Zıt kutuplar

2.2K 126 22
                                    

"Can! O görüntüyü aklından sil"

"Abi gayet tatlıydınız bence. Minik bebeğin yanında kıvrılmış koyun koyuna mışıl mışıl uyuyordun ne var bunda?"

"Can dedim! "

"Aman iyi be huysuz herif. Bu arada, Demir şerefsizi Ekini fark ettmiş geçen gün beni sinir ederek ağzımdan laf almaya çalıştı" sinirle yumruklarımı sıkarken, Can'ın yalnış bir şey yapmadığından emin bir tavırla sözüne devam ettmesini bekledim.

"Baktı benden laf yok tabi kudurdu yeni Yatak arkadaşı mı diye alay etti. Tam üstüne saldırıcam Sinan geldi araya girdi" bu Adam gerçekten daha ne kadar çirkinleşebilir anlamıyorum. Benim adımı kirletmek için her şeyi yapar biliyorum ama, tanımadığı biri için bunları nasıl tereddüt bile etmeden yapabiliyor?

"Bu artık hadini aşmaya başladı. Ders vermenin zamanı geldi."

**
"Eğleniyor musun bebeğim?" Salıncağı yavaş yavaş ittirdiğimde, keyifli kıkırtıları havada uçuşuyordu. Hava biraz sıcakladığı için ve biz 1 saatir her oyuncağa bindiğimiz için yeterince terlemiştik.

Sırtına dokunduğumda hafif ıslaklık vardı hemen bebek arabasına bıraktığım çantasından kuru bir havlu çıkarıp atletinin altına sıkıştırdım.

"Hadi Güzelim artık Eve dönme vakti çok yorulduk bugün" dikkatli bir şekilde salıncaktan çıkarıp kucağıma aldım. Bebek arabasına koyup biberonunu kenarından alıp ağzına götürdüm hafif ılık suyu yudum yudum içirip, yeterince içtiğine emin olduktan sonra ellinden alıp geri yerine koydum.

Dün kendi evime dönmeden önce, Emir beyin evinin hemen yakınında küçük bir çocuk parkı görmüştüm. Geldiğimden beri çocuk dışarıya çıkmamıştı bende bugün biraz hava alsın diye dışarıya çıkarmıştım tabi Emir beye haber vermedim çünkü zaten, pek umursamıyordu çocuğunu. Aptal herif.

Kapıya ulaştığımda karşımda sinirden yüz hatları kırışmış, çatık kaşlı Emir bey durunca bir an nefesim kesildi. Ne hot adam ama Maşallah allah sahibine bağışlasın.

Elleri cebinde, ayağını ritimle yere vurup dudağının kenarını dişlerinin arasında eziyordu. Bana yukarıdan bakmasını görmezden gelmek istesem de, hayli korkunç ve suçlu hissediyordum nedendi bilmiyorum da.

"Can, Dora'yı odasına götürür müsün?" Yanımıza gelen adamı, o konuştuktan sonra fark etmiştim bakışlarında neden Korku vardı be.

Bir dakika o, Rica mı etmişti? Ben yalnış duydum değil mi?

Arkadaşı olan Can, bebek arabasını dikkatli bir şekilde kapıdan geçirip bahçeden eve doğru ilerlediler.

Sık, kızgın boğa nefeslerini dibimde hissettiğimde irkilerek kafamı yavaşça çevirdim. Ananı sikeyim bakışlara bak bu beni siker.

Damarlı kıpkırmızı elleri kolumu sıktığında şokla yüzüne döndüm o ise beni sürükleyerek eve götürdü.

"Napıyorsun? Bıraksana kolumu be. Sen hangi hakla hizmetle benim kolumu tutarsın? Sana bir uçan tekme atarım allahına kavuşursun bıraksana be" yok adam beni dinlemiyordu bile öyle mi şimdi görürsün sen

Ayağına sert bir tekme geçirdiğimde inleyerek geri çekildi. Elini ayağına götürüp ovarken, sinirli bakışlarını bana çevirdi.

"Manyak mısın? N'apıyorsun ya?" Yakarışlarına göz devirirken aynı zaman da omuz silktim

"Kolumu bırakın diye uyarmıştım. İnsanları dinlemezseniz böyle cezasını da çekersiniz"

"Bana bak!" Sinirle ayağa kalktığında bana dönen bedenine, tehditkar sözüyle bedenimi yaklaştırdım. Küçümseyici bakışlarına karşılık vererek gözlerine baktığımda affalasa da, kendini hızlıca toparladı.

"Haddini fazlasıyla aşmaya başladın, taviz vermekten bıktım hal ve hareketlerine dikkat et!" Bak bak bak paşam bir de tehdit ediyor. Adama bak hem dağdan inme gibi kolumdan, sürükleyerek eve sokuyor hem benden taviz vermemi bekliyor ben alta kalır mıyım?

"Siz kendi hareketlerinize dikkat edin öncelikle. Benim kolumu tutup da bir yere sürükleme hakkını kim verdi size? İletişim kurmakta zorluk çekiyorsanız, el hareketleriyle de kendinizi ifade edebilirsiniz en azından, daha anlaşılır olursunuz" sözümü hiç umursamadan, koltuğa rahat bir şekilde yayılıp bacak bacak üstüne attı.

Donuk ifadesiz bakışları gözlerime değdiğinde karnımda bir ışıldama oldu nasıl olur diye sormayın bende bilmiyorum

"Dora'yı bir daha bahçeye, dışarıya götürmüyorsun" bu Adam kesinlikle Aklını kaçırmış.

Hayır hayır bugün ona haber vermedim ya dışarıya çıkartırken, ondan böyle kudurdu.

"Neden!?"

"Benim kararlarımı sorgulayamazsın" Keyif alıyordu Ruh hastası.

Senin o çocuğu hayatan koparmana izin vermem bende Ekinsem senin burnundan getiririm. Kimse de şu an beni tutamaz

"Ya sen niye böylesin allah kahretmesin biraz aklını kulan ya, o bir bebek ya bebek hırsını, öfkeni ondan çıkaramazsın bu kadar kötü olamazsın diyorum her geçen gün başka bir şeyle geliyorsun neden bu kadar Katı sevgisiz bir Adamsın!" Bağırdığımda sinirden yüz hatları kasıldı ayağa korkunç bir sakinlikte kalkıp karşıma geçti yavaş adımları içime korku salsa da bunu dışarıya yansıtmamaya çalıştım.

"Bunların hiç biri seni ilgilendirmez. Beni sakın bir daha kalıplaştırmaya çalışma"

Güldüm evet ama sinirden.

"Ben sizi bir kalıba sokmuyorum. Etiketinizi kendinize yapıştırmışsınız zaten? " kaşlarımı kaldırarak, kendimden emin bir tavırla gözlerine baktığımda, irisleri yoğun bir hal almıştı siktir beni öldürücek.

Boğazıma sarılan parmaklarıyla neye uğradığımı anlamazken, bedenimi sert bir şekilde duvara çarptı. Acıyla eğildiğimde boğazımdaki elini daha yukarıya çıkarıp çenemi tutu ve yüzümüzü sabitledi.

"Bir daha haddin olmayan şeylere karışma. Sakın yoksa başına geleceklerden ben sorumlu değilim"

**


Bu çift hakkında ne düşünüyorsunuz?

Ekinim asla geri adım atmıyor ya bayılıyorum Uke olsa da, Semenin burnundan getiyor ejznzksendkdm

Emir sizce neden böyle yaptı

Umarım beğenirsiniz sizi seviyorum 🎶❤

Mecburiyet |BxB|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin