1.5 - Düğüm

598 31 227
                                    

Gözleri kapanıyordur yorgunluktan, zar zor konuşmaya çalışır. "Senden.. Yardım..İstemiyorum.." güçlükle doğrulmaya çalışır. Sağlam bir adım atacakken bir anda ayakları yerden kesilir.

"E  Ender!!"

...


Kaya refleksle diz çöküp onu tutmuştur. "Ender kendine gel!" Yüzünü okşar.

Şahika hayretler içerisinde ona bakar. "Hıh bende diyorum ne zaman drama queenlik yapacak.."

"Şahika git arabayı hazırlat!" Ender'i tutup kucaklar. Etrafa bir sürü insan toplanmış onlara bakıyordur.

"İyi tamam." Gidip şoföre haber verir arabayı şirkete önüne getirmesini söyler.

Kaya Ender ile birlikte şirketten çıkar kapı önündeki arabaya biner, doğruca hastaneye sürer şoför. Kaya yol boyu Ender'i uyandırmaya çalışsa da sesi soluğu çıkmaz kadının. 15 dakikanın sonunda hastanaye gelirler. Ender sedye ile birlikte muayene odasına alınırken Kaya da dışarıda bekler.

Doktor kısa süre sonra odadan çıkar. "Kaya?"

"İyi mi?"

"İyi, serum takıldı şuanda dinleniyor."

"Neden oldu ki bu? Geçirdiği kazayla ilgisi var mı?"

"Elbette onun da etkisi var fakat baskın olan sebep stres. Tansiyonu epey yükselmişti. Bir olay mu yaşandı?"

"Kız kardeşimle kavga ediyorlardı..Ben gittiğimde bayıldı bir anda ne olduğunu anlayamadım bile."

"Kaya bak Ender kazada çok yıprandı bunu sende biliyorsun. Yeni yeni toparlamışken onun bu denli strese girmesi sağlıklı değil. Mümkünse onu üzen herşeyden uzak dursun. Tansiyon rahatsızlığı var, yaş ilerledikçe bu tür şeyler daha çok etkiler bünyesini."

"P peki tamam ne gerekiyorsa yaparım ben."

"Şimdi yanına git yalnız bırakma."

"Tamam sağol Emre.." Ender'in odasına girer.

Ender tavanı izliyordur yarı aralı gözlerle. Kaya'nın geldiğini görünce ifadesi ciddileşir, başını diğer tarafa çevirir.

Yaklaşıp başında durur. "İyi misin?"

Ses vermez.

"Ender bir soru sordum."

Sinirle ona döner. "İyi falan değilim!"

"Bağırma sakin ol, kavga etmek istemiyorum seninle."

"Kaya git Allah aşkına görmek istemiyorum şuan seni!"

"Neden? Naptım ben sana Ender neden böyle davranıyorsun?"

Bir kaç saniye durup suratına bakar, sakinlemeye çalışır. "Sen- sen benim hamile kalamıycağımı nasıl söylersin Şahika'ya.."

Bunu söyleyince durumu anlar. Sandalyeye oturur elini tutar. "Birtanem-"

Elini çeker sertçe. "Demek doğru, söyledin ha? Arkamdan dalga da geçtiniz mi! Ben senin kızının annesiyim sen nasıl böyle bir şeyi söylersin ona!"

"Ender düşündüğün gibi olmadı, ben söylemedim o duydu telefonda konuşurken sonra da yalan söyleyemedim."

Çok şey söylemek geçer içinden ama hali yoktur, hayal kırıklığıyla bakar.

Kaybolan Yıllar | Ender & KayaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin