Evet isimdende gördüğünüze göre bu bir öhöm öhöm bölümüdür. İlk defa yazıyorum bu yüzden anlayış gösterin canlarım. Rahatsız olacaklar geçsin. Bu bölüm bir Minsung bölümüdür. Hadii iyi okumlar. Çakma Uke sunar.
Minho
(Cumartesi - Saat akşam yedi)
Elimdeki beyaz gelincik buketini koklayarak yavaş adımlarla sevgiliminin evine gidiyordum. Bugün Jisung'la sevgili olmamın 5. yılıydı ve bu sefer o beni evine çağırmıştı. Sitelerinin önüne vardığımda derin bir nefes aldım. Güvenlik görevlisine adımı söyleyinde onu aramış ve sonrasında beni içeri almıştı.
Kendi bloklarına gidip evlerine çıkarken Jisoo ablayı görmemle duraksadım.
"Naber Minho?"
"İyidir Jisoo abla, sen nasılsın?"
"Bende iyi olmaya çalışıyorum. Jis seni bekliyor, beni evden kovdu."
"Aaa sende dursaydın. Yabancı değilsin sonuçta."
(𝒀𝒂𝒛𝒂𝒓: 𝒀𝒂𝒏𝒊 𝒄𝒂𝒏𝜾𝒎 𝒔𝒊𝒛𝒊 𝒊𝒛𝒍𝒆𝒓𝒅𝒊 𝒏𝒐 𝒑𝒓𝒐𝒃𝒍𝒆𝒎!)
"Yok siz takılın. Bende Jennie ile buluşacağım!"
"İyi eğlenceler size!"
"Size daha daha eğlenceler!" deyip gülümseyerek merdivenlerden indiğinde kafa sallayıp çıkmaya başladım. Evlerine gelince derin bir nefes alıp kapıyı çaldım. Minik sincabım açarken gülümsedim. Jisung da bana güzel bir gülücük sunarak bakarken gözüm kıyafetime kaydı. Aralık ayında neden kısa bir şort ve sıfır kollu tshirt giymişti?
"Hoş geldin sevgilim!"
"Hoş bulduum! Bak sana ne aldım." Arkamdaki çiçekleri ona gösterdiğim de heyecanla almıştı. Gelincikleri koklayıp içeri gittiğinde bende eve girip kapıyı kapatmıştım. O Mutfaktan vazo getirirken oturma odasına adımlarımı atmıştım. Kendimi koltuğa atarken içeri giren Jisung'a karşı konuştum.
"Neden böyle giyindin üşürsün?"
"Ben yanıyorum bebeğim."
"Hmmm öyle mi diyorsun?" Dediğime kafa sallarken çiçekleri koymuş ve bana yaklaşmıştı. Her zaman ki gibi kucağıma oturduğunda ellerimi beline koydum. Şaheser gibi olan yüzünü incelerken gülümsedim. Dudaklarımızı birleştirdiğimde anında karşılık vermeye başlamıştı. Ellerim yavaş harekelerle sırtında dolanırken onun kolları ise benim boynuma bağlanmıştı. Kendini bana çekerken gülümsememe engel olamamıştım. Alışık olmadığım bu hareket garibime gelse de herhangi bir tepki vermemiştim.
Beni kendine bastırdığında hem küçük bir inleme bırakmış hem de gözlerimi kocaman açmıştım. Kendini bana yavaşça sürtmeye başladığında öpüşmemizi kesip ona bakmıştım. Yüzündeki çapkın gülüşü gördüğümde tekrar dudaklarına kapandım. O ileri geri hareket ederken ellerimi tshirtinin içine sokmuştum.
Belini sertçe okşarken dudaklarını aralayıp iniltiler çıkartıyordu. Tekrardan öpüşmemizi kesip boynuna yönelmiştim. Minik öpücükler kondurmaya başladığımda kafasını geri yatırmış ve bana yer açmıştı. Islak öpücüklerim izlere dönüşürken o hala hareketlerine devam ediyordu.
O gittikçe hızlanırken artık dayanamıyordum. Boynunda bıraktığım izlerin üstünde dilimi gezdirirken ayağa kalktım. O bacaklarını belime sararken odasına gitmeye başlamıştım bile. Kapıyı ayağımla itip açtığımda gülümsemem artmıştı. Onun sırtını yatakla birleştirirken üstüne eğilmiş ve tekrar derin bir öpüşme başlatmıştım. İkimizde acele edercesine ve sertçe öpüşürken o kalçasını kaldırıp bana sürtüyordu. Bu benim iyice sertleşmeme sebep oluyordu.
Geri çekilip yeşil kazağımı çıkartırken sevgilimin benden eksik kalır yanı yoktu. Siyah sıfır kollusunu benim yaptığım gibi çıkartırken yüzüme dönüp gülümsemişti. Hızla pantolonumu çıkarttığımda sadece iç çamaşırımla kalmıştım. Jisung kısa şortuyla kalırken tekrar beni öpmeye başlamıştı.
Ellerimi vücudunda gezdirirken dudaklarımızı ayırıp köprücük kemiklerini öpmeye başladım. Arada ısırıp emerken ona bakmıştım. Kafasını geriye atmış ve gözlerini sıkı sıkı kapatırken derin nefesler alıyordu. Gülümseyip biraz daha aşağılara indiğimde hafif kıpırdanmıştı. Göğsünü de bir yandan öpüp bir yandan emerken elleri saçlarıma gitmiş ve çekiştirmeye başlamıştı. Geri kafamı kaldırıp dudaklarımızı birleştirdiğimde tekrardan kendini bana sürtmeye başlamıştı.
Gittikçe dayanılmaz hale gelirken ellerimi şortuna götürdüm. İç çamaşırıyla beraber çıkartırken yüzümde geniş bir gülümseme oluşmuştu. Bedenini incelerken ellerimi beline koyup okşamaya başlamıştım. Jisung heyecanla "Başla artık!" dediğinde kafamı salladım. Altımdaki baksırdan kurtulup derin bir nefes aldım. 2 Parmağımı ağızına götürdüğümde direkt kabul etmiş ve emmeye başlamıştı.
Parmaklarımı çekip onu tam olarak yatırmıştım. Dudağına bir öpücük kondurup geri çekildikten sonra ilk önce parmaklarımı deliğinin etrafında gezdirmiş sonra ise içeri göndermiştim. Odada küçük inlemeleri yayılırken hareket ettiriyordum. Kafasını geriye atıp derince nefes alırken boynunu öpmeye başladım.
"Y-yeter artık başla..." Jisung mırıldanarak söylediği şey ile dikleşmiş ve parmaklarımı içinden geri çekmiştim. Elimi kendi penisime götürüp biraz çekiştirmiş sonra ise bir elimle bacağını kavramıştım.
"Hazır mısın?"
Sorduğum soru ile kafa sallarken o artık dayanamayıp kendini bana ittirirken geriledim. Bana ihtiyaçla bakarken içine girmiştim. Derin inlemesi kulaklarıma gelirken alışması için yavaş hareketlerle ileri geri yapıyordum. Hızla nefes alıp inlerken gözlerini sıkıca kapatmıştı. O acıyla iniltiler çıkartırken alışmasını bekliyordum. Soluk soluk nefes alırken gözlerinden yaş aktığını görmüştüm.
"H-hızlanabilirsin." Kesik kesik söylediği şeyle hızlanmıştım. Acı ile olan inlemeleri zevke dönüşürken eğilip boynunu emmeye başladım. Odada inlemelerimiz ve tenin tene çapma sesi yankılanırken gittikçe hızlanıyordum. Ellerini sırtıma çıkartıp tırnaklarıyla çizerken kafamı kaldırıp aralık bıraktığı dudaklarını öpmeye başladım. Geri çekilip bir elimi onunkine götürmüştüm. Kalçamla uyumlu bir şekilde onu çekerken elleri sırtımdan ayrılmış ve dağılmış çarşafı çekmeye başlamıştı. O boğuk inlemeleriyle derin derin nefes alırken bense bir yandan kendisini izliyordum.
Aynı şekilde devam ederken Jisung sessiz ve yorgunca "Geli- yorum" dediğinde hızımı arttırmıştım. Çok geçmeden o elime boşalmıştı. Bende aynı şekilde içine boşaldığımda yatakta yanına geçtim. Onu kendime yavaşça çektiğimde kafasını göğsüme yaslamıştı. İkimizde nefeslerimizi düzenlemeye çalışırken saçına bir öpücük kondurdum. Dağılmış yorganı üstümüzü çekerken
"Canın çok acıyor mu?" diye sormuştum. Kafasını hafif sallayıp "Birazcık" dediğinde kollarımı iyice ona sardım. Göğsüme iyice yerleşirken saçlarını okşamıştım.
"Dinlenelim, sonra duş alırız." O dediğime tekrar kafa sallarken gözlerini kapatmıştı. Uykuya dalana kadar karşımdaki şaheseri izlemiş. Sonra onun yaptığı gibi kendimi uykunun derin kollarına bırakmıştım.
♡︎♡︎♡︎
Yazarken döktüğüm terler dünyayı su kıtlığından kurtarırdı.
Ve bu bölüm biraz kısa oldu çünkü ilk yazışım ne yapalım.
Bu hafta bir daha bölüm atmayabilirim. Fazlasıyla atmışım zaten. Zaten dün gece de attım.
Sizi çok ama çok seviyorum. Yazarken zorlandım azıcık ama sizin sonuçta.
Ayrıca çektiklerimi bir ben bir Allah bir de yazarken görüntülü konuştuğumuz Almila anlar. Doğru cümleyi bulmak için mouse ile bakıştım sürekli.
Bu arada spoiler istiyorsunuz her satırda görebilceğiniz Okuyucu112007 sorabilirsiniz. Benden daha hakim konulara.
Neysee tekrardan söyleyeyim sizi çok seviyorum. Lütfen ama lütfen oylayın!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'm Stupid For Loving You / Hyunin
Fanfic"Ben onu çok seviyorum ama nasıl sevmek bak anlatıyorum. Bakışları herkesinkinden daha güzel. Kolları ateşten daha sıcak. Ağlaması denizde boğulmaktan beter. Etrafında olmak en güvenli yerden daha güvenilir. Her yönden en iyisi o. Hiç bir şeyde kötü...