Son bakışta ki o gözler kaldı aklımızda

978 43 29
                                    

|Flashback|

"malesef hastamız çok kan kaybetmiş, biz ellimizden geleni yaptık, yarına kadar uyanmazsa.."

"Hayır hayır sus! Uyanacak benim Güzelim, di mi Ekinim.." Bağırmaktan şişen bağdemciklerinden kırık sesi titrerken, dermanı kalmayan bacaklarıyla zar zor yürüdü yoğun bakım odasının camına.

"Özür dilerim Sevgilim, hayatına girdiğim için.." titrek cılız sesi o kadar zayıftı ki her an bayılıcakmış gibiydi.

"Anne! ANNEM nerde, baba" Dora, komşusunun çocuğundan duymuştu Annesinin yaralandığını, evde ağlama krizi geçirdiği için mecburen hastaneye getirmişlerdi, küçük oğlan koşarak babasının bacağına sarıldı ağlamaktan çatlamış sesi, Emirin kor gibi yanan kalbini harlıyordu.

"Baba, Annem iyileşecek mi?" Burnunu çekti küçük oğlan, siyah ıslak gözlerini babasına inanmak istercesine bakarken Emir tek bir söz söylemedi, eğilip oğlunu kucakladı ve camın önüne getirdi.

"Anne.." çaresiz, korku dolu ses, Emirin ruhuna  hançer saplar gibi nefessiz  bıraktı, Erkan gelip küçük oğlanı aldı Arkadaşının kucağından.

"Emir hadi bir şeyler ye, yığılıp kalıcaksın buraya" Arkadaşının ısrarına tek kelime itiraz dahi etmedi, oturmadı camın önünde durdu öylece bütün gece, ne yedi ne içti.

Günün ilk ışıkları, diğer insanlara Umut verirken, Emir için korku çaresizlik ile gelmişti. Ekin hâlâ uyanmamıştı, Emir geceden beri sürekli doktora sorular sormuştu ama her seferinde umutsuzluk bir zincir gibi boğazını sıkıştırıp hapsediyordu..

"Yanına gidebilir miyim Lütfen.." son çaresi buymuş gibi yalvardı doktora, az daha ayağına kapanacaktı ama Doktor izin vermedi, ruhunda ki sıkışmış çaresizlik mahvediyordu onu, Ellinden hiç bir şey gelmiyordu ve beklemek ölüm gibiydi..

"Doktor bey, lütfen izin verin de konuşsun onunla. Belki hisseder uyanır" Hep bir ağızdan doktoru sıkıştırdılar en sonunda Doktor beş dakikalığına izin verince Emir yeniden bir umudun kalbine sızdığını hissetti biliyordu o umut Ekindi.

*
"Sevgilim.." Emir sevgilisinin solgun bedenini, göğüsünde ki sızıyla beraber inceledi yüreği titriyordu bu çocuğa. Şimdi burda öylece yatıyordu..

"Özür dilerim, dört yıl boyunca, hayal ettiğin tek dileği göremedim, oysa sen benim yüzüme bir kez baktığında anlarsın ne hissettiğimi, ben anlayamadım.. " soğuk elli, ellerinin arasına alıp öptü bir kaç kez üst üste.

"Beni, bizi bırakma Olur mu? Dora dışarda seni bekliyor, sen onu üzmezsin ki.." nefesiz kalınca yutkundu ve bir süre sustu izledi aşık olduğu yüzü..

"Ruhumun portresi.. Sen otuz yıllık yaşamımda Ruhumun bulunduğunu hissetiren tek kişisin, ben Aile olamam derdim, yapamazdım diye inanırdım. Senin sayende hayal etmekten bile korkutuğum duyguyu yaşadım, şimdi beni yeniden O küçük çocuk gibi Yapayalnız, kimsesiz bırakmazsın değil mi?" Yüreğinden boğazına kadar yükselen acıyla kıvrıldı titrek bedeni, dayanamadı. Yatağa, Sevgilisinin ellerine yatırdı kafasını

"Bırakmam..." Güçsüz ses ile yeniden nefes aldı, coşkulu bir sevinçle kaldırdı kafasını, Evet sevgilisi güzel gözlerini açmış ona bakıyordu.

"Ekinim.." dikkatli ama deli gibi heyecanla eğildi sevgilisinin yüzüne, Dudaklarını ve yüzünün her zerresini öptü yetmedi sanki çölde kalmış bir çiçek gibiydi, doyamıyordu Sevgilisine.

"Sen iyi misin?" Tereddütle baktı Sevgilisine, ellini ayağını nereye koyacağını bilemedi heyecandan.

"İyiyim Sevgilim.. oğlumuz nerde.."

Mecburiyet |BxB|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin