Vaka dosyası 17

19 4 9
                                    

Kapı açıldığı gibi yere çullanmıştık. Sürüne sürüne önümüzde tanımadığımız adamın arkasına geçtik. Küçük çocuklar gibi ağzımızı açmadan nefes nefese adamın arkasında tir tir titriyorduk.

"Size sordum beyler! Burada ne işiniz var?"

Biraz kendime gelir gibi olunca ayağa kalktım. Cebimden cüzdanımı çıkartıp adama gösterdim. "Polisiz biz. Ben karhan Afez."

"Gururla söyleyemeyecek kadar korkak ve bitkinsin şuanda çakma polis." dedi adam zorbalarca.

Ağzımı açmadım çünkü haklıydı. Ersin hala yerde kendine gelmemişti. İçeriye bakıyordu, onun baktığı yere baktığımda kimse olmadığını gördüm.

"Karhan noluyor?" dedi Ersin ter içinde. Elimi uzatıp kaldırdım onu yapıştığı yerden.

"Bir şey yok kardeşim. Sakin ol, bir kendimize gelelim sonra konuşuruz."

"Karhan Afez! Burada ne yapıyorsunuz? Siz polislerin rahatsızlık verdiği yetmedi mi?" dedi adam sinirlice

"İşimizi yapıyoruz. Asıl sizin burda ne işiniz var?"

"Sesler duydum, kendi kendinize bağırıyordunuz. Sizce sıkıntı bende mi?"

"Deli değiliz beyefendi içerde ne var görmedi-"

"İçeride ne var biliyorum. O yüzden geldim ya zaten."

"Ne demek istiyorsunuz?" dedim tek kaşım havada. Bu adamda ne var anlamış değildim. Hem küstah hem zorba ama bu adamın altında deli gibi hazine bilgiler var emindim.

"İçerdeki şeye sizin, benim yada bir başkasının gücü yetmez. Gitmeniz daha iyi olacaktır. " dedi daha yumuşak bir yüz ifadesiyle

"İçerdeki şey ne? Boşuna bıkkın bakmayın yüzüme maalesef ki siz paşa paşa anlatacaksınız bizde dinleyeceğiz." dedim ellerimi önümde bağlayarak

" Evim yan ev geçelim. " dedi bir şey dememize fırsat vermeden yürüyerek

Peşinden giderken aklım hala o evdeydi. Ne oldu orada? Oradaki neydi? Aklım almıyor.

2 katlı bir evin bahçesine girdik. Ev kırmızı eski hafif döküntü bir evdi.
Ersin önden geçti eve girdi adamı bile beklemeden.

Peşinden içeri koşup "Ne yapıyorsun oğlum? Manyak mısın? Babamızın evi mi?" diye atarlandım.

"Sen karışma. Abi hemen şuan anlat boş çay kahve ısrarlarına girme. Dinliyoruz." dedi titrek sesiyle. Çok fazla etkilenmişti, haklıydıda.

Ama neden anlamıyorum aynı şeyleri yaşamamıza rağmen onun kadar kötü değildim.

"orası Sahre nene nin evi diye biliyorsunuz."

"Biliyoruz." dedim bakışlarımı Ersin den adama çevirerek.

"Bakın çocuklar. Ben ferit, amca abi ne derseniz diyin farketmez. Buraya çok önceden gelmiştim. Ev babamın üstüneydi kendisi rahmetli olunca ben geçtim, olana bitene ister istemez en yakın olan bendim. Sıkıntı şu ki orası aslında sahre nene nin evi değil. Sahre nene sadece bir aracıydı. Evet şuan söylediklerim mantıksız geliyor olabilir ama iyi dinleyin. Sahre nene buralara gelmeden önce o evde bir çift yaşıyordu. Yeliz ve adil. "

Sahre nene nin anlattığı çift. Gebe kadın bu yelizdi. Adil'de ölen kocası.

" Herkes onların evliliğinin çocukları olmamasına yoruyor. Haklılarda öyleydi. Lakin kör talihe bak ya Adil efendi öldüğünde yeliz hamileymiş. Bunu kasaba halkı çok bilmez. Sadece yakın çevrede oturanlar bilirler."

Şaka gibi. Sen kocanla huzurunu bu çocuk için boz. Kocan çocuğa hasret ölsün ve hamile olduğunu öğren. Çok zor çok...

" Yeliz çocukları kaçırmaya 4 ay sonra başlamış sanırım. "dedim soru sorar gibi

" Evet, peki neden 4 ay biliyor musun? "

Hayır anlamında kafamı salladım.

" Çünkü karnındaki bebeği doğduktan 4 ay sonra çocuğunu aldılar ondan kafayı yediği gerekçesiyle. "

" Yalan söylüyorsun. Sahre nene bana bunu böyle anlatmadı. Adil bey öldükten 4 ay sonra çocukları kaçırmaya başladığını söyledi. 4 ayda nasıl doğum yapsın? " dedim yüzümü buruşturarak.

" Sahre nene seninle konuştuğunda yaşıyor muydu? Ölü biriyle konuşuyorsun ve onun anlattıklarını doğru mu buluyorsun? "dedi tek kaşı havada

Tüylerim diken diken olmuştu. Haklıydı, o kadın ölüydü. Benimle konuşurken bile...

" Sen nasıl bili-" sözümü kesip devam etti.

" Bak çocuk bu kadın kocası öldüğü gibi bu hale gelmedi. Kocası öldüğünde bin beter haldeydi evet ama hamileliğini öğrenince biraz durulmuştu. 1 sene neredeyse hiç evden çıkmadı. Hatta bir gece çığlıklar yükseldi o evden, herkes korkudan evlere kapanırken vicdanım el vermediği için ben koştum yardımına. Meğer o gece zavallı kadın doğum yapıyormuş. O küçük çocuk gözlerimin önünde doğdu. "

" Sonra? Kadın size saldırdı mı? "dedi Ersin merakla

" Hayır, o zamanlar o kadar kötü değildi. Ben koşup komşu evlerden yardım istedim. Birkaçı zorla ikna olup geldiler, yeliz hanıma yardım ettik. "

" Üstünden 4 ay geçti o gecenin. Artık kim ihbar ettiyse eve görevliler geldi ve çocuğu alıp götürdüler. Çocuğu elinden alınca bu kadın daha kötü oldu. Çevredekileri çocuklarıyla gördükçe kafayı yedi ve çocukları çalmaya başladı. Sahre nene sadece bir dadıydı. O zavallı çocuk için tutulmuş bir dadı fakat geldiğinde ne çocuk ne de aklı başında konuşabileceği bir ebeveyn vardı. Sahre nene acıyıp bu yeliz denen kızcağızın yanında kaldı ve ona dadılık yaptı. "

" Niye öldü? "dedim sözünü keserek

" kim? " dedi sorgularcasına

" Sahre nene. "

" Hala anlamıyorsun değil mi karhan. Hala onun ne olduğunu anlamıyorsun. Sence sahre nene öldü mü? "

" Bilmiyorum, artık hiç bir şey bilmiyorum. "

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 11, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

VAKAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin