?"

Bu adam gerçekleri öğrenmeden durmayacak. Olayları sadece biraz yalanla toplamaktan zarar gelmez.

"Sen anlatmak ister misin Sevgilim?" İmalı bakışlarına karşı sinir olsa da gülümsedi zorlanarak

"Yok Hayatım sen anlatınca çok eğlenceli oluyor" O korkuyu görmek içindi bu halim zaten.

"Ah Peki Sevgilimm" Sevgilim sözünü bastırarak söylediğimde yüzünü buruşturucak gibi olsa da zorlanarak gülümsedi.

Babalarına karşı döndüm. Dünyanın en gergin anıydı gerçekten.

" Bundan 5 ay önce karım vefat etti, bende hayatımı ogluma adamak istedim ama hayat koşuları bilirsiniz çalışmadan hayatı devam ettiremezsin işte bende dondurduğum işime geri döndüm derken, Oğlumu ihmal etmiştim bu duruma çok üzülüyordum bir gün arkadaşım neden dadı tutmuyorsun dedi bana da cazip geldi Ihmal ettiğim oğluma kendi bebeği gibi bakıcak biri hayatıma girdi, zamanla onun sevgisi benimde Kül olan kalbimi iyileştirdi.."

Ekin dehşete düşmüş gibi yüzüme bakarken gülüp yüzüne eğildim "Bu kadar açık verme anlayacaklar" geri çekilip zoraki bir tebessüm yerleştirdi yüzüne.

"Peki sen, basına 2 yıllık bir birlikteliğinizin olduğunu söylemiştin hani?" Bu adam gerçekten Detay manyağı..

"Bilirsiniz Basın her şeyi abartır bende onlara aynı kozu kullandım mecburen"

Esmer adam pek ikna olmasa da Yankı bey gülümseyerek anlayışla gülümsedi 
"Bebeğin adı ne?"

"Dora"

"Ben Dora'ya bir şeyler yediricem"

"Bende gelicem"  kulağıma eğilen Ekine karşı bende eğildiğimde yüzlerimiz arasında mesafe kalmamıştı nefeslerimiz birbirine çarpıyordu.

"Buyrun yemeğe çocuklar" Neyse en azından yemekte biraz susardı isminin  Adnan olduğunu hatırladığım esmer adam.

Ben ayağa kalktığımda Dora hemen yanımda Duran Ekine uzanmaya çalıştığında belini kırıp kendini aşağıya ittiği için az daha düşüyordu refleksle Belini sıkıca kavrarken, Ekin de korkuyla koktuk altlarından tutmuştu sıkıca.

"Bence siz çoktan Aile olmuşsunuz" Yankı beyin sözüne karşı samimi tebessümüne karşılık bizde gülümsedik. Bence de..

**
"Peki ne zaman Aileler tanışıcak?" Yankı beyin sorusu canımı sıksa da kötü bir niyetle söylemediğini biliyordum sadece kısaca :

"Ailemin pek umurunda değil buralar" dedim Umursamaz bir tavırla. Çatalımı etime batırıp ağzıma götürürken.

"Olur mu? Ailendir nasıl umurunda olmaz" Gülümsedim.

Bu sözü çocukluğumdan bu yana o kadar çok duymuştum ki,

Hani bir söz vardır, 'Ailen o nasıl sevmesin seni' içinde sevgi taşımayan biri sevmez herhangi bir kalıba gerek yoktur.

Bence.

"Ekin sen zayıflamış gibisin bebeğim" Kendinden çok Dora'yla ilgilenip durduğu içindir.

"Hayır Baba zayıflamadım. Her eve dönüşümde bunu demekten asla bıkmayacaksın herhalde" Huysuzca söylenmesi bütün masanın kasvetini alırken gülümsedim. Bu çocuk çok farklıydı..

"Bence de zayıflamışsın. Oğluma kötü mü davranıyorsun Emir?" Adnan beyin sözüyle vücudum kaskatı kesilirken ağzımı oynatamadım hemen ardından kahkahalar masada uçuştu. Gerçekten komik mi?

"Başta gözüm tutmadı seni ama, iyi çocuksun. Üzmeyin birbirinizi tamam mı? " Samimi babacan tavrı, kaskatı olmuş kalbimi şefkatle okşamıştı Sevgi dedikleri böyle bir şeydi herhalde..

"Ekin ver Dora'yı bana ben veririm yemek ona, sevgilini izlemekten ne çocuğa yemek veriyorsun, ne yiyorsun" Adnan bey Dora'yı Ekinin kucağından aldığında kafama takılan tek şey deminden beri beni izliyor oluşuydu

Kalbim bu ihtimale bile Hızlıca çarparken bunun önlemenin hiç bir yolunu bulamamıştım tüm gece...

Mecburiyet |BxB|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin