35 - Lisa son çare

237 48 165
                                    

(Bölümün sonundaki açıklamaya bir göz atarsanız seviniriim! İyi okumalar)

Jeongin

Şu an sevgilim benim omuzumda yaslanmış, dizine koyduğu bilgisayardan açtığı diziyi dişkkatlice izliyordu. Tel tel olan kahverengi saçlarını koklarken arasına bir öpücük kondurdurduğumda kıkırdaması kulaklarıma ulaşmıştı. O bana kafasını çevirirken

"Jeongin izliyor musun?" diye mırıldandığın da kafamı sallamıştım.

"Hı- hı izliyorum."

"İzlemek kavramı bu değil yalnız!"

Sıkkınlıkla nefes verirken dudağımı ısırmıştım. Aklım takıntılının dün attığı mesajda kalmıştı.

Dün biraz daha kuzenimde kaldıktan sonra onlara haber vermiştik. Sonra ise bizi Hyunjin'in evine bırakmışlardı. Ben ise hasta olduğu için onlarda kalmıştım. Annemi aradığımda iki gün eve gelmedim diye az olsa da azarlasa da çok kızmamıştı çok şükür.

O dizlerinin üstüne gelirken bilgisayarı yana bırakmıştı.

"Kalk hadi!"

"Ne?"

"Ayağa kalk! Dün Lisa ablaya gideceğimizi söylemiştik!"

"Bugün Cumartesi. İş yerinde olduğunu sanmıyorum."

"O dans öğretmeni daha çok hafta sonları çalışıyor zaten"

"Sen hastasın ama!"

"İyiyim ben, kendimi turp gibi hissediyorum. Her an patlayacak bomba gibiyim. Zaten çok bunaldım!"

"Emin misin?"

"Jeongin bana on kat kıyafet giydirdin. Üsüme eşek ölüsü gibi yorgan attın hareket edemiyorum altındayken. Ayrıca sürekli sıcak şeyler içirip yedirdin. Buz gibi kışda götüm terledi ya!"

(Yazar: Arkadaşlar o yorganlar insan öldürür. Abim onlarla yatıyor, annem yaptırdı. Cidden altında hareket edemiyorsun, yorganı kaldırayım diyorsun kolun ağrıyor yeminle!)

"Napayuım hasta olmuşsun!"

"Ölüye bunları yapsaydın dirilirdi!" Dediğine gülümserken o hemen ayaklanmıştı. Bende aynısını yaptıktan sonra yorganı düzeltmeye çalışmıştım. Ancak sadece çalışmıştım, dediği gibi eşek ölüsü gibiydi.

"Ne giysem ki?"

"Sweat felan giy! Süslencek misin bir de Hyun?"

"Evet süslencem"

"Ben seni böyle seviyorum. Donla önüme çıksan yine güzel gönürsün gözüme!"

"Donla önüne çıksam bence de her türlü güzel görünürdüm!" Kahsettiği şeyle dudaklarım iki yana kıvrılmıştı. Karşısına geçip ellerimi omzuna koyduğumda kaşlarını kaldırmıştı.

"Öyle çıksana o zaman bakalım bir nasıl gözüceksin gözüme!"

Söylediklerimden sonra uzun kolları belimi sardı. Beni kendine çekerken ellerim boynuna dolanmıştı.

"Hmm yapmalı mıyım?" Kafamı aşağı yukarı sallarken yüzündeki çapkın gülüş gözlerimi kamaştırıyordu. Yavaşça yürümeye başladığında geri geri adımlar atıyordum. Birden sırtım yumuşak zeminle buluştuğunda gözlerimi kırpıştırmıştım.

Birbirimize yapışık olduğumuz için o da üstüme düşmüştü. Bir kolu hala belimdeyken diğeri yataktan destek alıyordu. Tam olarak ağırlını bana vermiyordu.

I'm Stupid For Loving You / HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin