Vaka Dosyası 3

46 10 13
                                    

Elini tutup ters çevirdim boğazımı sıkan kişinin. Koca bir inlemeyle ağlamaklı olurken kolunu çevirdiğim kişinin yaşlı bir kadın olduğunu gördüm.

"Yapma!" karşıdan koşarak gelen genç adama karşı boşta kalan elim belimdeki silaha gitti.

Silahı gören adam duraksayıp iki elini havaya kaldırdı. "O benim annem. Yapma lütfen!"

"Anneniz, Gebereceksin diye bağırıp boynuna sarılır mı herkesin?" dedim sert sesimle

"Aklı gidiyor arada. Kardeşimi kaybettikten sonra böyle oldu."

Yaşlı kadının ağlaması şiddetlenirken tutup çevirdiğim kolu bıraktım. Genç adam annesine koşarken bakışları korkuyla bana döndü.

"Polisi arayacağım!" tehtitkar tınısına sırıtırken iyice dikelip konuşmaya başladım.

"Polisler bana ne yapacak? Saldıran senin annendi. Yani şuan sizi şikayet edebilirim."

"Ona saldırdın!"

"Çünkü oda bana saldırdı." dedim sakince elimdeki silahı belime yerleştirirken.

"Buradan değilsin. Kimsin sen?" dedi sinirlice beni baştan aşağı süzerek

"Ben polis Karhan Afez. Zin-" Zincir vakasını bilmiyorlardı. "Gebe kadın olayı için geldim."

"Siz polis misiniz?" gözleri fal taşı gibi açılmış yüzüme bakıyordu.

"Sen beni dinliyor musun?" dedim yüzümü buruşturarak.

"Ben size yardım edebilirim!" heyecanla söylediği şey beni mutlu etmemişti nedense.

"Nasıl bir yardım?"

"Benim kardeşimde öldü. Onun yüzünden!"

"O kim?"

"Gebe kadın! İçeriye gelin anlatayım." dedi kadını kolundan tutup içeri götürerek. Cevabımı beklemeden yaptığı emrivaki beni tedirgin ediyordu.

Arkasından ilerlerken yıkık dökük evlerden birine girdik. İçeri geçen annesinin ardından bahçedeki eski koltuğa oturdu genç adam. Bana bakarak yanına gitmemi bekleyen adama karşı belimdeki silahı elime alarak ilerledim.

Tedirgin olduğumu anlayacak ki konuşmaya başladı. "Ben bu kasabadanım. Adım Ersin Gemici."

Ulan Ersin gel dedim gelmedin bende adaşını buldum. Her türlü yanımda olacaksın korkak tavuk!

"Kardeşim yani daha doğrusu ikizimi o öldürdü! Bu olaylar büyümeden önce doğum yapan ya da yapacak kadınlar kasabadan ayrılmazdı çünkü gerek yoktu."

"Kardeşine noldu?"

"Dar ağacını gördün mü?" dedi sorumu duymamış gibi

"Hayır yeni geldim." dedim sorusuna cevap vererek

"O ağaca ölen çocukların oyuncakları asılıyor. Biz daha bebekken en sevdiğimiz oyuncağın birini o ağaca asılı görmüş annem. Eve koşarak gelmiş bize bakmak için ama iki beşikten sadece biri doluymuş."

"Kaçırıldı yani?" dedim tek kaşım havada

"Öldürüldü."

"Nasıl bu kadar eminsin? Bebekmişsin. Hem sadece kaçırıldığını biliyorsunuz. Belkide hala ölmedi."

"Onun eline düşen hiçbir bebek ya da küçük çocuk kurtulamaz!"dedi onun yalanladığım için sinirlenerek

" Neden sadece çocuklar? "sinirini görmezden gelmiştim. Şuan öncelik bu konuydu ve ne kadar birşey öğrenebilirsem o kadar iyiydi.

" Onu bilmiyorum. Onu sadece sarhe nene bilirmiş. "

" O kim? Nerede kalıyor? "

" Kasabanın neresinde kaldığını bilmiyorum. Eski ebelerdenmiş. Nolur şu işi çözün. Annem bu olay yüzünden aklını kaybetti. Uzun süre çocuğu olmamış ve bir bebek çok istiyorlarmış. Büyük tedavilerden sonra bize hamile kalmış ama sonradan bir bebeği ölünce dünyası yıkılmış. "

" Baban nerde? "

" Öldü."

"Başın sağolsun." dedim gözlerimi kaçırarak. Ayı gibi sordun Karhan aferin!

"Saol."

"Birşey öğrenirsen eğer" elimdeki adresi ezberlediğimden ona uzattım. "Burada oturuyorum. Gel ve beni gör tamam mı?"

"Tamam polis bey."

"Karhan yeterli."

VAKAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin