Hyunjin
''Sabah sabah bu enerji nereden geliyor size ya?!''
"Bizde genetik Chan!"
"Kesin öyledir Jisung."
Şu an öyle arasında yine her zamanki oturduğumuz çardakta oturmuş sohbet ediyorduk. Soğuk hava çoğumuzun bedenini titretsede hepimizde 'Biz sağlam bebeleriz, bir şey olmaz' moodu vardı. Yani hasta olursak çok büyük zort olacaktık.
Ayrıca Jeongin dün bana bahsettiği youtube videousu Jisung'a anlatmıştı. Diğeri ise anında kabul etmişti ve planlar yapıyorlardı. Changbin ve Minho yaklaşık 2 hafta önce bize kahve sözü verdiği için kantine gitmişti. Tabii öğle arası olduğu için biraz beklemeleri gerekti. Felix izlediği diziyi sonunda bitirmiş ve heyecan içinde Seungmin'e anlatıyordu. Kuçu kuçu'nun da dikkatini çekmiş olmalı ki onu arada onaylayarak sessizce dinliyordu. Chan evde iki kardeşi yetmezmiş gibi okulda 7 tane çocuk beyinli ile uğraştığı için baş ağrısı çekiyordu. Ben ise bütün bu konuşmaları aldırış etmeyerek takıntılı konusuna bir sonuç bulmaya çalışıyordum. Tabii bütün planladığım konuların hepsi aynı çözüme çıkıyordu.
"Offf" Derince bir iç çektiğimde Jeongin'in yüzü direkt bana dönmüştü.
"Ne oldu aşkitadellam?"
"Yok bir şey siz konuşmaya devam edin." Sevgilim tekrardan önüne dönerken bense Chan'a yaklaşmıştım.
"He Hyun?"
"Benle bir gelsene"
"Niye?"
"Bir şey diyeceğim!"
"Okey, çocuklar biz Hyunjin ile bir yere gidiyoruz geliriz birazdan."
Diğerleri tamam anlamında kafa sallarken biz çardaktan çıkmış ve yürümeye başlamıştık. Ben arka bahçeye doğru giderken o ise beni takip ediyordu. Karşımıza Minho ve Changbin çıkınca duraksamıştık.
"Nereye?"
"Siz gidin Minho. Biz birazdan geleceğiz zaten."
"Tamam kahvelerinizi soğutmayın!" Chaangbin'in mutlulukla dediğine kafa sallerken hızlı adımlar ile yürümeye başladım. En sonunda kimsenin bizi duyamayacağını anladığımda durdum.
"Hyunjin neyin korumasını alıyorsun pardon da? Adam felan mı öldürdün de bu kadar saklanıyorsun!"
"Adam öldürmedim ama yakında öldüreceğim! İlk sana haber vereyim dedim. Hapise benim için don felan getirmeyi unutma."
"Ne oldu söyle hadi!"
"Şimdi senden ve can kurtaran kuzenin Lisadan minik bir şey isteyeceğim."
"Boşuna istersin kızı arıyorum yüzüme kapatıyor!"
"Chan nolur yaaa! Bak şu takıntılı çocuğu bulsa bulsa o bulur! Lütfen konuş onunla sana okey demezse napalım biliyor musun, YARIN OKUL ÇIKIŞI EVİNE GİDELİM!"
"Takıntılı içinse bir konuşurum. Eğer kabul etmezse hallederiz bir şekilde."
"Valla de!"
"Valla Hyunjin valla. Halletmeye çalışacağım ama sırf Jeong için. Açıkçası bu konu da bende biraz tırsıyorum. Ancak yapacağım, Lisa'ya söz anlatmak ne kadar zor olsada."
"Kabul etmesi için 'Yarın size geliriz' de belki o zaman tamam der."
"Diyeceğim ama şimdi çocukların yanına gidelim. Eve gidince konuşacağım zaten!"
Ben kafa sallarken önümden yürümeye başlamıştı. Derin bir nefes alıp koşar adımlarını takip etmeye başladım. Çocukların yanına vardığımızda hepsi kahvelerini içerek daha demin yaptıklarının aynısını tekrarlıyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'm Stupid For Loving You / Hyunin
Fanfiction"Ben onu çok seviyorum ama nasıl sevmek bak anlatıyorum. Bakışları herkesinkinden daha güzel. Kolları ateşten daha sıcak. Ağlaması denizde boğulmaktan beter. Etrafında olmak en güvenli yerden daha güvenilir. Her yönden en iyisi o. Hiç bir şeyde kötü...