İkimizin de telefonlarının zil sesleriyle uyandık.Geç kalmamak için alarm kurmuştuk ama şöyle diyelim o ses kurduğumuz son alarmdı ve kesinlikle geç kalacaktık.Neyse ki bizim geleceğimizi bilmiyorlardı.
"Hey Hoseok." Onu uyandırmaya çalışarak sarstım.
"Bebeğim?" Sadece kendi tarafına doğru dönerek sızlandığında gülümsedim
"Bebeğim uyan." Ne uyanıyordu ne de beni dinliyordu ve ben biraz sinirlenmeye başlamıştım.
"Hey sikik İblis ! Kalk " Bana kızgın bir şekilde bakarken alçak bir hırlama duydum.
"Az önce bana ne dedin ?" Hafifçe yutkunmuştum ama belli etmemek için gözlerimi devirdim
"Belki ilk seferde uyansaydın böyle dediğimi duymazdın"Çabucak kalkıp beni yatağa itti
"Belki sen iyi bir kedicik olup beni uyandırmak için öpseydin,çoktan evden çıkmış olurduk." Gülümseyip gözlerine baktım
"Küçük bebek onu öpmeme izin verecek mi" dedim alaycı bir sesle somurtarak.
Onu sinir ettiğimi anlayabiliyordum ve kahkahamı tutmaya çalışıyordum.Ama dudaklarını benimkilere bastırdığında hepsi gitmişti.Öpücüğü tamamen devralırken beni nefessiz bıraktı.
"Ah küçük bebek basit bir öpücüğü kaldıramıyor mu ?" Sinirli bakışlarımı kaçırırken gülme sırası bu sefer Hoseoktaydı.
"Tamam bebeğim hadi gidelim." Üzerimden kalkıp banyoya giderken başımla onayladım.
"Birlikte duş almak ister misin yoksa hala ağrın mı var ?" Banyoya girerken yüksek sesle gülünce ona bir yastık fırlattım.
"Siktir git !! " Banyodan dışarı çıktı.
" Demek istediğim üçüncü tura aldırmam- " Direkt yüzüne bir yastık daha fırlattım.Sadece gözlerini devirirken gülüyordum.
"Hadi kalk." Sırtımı tutarak inledim.
"Aslında kalkabilir miyim bilmiyorum." Hoseok iç çekerek yanıma geldi.
"Arkanı dön." Ona sorgulayıcı bir bakış attım.Yüzüncü kez gözlerini deviriyordu.
"Sana dokunmayacağım, sadece yardım etmek istiyorum." yüz üstü dönerken ona bakıyordum.Üzerine bastırarak belimi tuttu..
"Ah!!"
"Bu acıtacak ama sonra faydası olacak, sadece bana güven ."
Acı çekerken başımı salladım. Yavaş yavaş tüm vücuduma masaj yapmaya başladı.Yaklaşık 10 dakika sonra vücudumun gevşediğini ve kaslarımın çoğunun daha az gergin olduğunu hissediyordum.Durdu ve boynumun arkasını öptü.
"Tamam bebeğim kalk, hazırlanmamız gerek." Kalktım ama şaşkınlıkla anında yatağa geri düştüm.
"İyi misin?" Başımı salladım
"Evet aslında iyiyim." Yavaşça kalkıp hazırlanırken bana gülümsedi.Hazırlanıp yola çıkmamız uzun zaman almıştı.
"Gelmem gerektiğine emin misin? Jin'in kellemi almak isteyeceğinden eminim." Biraz güldüm ama elini tutarak başımla onayladım.
"Elbette seni çok özlüyorlar." dediğimde gülümsedi.
"Ama senin özlediğin kadar değil değil mi?" Gülümseyip elini öptüm.
"Tartışılır " Ona sadece gülerken şok olmuş bir şekilde bana baktı.
"Şaka yapıyorum. Evet,seni en çok ben özledim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
JUST SAY THE WORD (SOPE)
Fiksi RemajaYoongi, Jimin ile dağılmakta olan bir ilişki içindedir.Bir gün sarhoş ve depresif bir ruh halindeyken istediği her şeyi yerine getirecek bir İblis çağırır.