Ev gibi

1.1K 74 29
                                    

Merhaba öncelikle, neden böyle bir zamanda gelip hiç bir şey olmamış gibi bölüm yazıyorsun diyebilirsiniz. Benim gibileri iyileştirebilmek için, çok yıprandık, yorulduk ve hala acı çekiyoruz, ama biraz da kendimize dönüp bakmamız gerekmiyor mu? Elimizden gelen yardımı, dua'yı ediyoruz, etmeye de devam edeceğiz elbette ama biraz olsun kendimizi  de toparlamamız gerekiyor artık. Çünkü psikoloji olarak yıprandık. Eğer onlara daha iyi yardım etmek istiyorsak durup kendimizi iyileştirmemiz gerekiyor. Biraz olsun iyi gelebilmek için yazıyorum bu bölümü kafanızı beş dakikalığına da olsa rahat bırakıp dinlenebilmeniz umuduyla. Umarım kendimi yalnış ifade ettmemişimdir.. öyle olduysa kusuruma bakmayın...

İyi okumalar..

06.02.2023

**
_Ekin_deniz_

Emir, ekranda ki fotoğraf ne kadar uzun bakılırsa o kadar uzun baktı durdu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Emir, ekranda ki fotoğraf ne kadar uzun bakılırsa o kadar uzun baktı durdu. İçinde ki sevgiyi iliklerine kadar hissediyordu. Bu iki çocuk o'na gerçekten evindeymiş gibi hissettiriyordu. Ev kelimesi onun için dört duvarı anımsatırken önceden, şimdiyse Ekin ve Dora onun eviydi. İçinde karşılıksız gördüğü sevgi ve huzur olan bu ev, temelinin asla yıkılmasını istemediği cenetti onun için.

Fotoğrafa bakmayı bırakıp, özlediği ikilinin yanına, yan odaya gitti. Kapıda dikilirken, Ekin'in telaşla odada volta atmasına gülmeden edemedi. Şu sıralar O kadar çok gülüyordu ki, bazen Ekin onunla dalga geçmemesi hakkında azarlıyordu hata Emir'i, ama aksine Emir onun bu tatlı telaşlı hallerini izlemeyi sevdiği içindi gülümsemesi.

Emir

" Yardim ister misin?" Ekin, gür ve alayla karışık sesle göz devirmek istesede sakince Emir'in gülmemek için kırışan yüzüne döndü. Çatık kaşları, Emir'in gülüşüyle düzeldi. Fark ettiği gerçek onu biraz rahatsız hissetirse de, gözle görülür bir gerçek de, Emir'in gülümsemesinin ne kadar güzel olduğuydu. Neden rahatsız hissettiğini bilmiyordu ama daha fazla karşısındaki adama, ağzının suyunu akıtarak bakmamak için, onu gönderebilmek için bir görev verdi hemen.

"Ya biz parka gideceğiz Dora'yla da, mutfak masasının üstüne,  küçük bir termusa Doranın sütünü koydum, onu bez çantama koyup getirir misin?" Derken bile, dolaba koşup bir şeyleri  karıştırıyor, hem kendisi hem de Dora için kıyafet kombinlemeye çalışıyordu.  Çok üstün de durmadan gitmeyi tercih ettim. Ekin kombin yaparken yanında olmak bombanın ortasında kalmakla eş değerdi evet.

"Emir, en sevdiği oyuncak da bebek sandalyesinde onu da koy"

Ekinin uzaktan gelen bağırışıyla çantayı son kez kontrol edip omzuma takarak mutfaktan çıktım.

"Ekin hazır mısınız?" Seslenmemle beraber Merdivenlerin başında duran  Ekin ve atkılara bürünmüş dorayla karşılaştım.

"üst üste giydirmişsin çocuğu terleyecek" dememle kötü bakışlarına maruz kaldım. "Asıl giydirmezsem hastalanacak" dediğiyle beraber kafa salladım.

Mecburiyet |BxB|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin