Vaka Dosyası 6

47 7 31
                                    

Ersin annesine bakmak için eve gitmişti. Bana fırsat doğdu gibi birşeydi sanırım çünkü işimi tek halletmek istiyordum.

Evden çıkmış o yaşlı kadının evini bulmak için yola koyulmuştum. Sarhe nene...

Evden baya uzaklaşmışken önüme gelen ilk kapıyı çaldım. Açılan kapıdan korku dolu bir çift kadın gözleri bana bakıyordu.

"Kimsin?"

"Polis Karhan Afez. Sarhe nenenin evini biliyor musunuz?"

"Hayır sadece ismini duydun ben o kadının."

Tam kapıyı kapatmak üzereyken elimi kapı ve girişinin arasına koydum.

"Hanımefendi burada ciddi birşey soruyorum. Nasıl bir polisi geçiştiriyorsunuz? Çocuk oyuncağı mı bu?" dedim sinirle

"Bilmiyorum dedim ya!"

"Bildiğiniz kadarını anlatın o zaman!"

"Bildiğim birşey yok!" dedi ve kapıyı yüzüme kapattı sertçe.

Sakin Karhan, sakin ol...

Hiçbir evi atlamayarak tek tek konuştum ev sahipleriyle. Hepsi korku dolu açtı kapıyı ve bir sürü ağız tek cevap odaklı. 'Bilmiyorum.'

"Kim o?"

"Polis Karhan Afez!"

Kapı yavaşça açıldı.

"Buyurun?"

"Sarhe neneyi tanıyor musunuz?"

"Evet?"

SONUNDA LAN!

"Nerde oturuyor kendisi?"

"Ne yapacaksın?"

"İşim var hanımefendi. Söyler misiniz?"

Kapı ardına kadar açıldı. "Benimle ne işiniz olur?"

Lan madem sensin ne uzatıyon! Sakin, sakin, sakin... O kadar yaşlı değildi hem bu kadın. Niye nene diyorlar?

"Gebe kadın için geldim."

Kafasını dışarı çıkartıp etrafı süzdü iyice sonra kafasını içeri doğru sallayarak "Gel." dedi sessizce.

İçeri geçtiğimde bahçede, tam ortada durdum.

"Bakın zamanım yok. Şuan anlatın, hemen!"

Derin nefes alan kadın konuşmaya başladı. "Ne öğrenmek istiyorsunuz?"

"Onun hakkında herşeyi."

Bahçede bulunan koltuğa yerleşirken önündeki masadan bir bardağı aldı ve kafasına dikti. Su olmalıydı çünkü sürahi su doluydu.

"Gel bakalım genç adam."

Koltuğa oturduğumda sesini kısarak anlatmaya başladı. Neden sessizce anlattığını anlamamıştım ama birşeyden korktuğu belliydi.

"Gebe kadının gerçek ismi 'Yeliz' di. Yıllar önce bu kasabada doğmuş büyümüş genç ve güzel bir kadın. Yeliz bir gün bir adama çok aşık oldu. Ailesini bile karşısına alacak kadar. Kızlarına düşkün olan aile verdiler sevdiği çocuğa. Evlilikleri çok güzeldi. Mutlu mesut yaşıyorlar, kavga gürültü çıkarmıyorlardı. Çokta sevilirlerdi bu kasabada. "

" Ee o zaman madem bu kadar harika bir hayatları vardı noldu? "Dedim kaşlarım çatılı

" Evlilikleri güzeldi hoştu ama çocukları olmuyordu. Kocasının adı Adil idi. Yeliz'de Adil'de çok istiyordu bir çocuklarının olmasını fakat olmadı. Bu durum evliliklerine yavaş yavaş zarar vermeye başlamıştı. Yeliz hala kocasına eskisi gibi aşıktı ve evliliklerine bir zarar gelmesini istemiyordu. Çocuk sahiplenmek istedi ama kocası, başkasının çocuğuna bakma fikrine yakın davranmadı. "

" Adil beyi nerde bulabilirim? "

" Bulamazsın. "

" Neden? "

" Öldü. "

Öldü mü? Anlattığı tarihler onları çokta yaşlı göstermiyordu.

" Adil bey yaşlı değildi sanırım ha? "

" Hayır. Adil bir kaza sonucu öldü. Ölmeden birgün önce Yeliz ile kavga etmişler. 'Bir çocuğu bana çok gördün!' diye. O küçük kulübenin biraz ilerisinde bir kuyu var. Orada su çekerken içine düştü ve öldü. Karısı Yeliz o günden sonra birdaha normal olmadı. Kafayı yemiş gibiydi."

" Sonra noldu? "

" Klübeden sürekli ağlama sesi ve çığlıklar yükseldiğini söyledi kasabalılar. Bende gittim Yeliz kızımı görmeye ama kapıyı açmadı. Camdan içeri baktığımda Yeliz içerde kendi kendine konuşup ağlıyordu. Karşısında biri varmış gibi. "

" Polisi arayabilirdiniz ya da bir sağlık görevlisini. " dedim ellerimi göğsümde birleştirerek

" Hastaneye götürmedik mi sanıyorsun? Yeliz'i ilk dönem her yere götürdük ama sonradan eve kapandı ve herkesi korkutacak hareketler yapmaya başladı. "

" Ne gibi? "

" İnsanların üstüne yürüyordu, bağırıyordu, kocamı sen öldürdün diye insanları suçluyordu. En kötüsü Adil'in ölümünden 4 ay sonra başladı."

" Ne yaptı? "

" Çocukları kaçırmaya başladı. "

VAKAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin