Dün gece yaşadığım o tuhaf anları hatırlıyorum çok saçma ama, zihnim o kadar berraktı ki, her ayrıntısı işkence çektirmek istercesine kanca gibi tutunmuştu zihnimin derinliklerinde.
Şimdi ben Ekin'in yüzüne nasıl bakacaktım? Tanrım o kadar içecek ne vardı sanki kahretsin.
Ruhumu alev alev kundaklayan utanç duygusu. Huzursuzca daraltıyordu ruhumu. Ama kimsede suç bulamayacak kadar hatalıydım. Ekin'in 'bir gün gitme' düşüncesini kafama o kadar çok takmıştım ki o korkuyu uyuşturucak tek şeyin içmek olduğunu sanmıştım ama her şey banyo yapana kadarmış..
O gece hissetiğim çaresizlik iliklerime kadar, kendimden neden iğrendiğimi hatırlattı. Sevgiyi bekledigim insanların, Aile tabiri dışında hiç bir yetkiye sahip olmadıkları ve onların bıraktığı bu aptal aciz, çaresiz duygular. Bu ben değildim, olmamalıydım. Ailesinin sadece gözlerinin içine bakabilmesi, onunla konuşabilmesi için onların kuklası olmaya çalışıp her seferinde ufacık bir pürüzde hakaretler, 'keşke bizim çocuğumuz olmasaydın, seni yapmakta hatta yapmışız' söylemlerini duymasına rağmen, odasında ağlayarak uykuya daldığı gecenin, sabahında Ailesinin yüzüne güler yüzle bakıp onları affeden çocuğa yazıklar olsun. Aptal çocuk aciz, zayıf gerizekalı çocuk kafan çalışmıyor mu be senin?
"Emir iyi misin? Emir bana bak" Ekin'in sesi çok uzaktan geliyordu, duyuyordum ama göremiyordum. Canım yanıyordu, etraf bulanıktı, başım.. çok ağrıyordu
Titreyen bedenim yere yapışınca yumuşak bir şeye yaslandım ve işte o koku, huzurun esintisi burnuma doldu, uykum geldi direnmedim gözlerimi yumdum.
|Ekin|
Kollarımın arasına yığılmıştı koca adam.. hala göğüs kafesimi zorlayan kalbimle sakinleşmeye çalışsam da, kollarımın arasında yığılmış olan bu adam yüzünden pek mümkün değildi. İyi olacak mıydı...?
•••
Selim'i çağırıp Emir'i yatağına kadar beraber taşıdık ve yatırdık. Selimi gönderip, baş ucuna oturdum. O kadar yorgun görünüyordu ki.. yüzü ter içinde kalmış, acıdan çizgileri belirginleşmişti. Alnında ki terleri bezle silip, yüzünü de güzelce sildim.Yumruk yaptığı ellerini zorla açabildim.. tırnaklarını avucuna batırdığından bazı tırnakları kırılmış, avucunda bazı kesikler de vardı.. hele ellinin tersi o çok daha kötüydü.. duvarı yumruklamıştı ben gelip onu çekene kadar kim bilir ne kadar acımıştır canı. Kendine bunları yaşatacak kadar ne yaşadın..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mecburiyet |BxB|
General FictionHayatıma aniden giren bu garip yaratığın bütün hayatımı baştan sona kadar değiştireceğini tahmin bile edemezdim