~1~

665 50 212
                                    

Moskova'da, şehir merkezine yakın mavi bir köşk vardı. İki katlı ve bodrum katı da bulunan bu köşk, Moskova'da oldukça bilinen bir soylu ailesinin varislerine ve gelinlerine düğün hediyesi olarak yaptırılmıştı.

Sanırım senin hikayeni anlatarak başlamam gerekirdi, pardon.

Petersburg'da fakir bir ailenin eline doğmuştun. Kötü bir çocukluk geçirmiştin. Babanın emekli memur maaşı yetmediği için annen de temizlikçi ve hizmetçi olarak çalışıyordu.

Kardeşlerin daha bebekken ölmüşlerdi ama sen bir şekilde hayatta kalmıştın. 8 yaşına geldiğinde annen ile temizliğe gidip gelmeye, işi öğrenmeye başladın. 12 yaşına geldiğinde artık yalnız başına başka evlere gidiyordun temizlik için.

15 yaşına geldiğinde Moskova'dan Petersburg'a tatile gelmiş soylu bir ailenin evine gidip gelmeye başladın. Ailenin senden 13 yaş büyük, Akim adında bir oğlu vardı sadece.

Bazen sen temizlik yaparken sana yardım etmek için ısrar ederdi. Yorulduğunu gördüğünde sana dinlenmen için izin verirdi. Evde sana 'temizlikçi' yerine 'S/A' diyen tek kişiydi.

Ama sürekli ortadan kaybolup bir yerlere gidiyordu. Haftalar sonra geri döndüğünde ise tabiri caizse evde kıyamet kopuyordu. Tabii o bütün bu kargaşadan birkaç gün sonra yine kayboluyordu.

Sonra hizmetçiden öğrenmiştin neden kaybolup gittiğini. Askere gidip geldikten sonra bir kumarbaz haline gelmiş ve ailesi ilk başta bunun farkına varmamış bile.

Hem de o kadar şanslı ve hırslı bir adammış ki babasının on yılda kazandığı serveti, on el kumar oynayarak kazanabiliyormuş.

Ortadan kaybolduğunda ya ülkenin öteki ucuna ya da Avrupa'ya gidiyordu. Ayrıca gizli saklı işleri de varmış kimsenin bilmediği, asla dışarı yansıtmazmış. Dışarıda başka, evde bambaşka bir yüzü varmış.

Bu konuda oldukça yetenekliydi çünkü hizmetçi sana söyleyene kadar onun kötü alışkanlıkları olmayan biri olduğunu düşünmüştün. Sürekli odasında ya da bahçede yalnız otururdu ve kitap okurdu. Sana ağabey şefkati ile davranıyordu.

Ailesi servetlerinin gizemli bir şekilde artmaya başlamasıyla şüphelenmiş ilk başta. Ama oğullarının ayrıca bir kasası olduklarını gördüklerinde ve daha sık kaybolmaya başladığında anlamışlar her şeyi.

Ailesi onun bu kumar bağımlılığından kurtulması için mirastan men etmekle bile tehdit ettiler ama men etseler bile kendi parasını kumarla kazanabilirdi. Hiçbir yol yoktu.

Bir gün evin hanımı seni çağırdı. Ama tok bir sesle 'temizlikçi' diye bağırarak değil, kibar bir sesle adını söyleyerek çağırdı. Kovulacağından şüphelenmiştin ama olay çok farklıydı.

Hizmetçi kadın evin hanımına oğlunu evlendirirse rahat edeceklerini, belki karısının onu bu durumdan vazgeçirebileceğini söylemişti. Ayrıca da senin sürekli Akim hakkında kendisine sorular sorduğunu yetiştirmişti.

Sen sadece merak ettiğin için sormuştun sorularını. Ama evin hanımı oğluna aşık olduğunu düşünüp gelin adayı olarak seni gözüne kestirmişti.

Tam bir yıl boyunca seni oğluyla evlenmen için ikna etmeye çalıştı. Ama sen kadına olayın aslını anlatsan bile yine de oğluyla evlenmeni, eğer sana bir zararı dokunursa boşanmana yardım edip sana yüzlerce ruble tazminat ödeyeceğini söyledi.

Ertesi yıl babanı verem yüzünden kaybettin. Artık durumunuz iyice kötüleşmişti. Üstüne bir de annen yaşlandığı için işten çıkarılmıştı.

İlk başta aynı anda 4 işte çalışmaya ve bir şeyler örüp satmaya çalıştın ama bir türlü geçiminizi sağlayamadın. Ev sahibi de sürekli sizi evden atmakla tehdit ediyordu.

Bu yüzden kendini feda ettin ve evlilik teklifini kabul ettin.

İlk başta korktuğun kadar kötü değildi. Herkes seni el üstünde tutuyordu. Evin hanımı sana annenmiş gibi özenle bakıyordu. Evin beyi de 'kayınpeder' olarak size evlendiğinizde oturmanız için Moskova'da bir köşk yaptırdı. İlk başta anlattığım mavi köşkü.

Annen düğün hazırlıkları boyunca onun yüzünden kendini feda etmen yüzünden sürekli suçlu hissettiğini söylüyor ve hâlâ vazgeçmek için şansın olduğunu söylüyordu.

Sen de ona kendi isteğinle evlendiğini söyleyerek avutmaya çalışıyordun. Oysaki çaresiz kaldığın için evlendiğinin gayet de farkındaydı.

Evlendikten 2 hafta sonra anneni de kaybettin.

Akim sana ilk başta sana kesinlikle zarar vermeyeceğini ve çok iyi bakacağını, mükemmel bir eş olacağına dair sözler verdi. Kayınvaliden ve kayınpederin de sana benzer sözler vermişti.

Ama evliliğinizin 2. ayında yine ortadan kaybolmaya başladı.

1891 yılından itibaren, evlendiğin günden beri, 6 yılda onun yüzünü ancak birkaç ay görebilmiştin. Gidip iki ay sonra döndüğü bile olurdu.

Bazen gece geç saatlerde gelir, yanına yatardı. Ona nerede olduğunu sorduğunda 'sabah konuşuruz' derdi ama sabah erkenden çıkıp giderdi.

Sırf onun için geceden gün doğana kadar beklediğin günler olmuştu. Ama onu görebilmek bir mucizeden farksızdı. Hiçbir zaman yanında değildi.

Hatta evliliğinizin 3. yılında düşük yaptığında bile komşuların yanındaydı ama o değildi.

Düşük olayından sonra kayınvaliden ve kayınpederin de hayatını kaybetti. Akim'i düğününüzden ve evliliğinizin ilk ayından sonra sonunda gündüz gözüyle görebilmiştin.

Kilisedeyken ona "Ailen için üzgünüm." demiştin. O da sana "Bebeğimiz için üzgünüm." demişti.

O andan beri içini bir nefret kaplamaya başlamıştı. Utanmadan özür diliyordu senden, tıpkı hiçbiri onun suçu değilmiş ve çok iyi bir eşmiş gibi.

O günün ertesi sabahı yine onu bulamadığında kararını vermiştin. Artık onu öldürecektin, ailesi de olmadığı için paranın tamamı sana kalacaktı. Bir yıl kadar yas tutuyormuş gibi yapar, sonra da hayatın keyfini çıkarmaya başlardın.

Ama üç yıl geçmesine rağmen yine de onu öldürememiştin. Ve işte, iki katlı mavi köşkte yalnız yaşıyordun.

Sanki 6 yıldır evli değilmişsin gibi.

Bir gün kapının önüne çıktın ve kaldırıma oturdun. 22 yaşındaydın, gençliğinin en güzel yıllarından biriydi. Belki de evlenmeseydin şu an hayatının aşkını bulup daha mutlu olabilirdin.

"Hah, gerçek aşk diye bir şey yok." diyerek kendine hatırlattın. "Peri masalı hepsi."

Ve hayatında garip bir peri masalı gerçekleşmek üzereydi.













1. Bölüm Sonu

Rͪͥus ̷̓Ça̕r̰l͙͔̙̞̱͞ığ̴ıͥ͌ͣ̿̉ x ̶̸̢Reade͒̇̿ͭr̛͡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin