JUST SAY THE WORD (SOPE)

Bölüm 15

Jimin hakkında haber almayalı epey oldu.Hoseok'un söyleyeceği bir bilgisi olsa bana söylermiş gibi hissediyorum ama hiçbir şey yaptığını da görmedim.Biraz garip ama belki  bu konuyu daha sonra açarım.  

İyi oldu aslında, bunu gündeme getirmek her şeyi mahvedecek gibi hissediyordum.Hoseok masama bir kitap çarptığında dalıp gitmiştim.

 "İşte uyumak yok." Hemen girdiğim transtan çıktım 

"N-ne? Hayır uyumuyordum-" Gülümsedi. 

"Şaka yapıyordum. Hey, Cuma olduğu için film falan izlemek istiyorum." Biraz onunla uğraşmayı düşünüyordum.  

"Ah hadi cevap ver. " Biraz gülümsedim.

" Evet izleyebiliriz . " Sırıttı.

 " Güzel , korku filmine hazırlan . " Gözlerim büyüdüğünde sadece gülüyordu.

" Şaka yapıyorum , senin korkak bir kedi olduğunu biliyorum .  "Gözlerimi devirdim.

" Ah kapa çeneni." Kıkırdadı.

"Bir film bul, eve biraz geç geleceğim." Sadece başımı salladım.  

Güzel hissettiriyordu, 'Eve geç kalacağım' demesi." Ev .... "Ağzından çıkan güzel bir melodi gibiydi.İşleri ayarlayarak görevlerime geri döndüm.  

Bir iblisin seveceği bir film bulmanın zor olduğunu söyleyebilir miydim? Sanırım evet. Komedi ?  Romantik ?  Aksiyon ?  Bilim kurgu ?  Dram?  Kork .... hepimiz bunun bir seçenek olmadığını biliyoruz. 

Ughh bilmiyorum, Bunu düşünmek neredeyse bütün günümü tüketti.  Ne izlemek ister ? Bilmiyorum . 

 Saate baktığımda 20:30 du, ah gitme vakti.  Eşyalarımı toplayıp Hoseoks'un kapısını çaldım.  

"Girin" 

İçeri girdiğimde onun pencereden dışarı baktığını gördüm.Vücudu gece ışığında güzel görünüyordu.

Geceleri ofisini karanlık tutmayı seviyor, bu yüzden neredeyse ışık yoktu.Dürüst olmak gerekirse biraz seksiydi.Sanki insanı havaya sokacakmış gibiydi. 

 "Merhaba ben geldim-" arkasını döndü parmaklarıyla gelmemi işaret etti.  Hemen yanına gittiğimde bana bakmaya başladı.

"Bir film mi buldun?" Kravatımı nazikçe tuttu.

 "Ah evet " Çok iyi biliyordum ki film falan bulmamıştım.  

"Oh öyle mi? Beğenecek miyim peki ?" Başımı salladım.  

"Kesinlikle." Kravatımı çözerken sırıtıyordu.  

"Güzel."

Yavaşça tutkulu gözlerle bana bakmaya başlaması hafifçe kızarmamı sağladı.Pencereden dışarı,uzaklara bakmaya başladı.

 "Güzel görünüyor değil mi?" Başımı salladım 

"Geceleri bu manzarayı hep sevmişimdir. Ay büyük ve çok güzel parlıyor, burada beni kimse göremez ve çok fazla insanla dolu bir binada olmama rağmen gerçekten huzurlu . " Hoseok bana baktı . 

 "Şey,Lafı ağzımdan aldın resmen." Biraz gülümsedim. 

"Burada patron olsaydım ben de bu manzarayı isterdim." Konuşmaya devam ettim.  

"Biliyorum hep aydan bahsederim ya da hep ona bakarım, ay gerçekten güzel ve gizemli. Karanlık zamanlarda bile parlar, insanlara yardım eder." Ona bakmam yavaş yavaş sessizleşmeme neden oldu " Tıpkı senin gibi..."