Artık hikayenin gidişatı değişmeye başlayacak. Bazı geçmiş olaylar hikayenin orijinalinden farklı olabilir. Umarım bu kadar beklemeye değecek bir bölüm olur. Keyifli okumalar...
9. Bölüm
Stefan ile konuşmamızın üzerinden 2 gün geçmişti.
Bu iki gün içinde sürekli hareket etmek durumunda kalmıştım. İlk önce yardım için yapılan "bikiniyle araba yıkamak" etkinliğine katılmış ardından Damon'un zindandan kaçtığını öğrenmiştim. Nasıl olsa devamını biliyorsunuz, dizi ile paralel şekilde ilerlemişti, ama ben yine de anlatayım.
Damon ilk olarak Zack'i öldürmüş ve ardından keşlerle dolu bir orman alanına girerek 4 kişinin kanını içmişti. Ölen insanların üzerine alkol dökerken birinin üzerinden bulduğu telefonu alarak Stefan'ı aramış ve yüzüğünü istemişti. Bu hareket Stefan için nokta olmuş ve bir kazık alarak abisini öldürmek için gitmeye hazırlanmıştı. Tabii ben durur muyum? Tabii ki filmdeki Elena gibi tam Stefan'ı evden çıkmadan önce durdurmuştum.
"Nesin sen?"
Sesim dizideki gibi korkmuş çıkması yerine, tahmin ettiğimden daha soğuk çıkmıştı. Pekala bu rolü pek iyi beceremeyeceğim sanırım.
"Nesin sen, dedim."
Stefan elindeki kazığı bir köşeye koyarak bana yaklaşmıştı ve "ne olduğumu bilmesen burada olmazdın" diye mırıldanmıştı.
Hadi amaaa.. Bana edebiyat yapma, bu çok sıkıcı.
"Hayır bilmiyorum. Senin ne olduğunu bilmiyorum."
"Ben bir vampirim Elena."
"Hayır, buna inanmayı reddediyorum."
"Gerçek olduğunu biliyorsun."
Hızlı adımlarla arabama doğru gitmiştim. Geri kalan konuşmalar da tıpkı dizideki gibi yaşanmıştı. Sadece biraz farklı mimiklerle..
Vampir olayını atlattıktan sonra başımıza Vicky belası açılmıştı.Damon Vicky'i vampire çevirmiş ve ilgilenmemiz için sorumluluğu bize yüklemişti. Bu beladan da cadılar bayramı gecesinde kurtulmayı başarmıştık.
O gece bana çok fazla zarar vermesini istemediğim için beni duvarla arasına sıkıştırdığı anda kalbine saplayacak konumda olmadığımdan karnına bir kazık saplamıştım. Ölmemişti fakat Stefan'ın bize yaklaşması için yeterli süreyi kazanmış ve ondan biraz olsun uzaklaşmıştım.
Acıyla karnındaki kazığı çıkartıp kanımı içmek için bana koşmaya başladığı sırada Stefan önüme geçerek onu tutmayı demişti. Üzgünüm Vicky fakat bu kan başka bir amaç için lazım..
O sırada Jeremy Vicky'nin ismini tekrar tekrar bağırmıştı. Dudağından hala kan akıyordu. Bunu gören Vicky çılgına dönerek rotasını değiştirip Stefan'dan kurtularak ona saldırmıştı.
Stefan yanda bulduğu uzun bir tahta parçasını Vicky'e sapladığında artık her şey için çok geç olmuştu. Kız gözlerimin önünde renk değiştirmiş, damarları belirginleşmiş ve gözündeki renk solmuştu.
Jeremy Vicky'e bakmak için cesede yaklaşmaya çalıştığında Stefan onu omuzlarından tutarak gitmesini engellemişti.
"Stefan, lütfen onu burdan götür.."
Stefan isteğimi yerine getirmiş ve onu buradan uzaklaştırmıştı.
Bende o sırada yere oturarak küçük mataramdaki içkiyi yudumluyordum. Daha önce ölümlere şahit olmuştum fakat bu ilk kez bir vampirin ölümü oluyordu. Zaten ölü olan bir şeyin tekrar ölmesi çok saçma değil mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Black Onyx
Vampire*The Vampire Diaries kurgusudur* Kendi evreninden The Vampire Diaries evrenine ışınlanarak baş karakterin bedenine girmiş bir kız düşünün... "Deli olduğumu ya da bunların rüya olduğunu düşünmenin bir anlamı yok.En azından deliysem bile eğlenmeliyim...