13 - Clup

388 51 207
                                    

Hyunjin

"Bir şey diyeceğim."

"Söyle Seungmin." Chan'ın dediği ile hepimiz kafa sallayıp Seungmin'e soran gözlerle bakmaya başladık.

"Hmm şey bugün akşam-"

"Yine parka mı gideceğiz ya?!"

"Bir sözümü dinler misin Felix?"

"Anlat hadi yine ne saçmalayacaksın bekliyoruz." Seungmin diğerinin dediği ile göz devirip Chan'a döndü.

"Bugün akşam önceden gittiğimiz clube gidelim mi? Evde oturmaktan bunaldım."

"Bilmem diğerlerine uygunsa neden olmasın?" Hepimiz heyecan ile kafa sallarken Jeongin konuştu.

"Olmaz ben gelemem."

"Niye?"

"Yaşım yetmiyor bilmiyor musun Jisung?"

"19 yaşında değil misin, nasıl yetmiyor yaşın?"

"Yoo ben 17 yaşımdayım." Hepimiz şaşırırken Felix, Changbin'e dönüp konuştu.

"BAK Seung, Jisung ve benden küçüğümüz de var aramızda."

"Cidden 17 yaşında mısın?"

"Evet Hyunjin. Ben iki sene erken başladım. İlk başlarda evde eğitim gördüm ama orta okula geçince bıraktım. Yani ben sizden küçüğüm."

"Yaa gidemeyek miyiz yani?"

"Siz gidin Seung. Bensiz de gidebilirsiniz."

"Olmaz öyle!" Söylediğim şey ile Jeongin bana döndü ve idda edercesine konuştu.

"Gidin yoksa Hyunjin'e hakkımı helal etmem. 1 ay ona baktım sonuçta."

"İyi yerden koydu." Minho konuşunca ona göz devirdim.

"Sensiz niye gidelim ya. Sen evde boş boş oturcak mısın?"

"Yo niye evde oturayım ki Changin. Dışarıya yürüyüşe felan çıkarım."

"Sadece bu kadar mı yani?"

"Hatırlatırım ben zengin bebesiyim. Yani istediğim şeyim var. Eğlencek bir şey bulurum illaha."

"Ya bulamazsan?" Söylediğim şey ile Jeongin derin bir nefes aldı.

"Hyunjin internet diye bir şey var. Sonracıma evde annemler var. Onlara 'beni bir dolaştırır mısınız?' derim. Sizin gittiğiniz clupten daha iyi yerlere götürürler beni. Yani beni düşünmenize gerek yok. Zaten Şubat'ta 18 yaşıma gircem. O zaman gideriz beraber." Ben artık tamam anlamında kafa sallarken Jisung

"Alttan alta hava da atıyorsun jeongin. Fark etmedim sanma!" dediğinde bütün grup gülüşmüştü.

"Eee tabi rich babamız var sonuçta." Jeongin'in dediğine de gülüşürken zil çalmıştı. Bu tenefüs dışarı çıkmamıştık. Bu yüzden hepimiz önümüze dönüp hocanın gelmesini beklemeye başladık.

Yanımdaki çantasından bir şeyler çıkartırken kolundan tuttum.

"Efendim Hyunjin?"

"Şey..."

"Ney?"

"Dışarı yalnız başına çıkmasan?"

"Neden ki?"

Ona 'Sence' bakışı atarken soran gözlerle bana bakmaya devam ediyordu. Bir süre öyle durduktan sonra anlamış olmalı ki çoktan çattığı kaşlarını rahat bırakmıştı.

I'm Stupid For Loving You / HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin