23 - Burlix?

271 31 320
                                    

Hyunjin

"Anne kafam acıyor!"

"Sen mal mısın oğlum, neden kafana sopa geçirmelerine izin veriyorsun?"

"Çok sessiz geldi, ben ne yapabilirim?"

"Mızmızlanmayarak yemeğini yiyebilirsin oğlum!"

"Baba kafam az kalsın beyzbol topu gibi uçuyordu. Sizin yaptığınıza bak!"

"Napalım yeni kafa mı bulalım?"

"Ben gidip Jeonginlerde kalcam!"

"Allah aşkına git! N'olur git. Bizde annenle kafa dinlemiş oluruz!"

"Öyle olsun! Ben bugün okula yürüyerek gideceğim."

"Mal mal işler yapma oğlum! Şimdi giderken başın felan döner, bayılırsın. Uğraşamam hiç valla!"

"Baba Drama Queenlik yapıyorsun şu an! Kafama sopayı yediğim an bayılmadım. Şimdi mi bayılcam?"

"Hı- hı tam olarak öyle olacak!" Dediğine aldırış etmeyip ayağa kalktım. Hızla araya gidip montumu giydiğimde annem içerden bana seslendı.

"Termosa bir şey koyayım giderken içersin!"

"Tamam anne!" Çantamı sırtıma attıp tekrar mutfağa gittiğimde anneminin tezgahın yanına siyah termosa ne olduğunu kestiremediğim bir içecek koyduğunu gördüm.

"Anne o ne?"

"Nane limon."

"Neden nane limon?"

"Sen sor diye!"

"Anneee!"

"Off tamam bee! Ne bileyim bende elime geçen ilk şeyi yaptım."

"Tamam anne ver de gideyim!" 

Uzattığı termosu alıp kapıya yöneldiğimde babam bana seslendi.

"Son kararın mı?"

"Baba Kim Milyoner Olmak İsterdemiyiz de böyle şeyler soruyorsun bee!"

"Soranda kabahat!"

Dediğine gülümserken dışarı çıkmıştım. Aralık ayına geçmiştik ve hava iyice soğuyordu. Soğuk hava montum yüzünden sadece bacaklarıma etki ederken titredim. Sopa yemiş kafam da buza dönmesin diye şapkamı kapatırken yürümeye başlamıştım. Kulaklığımı telefonuma takıp arkadan Dark Paradise açarken bir yandan da sıcak içeceğimden yudumlar alıyordum. Soğuk hava artık kalın kıyafetlerimi önemsiz sayıp gittikçe tenime işlerken termosun kapağımı kapatıp koşmaya başladım.

Okulu gördüğümde gülümseyip daha da hızlandım. Bahçeye adımımı attığımda yavaşlamışdım. Acele etmeyerek yürürken bana sarılan kollar sayesinde içim ısınmıştı. Arkama döndüğümde sevgilimi görmem beni fazlasıyla mutlu etmişti. 

"Günaydıın İnnie!"

"Günaydın Jinnie!" Gülümserken kollarımı ona sardım. Şu an okulun bahçesinin ortasında birbirimize sarılmış kazık gibi duruyorduk ve yanımızdan geçenler bize sorgular bakış atıyordu ancak bunu önemsediğimiz söylenemezdi. Sarılmamızı devam ettirirken bana sorduğu soru ile dudağımı ısırdım.

"Yürüyerek mi geldin?"

"Ihmm"

"Oh Hyunjin hasta olacaksın!"

"Olmam ben!"

"Umarım!" Geri çekilecekken kafasını gömdüğü boynuma minik bir öpücük kondurup geri çekilmişti. Bu sıcak öpücük benim soğuk tarafından ele geçirilmiş bedenimi ısıtmıştı. Elini sol elime kitlerken gülümsedim. Bir süre sonra sınıfımıza varmıştık bile.

I'm Stupid For Loving You / HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin