“Hayatta olmaz.”
“Ay ben de sana çok meraklı değilim!”
“Git sürücü kursuna yazıl o zaman.”
“Ben mi istedim sanki? Babam dedi. Sana araba kullanmayı Deniz öğretecek en güzel o kullanıyor dedi.”
“Karşılığında ne alacağım?”
“Benim gibi mükemmel bir varlıkla birkaç saat geçirmeye hak kazanacaksın.”
“Yok canım kalsın.” Demesiyle artık sinirlenmeye başladım ve son kozumu oynamanın vaktinin geldiğini düşündüm.
“Bak Deniz öyle bir hamle yaparım ki en başından tamam canım kız kardeşim demediğine pişman olursun.”
“Yapamazsın.” Dedi Kafasını iki yana sallayarak. Gözlerindeki korku hoşuma gitti.
“Yalvarman hoşuma gitti. Bir daha yap.”
“Ben gidiyorum.” Deyip dış kapıya yürüyecekti ki bağırmamla durdu.
“Baba, abim bana araba kullanmayı öğretmeyeceğini çünkü çok beceriksiz olduğum için asla öğrenemeyeceğimi söyledi!” diye bağırdım ve gıcık gıcık güldüm. Babam benim çığlığımla salondan çıkıp geldiğinde sırıtmamı sildim ve yere bakmaya başladım. Denize bir göz attığımda arkasını dönmüş bana çok sevimli bakışlar attığını gördüm. Sanki hayatının anlamı benmişim gibi.
“Aa canım kardeşim sana şaka yapmak istemiş herhalde baba. Ben de tam ona ceketini giydiriyordum ki üşümesin.” Dedi ve kendi ceketini çıkarıp bana giydirdi. Güzel kokuyordu mal. Ben de kızları etkilemek için her sabah parfüm banyosuna girsem ben de böyle kokarım.
Babam sanki umutsuz vakaymışız gibi baktı ve haberleri izlemeye geri döndü. Bu da sanki dünyayı kurtaracak her gün gazete okuyup haber izliyor.
Deniz’in koluna girdim ve yürümeye başladım. O da derin bir nefes verip bana uymuştu. Babişkomun aldığı arabaya bindik.
Aynaları kontrol ederek başladım işe. Lipgloss’um hâlâ güzel duruyordu ama rimelim biraz göz altıma akmıştı. Hemen oraları sildim. Sağıma döndüğümde bana malmışım gibi bakan Deniz’le karşılaştım. Genelde ben de ona böyle baktığım için artık yadırgamıyorduk.
“Önce aynaları kendine göre ayarla. Rimeline değil aynaları kontrol et rica ediyorum.”
“Ok.” Dedim. Aynaları kendime göre hizaladım ve bir sonraki emrini bekledim. Okula bu arabayla gidip okulun bad girl’ü olup otoparkta drift çekmek istiyorsam Deniz’den emir almalıydım biraz.
“El frenini indirdikten sonra debriyaja sonuna kadar bas. Sonra yavaşça gaza basarken debriyajdan da ayağını yavaş yavaş çek. Anladın mı?”
“Anladım anladım.” Biz de az Hızlı ve Öfkeli izlememiştik. Dediklerini yaptığımda 15’le de olsa gidiyorduk işte. Kaplumbağa bizi geçerdi Cidden ama buna sinirlenecek durumda değildim.
“Ayyy!” diye garip sesler çıkardım y’yi gereğinden fazla uzatarak. Çok mutluydum.
“Deniz hadi trafiğe çıkalım. Güvenliklere haber ver de kapıyı açsınlar. Nereye gitmek istiyorsan söyle bugün çok mutluyum. Sana bile gıcıklık yapamam.” Kahkahasını duydum. Belki de ilk defa. Durup ona baktım ve bu arabanın istop etmesine neden oldu. Kemerlerimiz olmasaydı Allah’ı görürdük.
Kızmasını beklerken tekrar güldü ve ne yapmam gerektiğini daha detaylı bir şekilde anlattı. Ve neden hemen trafiğe çıkamayacağımı. Olası bir hata yaparsam bir Adanalı şoför abi bizi dövebilirmiş. Biz de pamuk şeker değiliz çok şükür. Diyecektim ama imajımı zedelememek için demedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELEFTERIA
ChickLitElefteria kelimesi Yunancada özgürlük anlamına gelir. Aile kitabı, klasik olanından. Ya da olmayanından.