I'm Stupid For Loving You / Hyunin

34 - Kek

Hyunjin

"Jeongin"

"Efendim?"

"Uyumadın değil mi?"

"Yok uyku tutmadı."

"Beni de tutmadı?"

"Olsun sen hastasın yat!"

"Ya Jeongin karışma kalkcam" O arkadan bana sardığı kollarını sıkılaştırırken dirseğimi ona yavaçşa vurmaya başladım.

"Sal beni döverim bak acımam!"

"Tamam ya!" O geri çekilirken ayaklanmıştım. O da aynısını yaparken gülümsedim.

"Azıcık seni uğraştırsam sorun olmaz sanırım!" Dediğime kaşlarını çatarken

"Ne yaptırcaksın?" diye sormuştu. Cevap vermeyip odadan çıkarken beni takip etmişti.

"Hmm"

"Söylesene bebeğim."

"Acele etme düşünüyorum bir dakika!" Parmağımı çeneme koyup düşünüyormuş gibi yaparken gülümsemişti. Aslında yaptıracağım şeyi çoktan kararlaştırmıştım sadece biraz beklesin istiyordum.

"Eee Hyunjin söyler misin?"

"Ya ne sabırsızsın! Azıcık bekle aaa!"

"Ben sabırsız bir insanım napabilirim?"

"Beklemeyi öğrenebilirsin!"

O göz devirirken elimi omzuna atmıştım.

"Senin yüzünden depresyona girdiğim için annemin mükemmel kurabiyelerinden yiyememiştim. Bu yüzden-"

"Benden kurabiye mi istiyorsun?"

"Yoo kek istiyorum. Kurabiyeyi eve gidince isterim annemden. Ama canım çok havuçlu kek çekti. Bana havuçlu kek yap!"

"Havuç yoksa ne yapayım?"

"Git al, bana niye soruyorsun yani!"

"Sen iste yeter ki alırım ben!"

"Yalakalık yapma götünü ısırırım!"

Jeongin dediğim ile arkasına dönüp poposına şaplak atarken elimi anlıma vurdum.

"Jeongin uğraştırma beni zaten hastayım ve sana kırgınım. İyice şey yapma yani. Ya keki yap ya da seni evden koyayım!"

"Çok ayıp ama insan sevgilisini evden kovar mi?"

"Diyene baksana sen ya! İşine bak yoksa babamı arar seni zorla gönderirim!"

Dediğime bir şey söylemeyip buz dolabına giderken gülümsedim, işte böyle susarsınız Jeongin bey!

O dolaptan havuç ve yumurta çıkartırken sandalye çekip oturmuştum. Onları tezgaha koyarken

"Havuç var çok şükür, cevizli katalım biraz daha iyi olur. Şimdi un, yağ ve sütü bulmam lazım." diye mırıldanmıştı.

"Ve şekeri!"

"Sen varsın ya ne gerek var?"

"He Jeongin he! Sen bana ıhlamur mu ne yaptım demiştin verde içeyim!"

"Dur hemen ısıtayım!"

Kafa sallarken ayağa kalkmıştım. O ocağı yakarken bende içindeki içeceği soğutmayan bardaklardan bir tane çıkartmıştım. O bir kap çıkartıp unu aramaya başlarken minik bir yardım için yağ ve şekeri çıkarmıştım. O ise aradığını bulmuştu.

"Süt dolaptaydı daha demin niye çıkarmadıysam!" diye kendine kızdığında minik bir kahkaha atmıştım.

Dolabı tekrar açıp sütü aldığında ceviz haricinde bütün malzemeler hazırdı.