Çok beklediniz çok istediniz bu uyarıyı en çok siz hak ettiniz SOPEFULLAR 🥳🥳
+18 Sahneler vardır !!! Herkese iyi okumalar 💕💕
Lütfen Hoseok. Lütfen ...
Kanımın son damlası düşerken ,yere düştüğümü hissediyordum.Pes etmeden hemen önce, parlak kırmızı bir ışık parlamaya başladı.Ateş yanmış,alevler ve ışık netleşmişken ortada bir beden belirdi .Yüzünü başka tarafa çevirse bile kim olduğunu biliyordum.
"Hoseok."
Adam anında döndü ve bana bakmaya başladı.Gözlerinde her zamanki gibi alevler vardı, çok parlak,turuncu ve kırmızı karışımı alevler.Bütün bedenimi ürperten alevler...
O gözlerin arzunun alevleri olduğunu öğrenmiştim.Bana her zaman arzu ve umutla bakmıştı.Ve tanrım o ateşli gözleri özlüyordum.Beni incelemeye başlayınca ben de ağlamaya başladım,o ise bana bakmadan duramıyordu.
Ben onu çok özlüyordum,peki o beni özlüyor muydu ?
Beni bir anda yakaladığında çoktan düşmeye başlamıştım.Zaten yorgundum ve kan kaybetmek yardımcı olmamıştı.Ağlayıp ona bakarken elimi yüzüne götürdüm
"Seni seviyorum." dediğimde gözleri büyüdü ve gözlerinden yaşlar geldiğini gördüm ama yüzü ifadesiz görünüyordu.
"Yoongi, seni çok özledim." Gülümsedim ve gülmeye başladım.
"Konuşman çok uzun sürdü." Beni kucağına yatırırken o da güldü.
"Geri dönmen çok uzun sürdü." Ona gülümsedim.
"Bana biraz su getirir misin?" Gözleri tekrar fal taşı gibi açıldı.
"Ah doğru haklısın."
Yorgun olmama yardımcı olması için bana biraz su ve yiyecek getirdi.Tekrar toparlandığımda elimi sarmaya başlayınca gülümsedim.
"İyi olmana sevindim." deyince ona baktığımda gözlerini kapatıp başını omzuma koydu.
"Öldüğünü sanıyordum Yoongi." Öfledim
"Ben mi? Ölmek mi ? Hadi ama." Koluma hafifçe yumruk attı.
"Sözleşmemizi bozduğun gün seni bulamadım. Bir ay evinde kaldım.Ne zaman biri girse evden ayrılıyordum." Alnına bir fiske vurdum.
"İnsanlar seni de özlüyordu, salak." Bana baktı.
"Jin ve Namjoon çok endişelendiler." Gülümsedi
"Evet, bahse girerim öyledir ama onlarla yüzleşemedim." İç çektim
"Evet, bunun nasıl hissettirdiğini biliyorum." Hoseok'a bakıp derin bir nefes aldım
"Hoseok." Bunu söylemek garip geliyordu ama onu mutlu ettiğini biliyordum.
"Uzakta olduğum dönemde seni sevdiğimi ve sana ihtiyacım olduğunu fark ettim Bir iblis olabilirsin ama seni istiyorum.Bir anlaşma teklifim var." Hoseok şaşırmış bir şekilde bana bakıyordu.
"Teklifim şu, hayatım sona erdiğinde bile sonsuza kadar benimle kal.Beni huzurlu yerime kadar takip et ve orada birlikte yaşayalım." Yüzüme karşı gülüyordu ama gözünden tek bir gözyaşı düşmüştü
"Çok sevimsiz ama anlaştık.Seni mutlu edecekse ne olursa yaparım" Mutluluktan ağlamaya başlamıştım çünkü O benimdi ve sonunda yanımda kalabilirdi. Çenemi kaldırdı.
"Ne kadar zamandır sarhoş değilken bunu yapmak istediğimi bilemezsin."
Eğilip beni derinden öptüğünde aşırı mutlu hissediyordum ve ben de onu öpmeye başladım dudaklarımız asla ayrılmıyordu.Başımı tutup beni kendine çekti ve sonunda öpüşmeyi bitirdiğimizde ikimiz de derin bir nefes aldık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
JUST SAY THE WORD (SOPE)
Teen FictionYoongi, Jimin ile dağılmakta olan bir ilişki içindedir.Bir gün sarhoş ve depresif bir ruh halindeyken istediği her şeyi yerine getirecek bir İblis çağırır.
