Bölüm 19

220 23 35
                                    

Hoseok'a aşık olduğumu fark ettiğimi söylediğimde ciddiydim.İblisin sözleri beni tüketiyordu tıpkı o gözlerin tükettiği gibi.Neden daha önce fark etmediğimi gerçekten bilmiyorum çünkü Jimin'in anıları bile onun anılarıyla yer değiştirmişti.

Uzaktayken hala onunla ilgili rüyalar görüyordum, çok uzun zaman önce gördüğüm o rüyanın devamıydı.Aradığımız o huzurlu yeri bulmuştuk ve mutluyduk.Balık tutmaya gidiyorduk, yüzüyorduk ve sadece sarılıyorduk hepsi çok güzeldi.  

Ama rüyanın sonu beraber olmamızı teklif etmesiydi ve ağlayarak uyanıyordum.O gece onu reddetmeseydim,sadece Jimin'i düşünmeyip kalbimdeki o hissi görmezden gelmeseydim...

Belki sadece belki şuan birlikte olabilirdik 

Sonunda onu sevdiğimi nasıl anladığımı soruyor olabilirsiniz.Nehir kenarında ki terkedilmiş evde kaldığım 2. haftada bir rüya gördüm ama normal bir rüya değildi daha çok bir halüsinasyon gibiydi.  

Hoseok bana geldi ve yaptığı her şey için üzgün olduğunu ve sonsuza kadar gideceğini söyledi.Arkasından koşup onu yakalamaya çalışmıştım ama nehirde uyandım.Ona aşık olduğumu o gün anladım çünkü gitmesine izin verememiştim.  

Ne zaman bu rüyayı görsem onu ​​tekrar tekrar yakalamaya çalışıyordum.Çünkü onu istiyordum, ona ihtiyaç duyuyordum, onu özlüyordum.

Ne zaman aya baksam yeniden buluştuğumuz gün, parlamana yardımcı olan o yıldız olabilecek miyim diye ağlıyordum.O kadar gerçek dışı hissettiriyordu ki, onu bulmayı ve onu sevdiğimi söylemeyi umuyordum.

Namjoon bugün gelmek isteyip istemediğimi sorduğunda geleceğimi söyledim.Arabamı alıp evine gittim.

Kapıyı çalarken bütün hayvanlarının sesini duyabiliyordum.Koya ve RJ beni gördüklerinde çıldırmışlardı.Çok mutlu görünüyorlardı ve durmadan kuyruklarını sallıyorlardı.  Koya başını omzuma yaslarken ben de kanepeye oturdum ve RJ de aynısını yaptı. 

 "Emin misin Yoongi." Başımı salladım

 "Sonunda neye ihtiyacım olduğunu anladım ve umarım onun da bana aynı şekilde ihtiyacı vardır." Namjoon endişeli görünüyordu.

"Seni gerçekten destekliyorum ama umarım Hoseok değişmemiştir ve umarım iyidir. "İç çektim

"Ben de öyle umuyorum ama o güçlüdür, benim gibi aptalca bir karar vermez."Jin gülümsedi.

"Pekala ben de sonuna kadar yanındayım, umarım her şey yolunda gider." Gülümseyerek karşılık verdim.  

"Onu yarın çağıracağım." 

Hoseok için durum aynı değildi. O geceden sonra ortadan kaybolmuştu ama aslında bir ay boyunca Yoongi'in evinde kalmıştı sadece içeri biri girdiğinde ortadan kayboluyordu.

Sevdiği adamın ortadan kaybolduğunu ve bir daha geri dönmediğini duyduktan sonra Yoongi'nin nereye gittiğini merak etmişti.Anlaşma bozulduktan sonra Hoseok bir iblis olduğu için iyi olacağını biliyordu ama bir insan için durum aynı mı olurdu? 

Yoongi bir ay sonra ölecekti.O ay geçtikten sonra Hoseok paramparça olmuştu çünkü Yoongi'nin öldüğünü düşünüyordu.

Yine de aramayı hiç bırakmadı.Asla durmak istememişti ama yeni anlaşmalar yoluna çıkmıştı Bu sayede zamanla yavaş yavaş Yoongi'yi unutup yoluna devam etmeyi seçti.

Çalıştı, yoluna devam etti.Kendisiyle anlaşma yapan bazı adamlarla takıldı ve Yoongi ile hiç tanışmamış gibi davrandı.Ama onun bir parçası, büyük bir parçası hala o adama özlem duyuyordu.

JUST SAY THE WORD (SOPE)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin